147 results on '"Gül, Ahmet"'
Search Results
2. Tümör nekrozis faktör-alfa inhibitörü tedavisi gereken aksiyal spondiloartritli kadın hastalarda klinik özellikler ve tedavi sonuçları.
- Author
-
Yalçınkaya, Yasemin, Pehlivan, Özlem, Hüseyinsinoğlu, Nihat, Aliyeva, Numune, Amikishiyev, Shirkhan, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Öcal, Mahmude Lale
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. Ankilozan spondilit ve psöriyatik artritte sekukinumab deneyimi: Tek merkezden 44 hastanın analizi.
- Author
-
Bektaş, Murat, Çetin, Çiğdem, Uğurlu, Çağrı Burak, Kemik, Fatih, Çiftçi, Ahmet Can, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Öçal, Mahdume Lale, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
4. Antifosfolipid sendromunda kardiyovasküler risk: Trombotik ve obstetrik hastalık alt gruplarının karşılaştırılması.
- Author
-
Uludağ, Ömer, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, Öcal, Lale, and Esen, Bahar Artım
- Subjects
VENOUS thrombosis ,SYSTEMIC lupus erythematosus ,CARDIOVASCULAR diseases risk factors ,PHOSPHOLIPID antibodies ,ANTIPHOSPHOLIPID syndrome - Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
5. Spondiloartrit patogenezi: Genetik yatkınlıktan entezite IL-17/IL-23 enflamasyon yolu.
- Author
-
Gül, Ahmet
- Subjects
- *
INFLAMMATION , *INDIVIDUALIZED medicine , *NATURAL immunity , *INNATE lymphoid cells , *BONE growth - Abstract
Spondyloarthritis encompasses a group of inflammatory disorders characterized by shared pathogenic mechanisms and articular and extraarticular clinical manifestations. Spondyloarthritis is strongly associated with MHC Class I HLA alleles; and both HLA and non-HLA genetic susceptibility factors are associated with increased production of IL-23, increased sensitivity of IL-23R, and IL-17 and TNF associated inflammatory response developing mainly at the entheseal sites and leading to clinical manifestations. IL-17 plays the major role in the inflammatory response and produced by cells of the adaptive and innate immunity. New bone formation develops during the repair phase of enthesitis, which results in bony ankylosis and movement restrictions. Treatments aiming IL-23 and IL-17 cytokines reveals differing efficacy results in findings affecting skin, enthesis and intestine, which suggest a heterogeneity in the regulation of inflammatory response at the tissue level. Further data are needed to plan a phenotype-based treatment aiming precision medicine in spondyloarthritis. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
6. Ailevi Akdeniz Ateşinde Moleküler Tanı Deneyimi: MEFV Geninde Sık Görülen Mutasyonlar.
- Author
-
Coşkunpınar, Ender, Özvarnalı, Ayla, Çefle, Kıvanç, Palanduz, Ayşe, Gül, Ahmet, Öztürk, Derya, Öztürk, Şükrü, and Palanduz, Şükrü
- Subjects
GENETIC disorder diagnosis ,INFLAMMATION ,DNA ,MOLECULAR diagnosis ,GENETIC mutation ,POLYMERASE chain reaction ,SEQUENCE analysis ,DIAGNOSIS - Abstract
Copyright of Medical Bulletin of Haseki / Haseki Tip Bulteni is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
7. Tümör nekroz faktörü inhibitörü kullanan romatizmalı hastalarda mutlak lenfositoz-tedavi ilişkili bir bulgu mu?
- Author
-
Torun, Ege Sinan, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Giriş: Tümör nekroz faktörü inhibitörleri (TNFi) standart tedavilere dirençli romatolojik hastalıklarda sık kullanılan tedaviler arasındadır. Daha önce TNFi kullanan romatoid artrit ve psoriatik artrit hastalarının %12'sinde hafif düzeyde CD4 pozitif T-hücre lenfositozu bildirilmiş olup, tedaviye ara verildiğinde lenfositozun düzeldiği gözlenmiştir. Çalışmamızda romatolojik hastalıklar için TNFi kullanan ve mutlak lenfositoz (>5,000/µL) saptanan 7 hastanın periferik kan akım sitometrisi sonuçları bildirilmektedir. Olgu: Hastalardan biri erkek, altısı kadındı. İki hasta ankilozan spondilit, 5 hasta romatoid artritti. Üç hasta sertolizumab pegol, 2 hasta infliksimab, 1 hasta adalimumab, 1 hasta etanersept kullanıyordu (Tablo 1). Tüm hastalara akım sitometrisi yapıldı. İnfliksimab kullanan bir ankilozan spondilit hastasına kronik lenfositik lösemi tanısı kondu, hematolojinin tedavisiz izlem kararı aldığı hastaya infliksimab yerine sekukinumab başlandı; hastanın takiplerinde lenfositozu artmaya devam etti. Geri kalan 6 hastada akım sitometrisiyle periferik T-hücre lenfositozu saptandı. Bu 6 hastadan birinde lenfositoz saptandığı için ritüksimaba geçilirken diğer 5 hasta başlangıçta TNFi kullanmaya devam etti. Daha sonra bu 5 hastadan ikisinde yüksek hastalık aktivitesi nedeniyle TNFi tedavisi kesildi (bir hastada ritüksimaba, bir hastada tosilizumaba geçildi). TNFi'ye devam eden bir hasta takip dışı kaldı. TNFi'lerine devam eden iki hastada takiplerde hafif (mutlak olmayan) lenfositoz devam etti. Bir hastanın lenfositozu ritüksimaba geçince normale döndü. Tosilizumaba geçilen bir hastada ve ritüksimaba geçilen diğer hastada mutlak lenfositoz tablosu devam etti (Tablo 2). Sonuç: TNFi kullanan romatolojik hastalarda mutlak lenfositoz nadir bir bulgu olup hematolojik malignitelerin dışlanması için ileri inceleme yapılmasını gerektirir. Periferik kan akım sitometrisi mutlak lenfositozun analiz edilmesi için faydalı bir yöntemdir. Hematolojik maligniteler dışlandıktan sonra TNFi almaya devam eden hastalarda mutlak lenfositozun seyri değişkendir, bulgular benzer şekilde devam edebilir. Başka bir sınıftan biyolojik tedaviye geçmek bir grup hastada lenfositozun düzelmesini sağlayabilir. Altta yatan hastalığa bağlı immün regülasyon değişiklikleri sonucu mutlak lenfositozu TNFi kullanımıyla ilişkili olmayan, tedavinin kesilmesinden sonra da persiste edebilen bir grup hasta da mevcuttur. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
8. Kaviter primer pulmoner lenfoplazmositik lenfoma seyrinde gelişen sistemik IgA vasküliti.
- Author
-
Gültekin, Burak, Torun, Ege Sinan, Gül, Ahmet, and Beşışık, Sevgi Kalayoğlu
- Abstract
Olgu: Elli yedi yaşında erkek hasta 2017'de tipik göğüs ağrısıyla başvuran hastaya Hb: 5,9 saptanması üzerine anemi etiyolojisi açısından araştırıldığı sırada D. coombs +4 saptanması üzerine OIHA tanısı konuldu. Sedimentasyon yüksekliği nedeniyle ileri tetkik edilen hastada toraks BT'de multipl patolojik görünümde hiler LAP ve her iki akciğerde nodüler kaviter lezyonlar saptandı. Tbc ve fungal enfeksiyon açısından yapılan incelemeler negatif sonuçlandı. LAP eksizyonu yapılan hastada parakortikal alanda trabeküller oluşturan plazma hücreleri izlendi. Ancak klonalite lehine bulgu saptanmadı. Çekilen PET-BT'de sol akciğer alt lobda 18 mm*12 mm boyutlarında malignite açısından kuşkulu görünüm saptanan hastaya eksizyonel biyopsi yapıldı. Biyopsi materyalinin patolojik incelemesi ile IgG kappa hafif zincir fenotipli lenfoplazmositer lenfoma tanısı konuldu. BORID rejimi (borteozomib-ritüksimab-deksametazon) sonrasında remisyona giren hasta takibe alındı. Bir yıl sonra başlayan karın ağrısı ve alt ekstremitede döküntü şikayetiyle tarafımıza başvurdu. Fizik muayenesinde batında yaygın hassasiyeti ve her iki alt ekstremitede palpabl purpura karakterinde döküntüleri saptandı. Batın BT'sinde duodenumda ve proksimal jejunal anslarda duvar kalınlık artışı görüldü. Toraks BT'sinde kaviter komponent dominant multipl sayıda nodül formasyonu izlendi. Ön planda lenfoplazmositer lenfomayla ilişkili düşünüldü. Alt ekstremitedeki döküntülerinden punch biyopsi alındı. Papiller dermiste birkaç küçük çaplı damar duvarında granüler karakterde IgA-C3 birikimi saptandı. Serum kreatinin değerinde progresyon, nefrotik düzeyde proteinüri, aktif idrar sedimenti olması nedeniyle böbrek biyopsisi yapılan hastada 24 glomerülün 12'sinde sellüler kresent ve immünfoloresan incelemede IgA-C3 birikimi saptandı. Kongo ve kriyoglobulin negatif saptandı. Böbrekte selüler kresentik IgA vasküliti saptanan hastaya pulse metilprednizolon ve siklofosfamid indüksiyon tedavisi uygulandı. Lenfoplazmositer lenfoma hastalık durumunu değerlendirmek açısından kemik iliği biyopsisi yapıldı ve PET/BT çekildi. Kemik iliği aspiratı ve biyopsisinin değerlendirmesinde lenfoplazmositer lenfoma lehine infiltrasyon saptanmadı. PET/BT'de sağ akciğer üst lob apikal segmentte 30*20 mm'lik artmış FDG tutulumu saptandı. Klinik olarak lenfoma progresyonu kabul edilerek Ibrutinib-deksametazon tedavisi başlanması planlandı. Sonuç: Vaskülitler malignitelerin seyrinde ortaya çıkabilir. Bu olgu literatürde bildirilen ilk lenfoplazmositer lenfoma seyrinde görülen sistemik IgA vasküliti olgusudur. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
9. Ailevi Akdeniz ateşi tanılı hastada SARS-CoV-2 enfeksiyonu sonrası miyokardit ve Guillain-Barré sendromu ile ortaya çıkan MIS-A olgusu.
- Author
-
Kemeç, Gamze, Aliyeva, Numune, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Giriş: Yetişkinde multisistem enflamatuvar sendrom (MISA), SARS-CoV-2 enfeksiyonu ilişkili çoklu organ tutulumuyla seyredebilen nadir fakat mortal olabilecek bir tablodur. CDC'nin MIS-A tanısı için belirlediği klinik kriterler ciddi kardiyak tutulum, döküntü, pürülan olmayan konjuktivit, nörolojik tutulum, şok veya hipotansiyon, karın ağrısı, kusma veya ishal, trombositopeni; laboratuvar kriterleri ise CRP, ferritin, IL-6, ESH ve prokalsitoninden en az ikisinin yükselmiş olması ve SARS-CoV-2 enfeksiyonunun laboratuvar kanıtıdır. Bu olguda Ailevi Akdeniz ateşi (AAA) tanılı bir hastada SARS-CoV-2 enfeksiyonu sonrası miyokardit ve Guillain-Barré sendromunun (GBS) eşlik ettiği MIS-A tablosundan bahsetmeyi amaçladık. Olgu: Kırk bir yaşında AAA (M694V homozigot) ve sekonder amilodoz tanılı, kanakinumab tedavisiyle izlenen hasta sol bacakta kızarıklık ve şişlik şikayetiyle başvurdu. Selülit, akut böbrek hasarı, akut faz reaktan yüksekliği ve 2 gr/gün proteinürisi mevcuttu. Kanakinumab tedavisi kesilip selülit için ampisilin-sulbaktam tedavisi başlandı. Anürik olması nedeniyle hemodiyaliz uygulandı. Takip sırasında pansitopeni, hiperferritinemi, hipertrigliseridemi, karaciğer enzim yüksekliği ve 6 gr/gün proteinürisi gelişti. Laboratuvar bulguları Tablo 1'de özetlenmiştir. Kemik iliği biyopsisinde hemofagositoz görüldü. Makrofaj aktivasyon sendromu (MAS) tedavisi için metilprednizolon 40 mg/gün ve kanakinumab 300 mg/ay başlandı. MAS etiyolojisi nedeniyle bakılan SARS-CoV-2 spike antikoru 4,45 U/mL (=0,80 U/mL) saptandı. Ekokardiyografide EF %38 ve duvar hareketi global ağır hipokinetikti. Pro-BNP 25,0000 pg/mL ve troponin T 198 pg/mL saptandı. Alt ekstremitelerde yeni gelişen bilateral güçsüzlük nedeniyle yapılan EMG'de duyusal yanıtlar normal sınırlardayken motor amplitüdler azalmıştı, sağda medyan sinirin F yanıtı alınamadı. Klinik, laboratuvar ve EMG sonuçlarıyla hasta miyokardit ve GBS olarak değerlendirilerek plazmaferez ve 2 gr/kg IVIG tedavisi başlandı. Sonuç: MIS-A kalp, akciğer, böbrek, beyin, deri, göz ve gastrointestinal sistemin etkilenebildiği SARS-CoV-2 enfeksiyonu ile ilişkili bir durumdur. Olgumuz miyokardit, GBS, trombositopeni, akut faz yüksekliği ve SARS-CoV-2 spike antikor pozitifliğiyle CDC'nin belirlediği MIS-A kriterlerini karşılamaktadır. MIS-A tanısıyla uygulanan tedavilerden sonra klinik ve laboratuvar iyileşme sağlanmıştır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
10. ANCA ilişkili vaskülit seyrinde vasküler olaylar ve risk faktörleri: Uzun takip süreli 237 hastanın analizi.
- Author
-
Bektaş, Murat, İnce, Burak, Zaralı, Sibel, Gülseren, Übeyde Ayşe, Ük, Ece, Altun, Aysu Ecem, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Amaç: ANCA ile ilişkili vaskülit (AİV) hastalarında vasküler olay (VO) sıklığında artış olduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte, AİV hastalarında VO gelişimi ve risk faktörleri üzerine yapılan çalışmalar sınırlıdır. Çalışmamızda AİV hastalarında VO sıklığını, risk faktörlerini ve mortalite riskine etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: AİV tanılı 287 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. EGPA tanılı hastalar (n=33) ve 17 hasta yetersiz veri nedeniyle çalışmaya dahil edilmedi. Arteriyel vasküler olaylar (a-VO) miyokard enfarktüsü, kararsız anjina pektoris, periferik arter hastalığı, revaskülarizasyon ihtiyacı ve serebrovasküler olay olarak kaydedildi. Derin ven trombozu ve pulmoner emboli venöz trombotik olaylar (VTO) olarak kaydedildi. a-VO ve/veya VTO öyküsü tüm vasküler olaylar (VO) olarak gruplandırıldı. ANCA test sonuçları IFA ve/veya ELISA sonuçlarına göre analiz edildi ve iki serolojik gruba ayrıldı; c-ANCA/PR3+ (+pozitif) ve p-ANCA/MPO+. Bulgular: Çalışmada 237 hastanın (%46 erkek) verisi analiz edildi. Ortalama tanı yaşı 55,6±14 (dağılım; 17-88) yıl, ortanca hastalık süresi 77 (dağılım; 3-255) aydı. Hastaların 173'ü (%73) GPA, 64'ü (%27) MPA idi. ANCA sonuçları 230 hastada mevcuttu; 122'si c-ANCA/PR3+ (%53,5), 85'i p-ANCA/MPO+ (%37) ve 22'si ANCA negatifti (ANCA-) (%9,5). En sık organ tutulumları böbrek (%75,8) ve alt solunum yollarıydı (%74,4). Hastaların %22'sinde (n=52) VO, %17'sinde (n=40) a-VO, %9'unda (n=21) VTO ve %3,8'inde (n=9) hem a-VO hem de VTO gelişmiştir. Tek değişkenli analizde; VO gelişimi için risk faktörleri erkek cinsiyet, c-ANCA/PR3+, başlangıçta yüksek CRP, GFR <50 mL/dk, sigara içme öyküsü, şiddetli enfeksiyon özgeçmişi, yüksek VDI skoru olarak saptandı. Erkeklerde, ileri yaş, c-ANCA/PR3+, sigara içme öyküsü, yüksek VDI skoru, GFR <50 mL/dk olanlarda a-VO gelişimi daha fazlaydı. Mortalitenin VO ve a-VO gelişenlerde yüksek olduğu belirlendi. Çok değişkenli analizde; VO sigara öyküsü (%95 GA: 1,7-21; OR: 6), c-ANCA/PR3+ (%95 GA: 1,15-92; OR: 10,3) ve yüksek VDI skoruyla ilişkili (%95 GA: 1,007-2,4; OR: 1,5); a-VO ileri yaş (%95 GA: 1,002-1,08; OR: 1,04), yüksek VDI skoru (%95 GA: 1,3-2; OR: 1,6) ve c-ANCA/PR3+ (%95 GA: 1,06-8,6; OR: 3) ile ilişkiliydi. VTO gelişimi tek ve çok değişkenli analizde yüksek VDI skoru (p<0,001) ile ilişkiliydi (%95 GA: 1,2-1,8; OR: 1,5). Sağkalım analizinde VO öyküsü olanlarda mortalite anlamlı olarak daha yüksekti (Log-Rank: p=0,04). Sonuç: Ortalama beş yılın üzerinde takipli verilerimiz, AİV tanılı beş hastadan birinin tanıdan sonra VO geliştirdiğini ortaya koymuştur. VO riski, c-ANCA/PR3+ hastalarda, sigara içenlerde ve yüksek VDI skorlu hastalarda anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. İleri yaş hastalarda a-VO risk yüksek bulunmuştur ve VO gelişen AİV hastalarında mortalitede artış saptanmıştır. Bu bulgular ANCA+ hastalarda VO gelişiminin prognoz açısından önemini göstermektedir ve önleyici tedbirler konusunda uyarıcıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
11. Sistemik skleroz hastalarında hastalıkla ilişkili organ hasarının "scleroderma clinical trials consortium damage index (sctc-dı)" ile değerlendirilmesi: Deri tutulumu alt tiplerinde seyirdeki farklılıklar.
- Author
-
Demir, Büşra, Can, Melodi Gizem, Amikishiyev, Shirkhan, Aliyeva, Numune, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Yalçınkaya, Yasemin
- Abstract
Amaç: Sistemik skleroz (SSk) hastalarında organ hasarının deri tutulumu tipine göre farklarının ortaya konması ve takipteki değişiminin değerlendirilmesidir. Yöntem: SSk sınıflandırma kriterlerini karşılayan, ≥12 ay süreyle takibi olan 210 hasta (%91,9 kadın) retrospektif incelendi. Tanıda ve son vizitte hasar skoru [Scleroderma Clinical Trials Consortium Damage Index (SCTC-DI)] hesaplandı, sınırlı veya yaygın deri tutulumuna göre [sdSSk (%76,2) veya ydSSk (%23,8)] gruplandırılarak karşılaştırıldı. Hasar gelişimi ile ilişkili faktörler değerlendirildi. Bulgular: Ortalama yaş 52,9±12,3, takip süresi 101,1±70,6 ay ve Raynaud dışı semptom süresi 12,3±7,3 yıldı. Eklem kontraktürleri, BMI/kilo kaybı ve O2 tedavisi ihtiyacı takipte, HRCT'de >%20 tutulum ve eşlik eden FVC<%70 ise başlangıçta ve takipte ydSSk'de daha sıktı (Tablo 1). Total hasar skorları başlangıçta ve takipte ydSSk'de daha yüksek bulundu (3,1±2,8'e karşın 1,9±2,5, p=0,004 ve 9,7±5,9'a karşın 5,8±4,6, p<0,000) (Şekil 1). sdSSk varlığı başlangıçta respiratuvar ve kardiyovasküler (KVS) hasar, takipte ise yüksek hasar gelişimine karşı koruyucu bulundu. ydSSk'de şiş (puffy) parmakların varlığı respiratuvar hasar, takip süresi >5 yıl olması ise takipte artan kas-iskelet-deri ve respiratuvar hasar ile ilişkiliydi. sdSSk'de; takip süresi >5 yıl olması takipte artan kas-iskelet-deri, dijital ülser (DÜ) ve MKF proks.de deri kalınlaşması periferik vasküler, interstisyel akciğer hastalığı (İAH) ve anti-Scl70 varlığı respiratuvar hasar ile, İAH, DÜ varlığı ve takip süresi >5 yıl olması GİS hasarı ile ilişkili bulundu. sdSSk'de DÜ ve İAH varlığı takipte orta hasar (6-12 puan), telanjiektazi ve PAH varlığı ise yüksek hasar (≥13 puan) ile ilişkiliydi (Tablo 2). Hastaların %4,3'ü (n=9) takipte hayatını kaybetti. Başlangıçta ve takipte KVs. hasar mortalite ile ilişkili bulundu (%55,6'e karşın %5,5, p<0,000 ve %55,6'ya karşın %15,4, p=0,009). Sonuç: SSk hastalarında, yaklaşık 8 yıllık takip sırasında, organ hasarı sıklığının ve şiddetinin her iki deri tutulumu alt tipinde arttığı görüldü. İAH, DÜ, telanjiektazi ve PAH varlığı ve takip süresinin uzun olması hasarla ilişkili faktörler olarak öne çıktı. KVs. hasar mortalite ilişkili bulundu. Hasar bakımından riskli grupların tanımlanmasının, erken tedavi ile sağkalımda iyileşme sağlayabileceği düşünüldü. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
12. Sistemik skleroz hastalarında otoantikor tipinin hastalık şiddeti ve yeni organ tutulumu üzerine etkisi: Anti-sentromer antikorun seyirde öne çıkan özellikleri.
- Author
-
Can, Melodi Gizem, Demir, Büşra, Aliyeva, Numune, Amikishiyev, Shirkhan, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Yalçınkaya, Yasemin
- Abstract
Amaç: Sistemik skleroz (SSk) tanısı olan hastalarda otoantikorların hastalık seyrine etkisinin değerlendirilmesidir. Yöntem: En az 12 ay süreyle takip edilen, SSk sınıflandırma kriterlerini karşılayan 206 hastanın (189 kadın) verileri retrospektif tarandı; otoantikor tipinin (anti-nükleer antikor (ANA), anti-Scl70 ve anti-sentromerin (ASA) hastalık şiddetinin zamanla (101,26±71,02 ay) değişimi ve takipte yeni organ tutulumu olmaksızın hastalıksız sağkalıma etkisi değerlendirildi. Bulgular: Ortalama yaşı 53,09±12,31 olan hastalarda %2,9 (n=6) ANA(-), %27,7 (n=57) ANA(+)ENA(-), %47,1 (n=97) anti-Scl70(+) ve %22,3 (n=46) ASA(+) saptandı. Anti-Scl70, yaygın deri tutulumu, dijital ülser, aritmi ve akciğer tutulumu ile ilişkiliydi [sırasıyla OR: 3,43 (GA %95 1,89-6,24), p<0,001, OR: 1,835 (GA %95 1,05-3,2), p=0,033, OR: 4,061 (GA %95 1,084-15,22), p=0,038 ve OR: 2,393 (GA %95 1,29-4,43), p=0, 006]. ASA, PAH ile ilişkili (OR: 3,319, p=0,040) ve yaygın deri tutulumu, fleksiyon kontraktürü veya İAH'ye karşı koruyucu [OR: 0,203 (GA %95 0,08-0,51)], p=0,001, OR: 0,251 (GA %95 0,09-0,74), p=0,012 veya OR: 0,288 (GA %95 0,12-0,72), p=0,008) bulundu. Tüm otoantikorlarda (+) genel, vasküler, deri, eklem, GİS ve İAH tutulumu şiddeti skorları takipte kötüleşti, kalp tutulumu şiddeti sadece anti-Scl70'lerde (+) artmıştı (Tablo 1). ASA'larda (+) daha az sıklıkta [HR: 0,523 (%95 GA (0,29-0,94), p=0,030] ve daha uzun sürede yeni organ tutulumu ortaya çıktığı, uzun süreli takipte daha sıklıkla PAH geliştiği [OR: 9,63 (1,80-51,46), p=0,008] ve daha az sıklıkta İAH gelişimi/progresyonu olduğu gözlendi [sırasıyla OR=0,29 (GA %95 0,11-0,79), p=0,015 ve OR: 0,16 (GA %95 0,48-0,55), p=0,003]. Takibin 5. ve 8. yılında ASA'ların (+) yarısında halen yeni organ tutulumu olmadığı, ASA(-) [(ANA(+) veya anti-Scl70(+)] grupta ise 5. yılda >%67'sinde ve 8. yılda >%80'inde yeni organ tutulumu olduğu saptandı (Tablo 2 ve Şekil 1). Sonuç: ASA(+) hastalar daha iyi prognoza sahip olarak kabul edilse de bazı hastalarda, özellikle 8. yıldan sonra, hastalık şiddetinin ve yeni organ tutulumunun artabileceği bilinmelidir. ANA veya anti-Scl70(+) hastalarda ise hastalığın seyrinin şiddetli olduğu ve hastalığın ilk 5 yılında çoğu hastada organ tutulumu veya kötüleşmesi olabileceği, bu nedenle de hastalığın erken döneminde dikkatli takibin ve etkin tedavinin gerekli olduğu düşünüldü. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
13. Amiloid yaygınlığı ve ilişkili faktörler Ailevi Akdeniz ateşi ilişkili amiloiozda kötü prognoz ve yüksek mortaliteyi öngördürür: Yüz otuz yedi hastanın verisi.
- Author
-
Bektaş, Murat, Koca, Nevzat, Oğuz, Emin, İnce, Burak, Sarı, Selma, Şentürk, Nihan, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Amaç: AA amiloidoz (AA-a) herhangi bir kronik enflamatuvar hastalığın nadir bir komplikasyonudur. Bu çalışmada referans AA-a merkezimizde takipli Ailevi Akdeniz Ateşi ilişkili Amiloidoz (FMF-AA) hastalardaki AA-a yaygınlığı ve prognoz üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: AA amiloidoz kohortumuzda merkezimizde takipli FMF-AA hastaları retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar AA-a yaygınlığı açısından üç gruba ayrıldı; Sadece renal tutulumu olanlar (Grup 1; G1), renal + gastrointestinal (GIS) (G2) ve renal + GIS + kalp tutulumu olanlar (G3). Kardiyak amiloidoz ekokardiyografide artmış septum kalınlığına (KSDK, >12 mm) ek olarak granüler ekojenite artışı veya amyloid valvulopati, azalmış ejeksiyon fraksiyonu (<50), diyastolik disfonksiyon varlığından en az birinin eşlik etmesi olarak tanımlandı. Bulgular: FMF-AA tanılı 137 hastanın verisi incelendi (%55 erkek). Yetmiş dokuz hasta G1, 20 hasta G2, 14 hasta G3 olarak sınıflandırıldı. KSDK, troponin ve pro-BNP düzeyleri G3'te G1'den (p<0,001, p=0,005 ve p=0,003, sırasıyla) ve G2'den (p<0,001, p=0,1 ve p=0,03, sırasıyla) yüksekti. Toplam mortalite %15,3 olarak gerçekleşti ve AA-a yaygınlığı ile kademeli artış gösterdi (G1'de %10, G2'de %15 ve G3'te %43) (fark G3 ile G1 arasında anlamlıydı; p=0,006). MEFV varyant sayısı AA-a yaygınlığı ile negatif ilişki gösterdi. İki ekzon 10 varyantı ve M694V homozigot oranı sırasıyla G1'de %93 ve %72, G2'de %83 ve %67, G3'te %75 ve %50 ancak gruplar arasındaki fark anlamlı değildi. Korelasyon analizinde tutulan organ sayısı KSDK (r=0,559' p<0,001), troponin (r=0,646'), pro-BNP (r=0,572'), bazal kreatinin (r=0,511'), bazal proteinüri seviyeleri (r=0,321 p=0,008) ile pozitif, bazal GFR (r=-0,437') ve biyolojik DMARD süresi (r=-0,235 p=0,03) ile negatif korelasyon gösterdi. ROC analizinde bazal kreatinin %56 duyarlılık (SS) ve %70 özgüllük (SP) [eşik değeri (ED) 0,95, EAA=0,726 p=0,03 %95 GA 0,56-0,9], troponin düzeyi %83,3 SS ve %74 SP (ED 35,5 EAA=0,864 p=0,006 GA 0,73-0,99), pro-BNP düzeyi %100 SS ve %85,5 SP (ED 7246 EAA=0,897 p=0,024 GA 0,79-1,0), KSDK %79 SS ve %58 SP (ED: 11,5 EAA=727 p=0,007 GA: 0,61-0,84) mortaliteyi öngörmekteydi. Sonuç: Bu çalışmamızda FMF-AA hastalarında amiloid yaygınlığı ile mortalite ve kötü prognoz arasındaki ilişki ortaya konmuştur. Bazal kreatinin, proteinüri, troponin ve pro-BNP düzeyleri amiloidoz yaygınlığı ve mortaliteyi öngördürmekteydi. Amiloidoz yaygınlığının iki ekzon 10 varyantı olanlarda tek varyantlılara ve M694V varyantlılarda diğerlerine göre daha az olması bu hastalarda ilave genetik veya çevresel faktörlerin amiloidoz gelişimi ve progresyonunda rolü olabileceğini düşündürmüştür. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
14. Lupus nefritinde serum ve idrarda çözünür CD163'ün ve böbrek biyopsilerinde CD163 doku ekspresyonunun hastalık aktivitesiyle ilişkisi.
- Author
-
Gürel, Erdem, Çınar, Suzan, Hürdoğan, Özge, Özlük, Yasemin, Kılıçaslan, Işın, Varelci, Sibel, Mirioğlu, Şafak, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, Öçal, Lale, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Amaç: CD163 hemoglobin/haptoglobin kompleksini fagosite eden monosit ve makrofajlarda ekspresyonu olan glikozillenmiş bir membran proteinidir. Proenflamatuvar uyarılar sonucu hücre membranından ayrılarak çözünür hale gelir. Çalışmamızda serum(s) ve idrar(u) çözünür CD163 düzeylerinin ve böbrek biyopsilerindeki CD163 ekspresyonunun lupus nefritinin (LN) aktivasyonuyla ilişkisini inceledik. Yöntem: Kırk beş SLE (20'si aktif LN, 10'u inaktif LN, 15'i ekstrarenal aktif SLE) hastası çalışmaya dahil edildi. On iki aktif LN hastasının 6. ay kontrol örnekleri alındı. Yirmi sağlıklı gönüllü kontrol grubu olarak belirlendi. Çözünür CD163 seviyeleri (s,u) ELİSA ile çalışıldı. Otuz LN böbrek biyopsisi CD163 ile boyandı. Bulgular: Gruplar cinsiyet ve yaş yönünden benzerdi. Medyan hastalık süresi 113 (1-436) ay ve ortalama yaşı 39±13 (18-68) olan 45 SLE hastasının 37'si (%82,2) kadındı. Aktif LN grubunda uCD163 bağlanma ortalaması (3,9±2,4) ve uCD163 pozitiflik yüzdesi (%90) inaktif LN'lilerin bağlanma ortalaması (2,6±0,04) (p=0,02) ve pozitiflik yüzdesine (%40) (p=0,007) göre ve ekstrarenal aktif SLE'lilerin bağlanma ortalaması (2,5±0,1) (p=0,023) ve pozitiflik yüzdesine (%33,3) (p=0,001) göre anlamlı derecede yüksekti (Tablo 1). Aktif LN'li 12 hastanın serum ve idrar örneklerindeki CD163 seviyeleri tedavinin 6. ayında anlamlı derecede azalmış bulundu (p<0,05) (Tablo 2). Aktif LN biyopsilerinin histopatolojik incelemesinde glomerüllerdeki CD163+ makrofaj ekspresyonunun proteinüri (r=0,618, p=0,01), ISN/RPS aktivite skoru (r=0,59, p=0,02), sCD163 (r=0,597, p=0,01) ve uCD163 (r=0,507, p=0,045) ile pozitif; kompleman (r=-0,53, p=0,03) ve albümin (r=-0,69, p=0,003) düzeyi ile negatif korelasyon sergilediği belirlendi. Sonuç: uCD163 aktif LN'ini, inaktif LN ve aktif ekstrarenal SLE'den ayırabilecek, tedavi yanıtına paralel değişim gösteren tutarlı bir biyobelirteçtir. Böbrek biyopsilerindeki CD163+ makrofaj ekspresyonunun sCD163 ve uCD163 ile korelasyon gösterdiği saptanmış ve histopatolojik olarak LN'li hastalarda bir aktivite parametresi olarak kullanılabileceğine ilişkin bulgular elde edilmiştir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
15. ANCA ilişkili vaskülitlerde plazma değişiminin etkinliği ve komplikasyonlarının değerlendirilmesi: Riskli hastalarda eğilim skoru eşleştirmesi analizi sonuçları.
- Author
-
İnce, Burak, Bektaş, Murat, Çelik, Berk, Yüce, Servet, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, Kalayoğlu Beşışık, Sevgi, and İnanç, Murat
- Abstract
Amaç: ANCA ilişkili vaskülit (AAV) seyrinde ciddi organ/sistem tutulumunda, standart indüksiyon tedavisine ek olarak terapötik plazma değişimi (PD) uygulanmaktadır ancak bu tedaviyaklaşımının etkinliği, güvenliği ve prognostik önemi ile ilgili veriler çelişkilidir. Yöntem: Çalışmamızda 2011-2021 yılları arasında AAV tanısı koyulan 128 hastanın klinik ve laboratuvar verileri değerlendirildi. Başvuru anında GFH <50 mL/dk ve/veya diffüz alveolar hemorajisi (DAH) olan hastalar çalışmaya dahil edildi. PD uygulanmış hastaların takipteki aktivite, laboratuvar ve prognoz verileri uygulanmayan hastalarla karşılaştırıldı. DAH varlığı, yaş, cinsiyet, başlangıç GFH ve BVAS skoruna göre yapılan eğilim skoru eşleştirmesi (ESE) sonrası oluşan gruplarda analizler tekrarlandı. Bulgular: Çalışmaya 71 (%55,5) hasta (K/E: 32/39, ortalama yaş: 54,6±12,9) alındı. Otuz dokuz (%54,9) hastada C-ANCA/PR3, 29 (%40,8) hastada p-ANCA/MPO pozitifliği mevcuttu. Ortalama takip süresi 53,6±34,7 aydı. İndüksiyonda kortikosteroid tedavisine ek olarak, 66 (%92,9) hastada siklofosfamid (CYC), 3 (%4,3) hastada rituksimab kullanıldığı, 33 (%46,5) hastaya PD uygulandığı saptandı. PD hastalarının tamamı CYC almıştı. Medyan PD seans sayısı 7 (2-12) saptandı. İşlemde 22 hastada (%66,6) TDP, 11 hastada (%33,3) albümin kullanılmıştı. PD uygulanan hastalarda, DAH 20 (%28,2), GFR <50 mL/dk 64 (%90,1) hastada mevcuttu. İşlemle ilişkili komplikasyonlar arasında hipotansiyon 3 (%9,1), hipokalsemi 1 (%3), kateter trombozu 1 (%3), transfüzyon reaksiyonları 2 (%6) saptandı. PD uygulanan hastalarda 6. ayda remisyon oranı düşük, ilk 1 yılda ciddi enfeksiyon ve SDBY gelişimi yüksek izlendi (Tablo 1). ESE analizinde PD uygulanan hastalarda takipte kreatinin değerleri daha yüksek saptandı. Her iki analizde 6. ayda remisyon oranları PD grubunda daha düşük, 12. ayda ciddi enfeksiyon sayısı ve SDBY gelişimi, total hasar skoru (VDI) daha yüksek bulundu. Sonuç: Bu çalışmada AAV hastalarında PD uygulamasının ilk bir yılda remisyon ve mortaliteye etkisi ve renal tutulumlu hastalarda KBY ve SDBY açısından koruyuculuğu gösterilememiştir. Uygulamayla ilgili düşük komplikasyon oranlarına karşın ESE analizi ile daha belirgin olduğu gözlenen yüksek enfeksiyon riski dikkat çekicidir. Yüksek riskli hasta grubunda immünosüpresif ilaçlarla beraber uygulanan PD için hasta seçimi dikkatli yapılmalı ve yöntemden elde edilecek yararın sınırları iyi bilinmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
16. The possible relationship between thyroid dysfunctions, weight gain, and attention deficit/hyperactivity disorder (ADHD) among children and adolescents: A consultation-liaison psychiatry sample with pediatric endocrinology.
- Author
-
Gül, Ahmet, Ergür, Ayça Törel, and Gül, Hesna
- Subjects
- *
ATTENTION-deficit hyperactivity disorder , *PEDIATRIC endocrinology , *THYROID diseases - Abstract
Aims: Attention Deficit/Hyperactivity Disorder (ADHD) is a common neuropsychiatric disorders in the pediatric population. Genetic, biological and psychosocial factors are involved in the occurrence of ADHD but the exact etiology is still unknown. Thyroid functions are critical to neurocognitive development in childhood. The aim of this study was to investigate the relationship between ADHD, thyroid functions and weight gain in children. Methods: Children aged 7 to 15 years having a diagnosis of ADHD who were consulted to the pediatric endocrinology unit for weight gain were recruited. Anthropometric measurements, blood levels of thyroid stimulating hormone (TSH), free (F) T3, FT4, Anti (thyroglobuline) TG and Anti (thyroid peroxidase) TPO were obtained and a thyroid sonography was performed for each patient. Results: Among the participants (n=11), 4 (36.4%) were obese and 4 (36.4%) had subclinical hypothyroidism. Two patients (18.2%) were both obese and had subclinical hypothyroidism. Patients with ADHD and subclinical hypothyroidism had higher mean TSH level than patients those with ADHD and obese ones, but had lower FT4 levels. Thyroid volume of a 13-year-old girl who had subclinical hypothyroidism was>+2SD. Conclusions: Although there is not enough evidence that hypothyroidism is an important problem in ADHD, we found a higher ratio of subclinical hypothyroidism and obesity in this sample. This is an important result and should be carried out in consultation-liaison patients. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
17. Sistemik lupus eritematozus'lu (SLE) hastalarda SLEDAI-2K ile SLEDAI-2KG (glukokortikoid) indekslerinin karşılaştırılması.
- Author
-
Sarı, Selma, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, Öeal, Lale, and inanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
18. Türkiye Romatoloji Derneği biyobenzer ilaçlar ulusal tedavi önerileri.
- Author
-
Dalkılıç, Ediz, Ateş, Aşkın, Haznedaroğlu, Şeminur, Keskin, Göksal, Koca, Süleyman Serdar, Özbalkan, Zeynep, Şentürk, Taşkın, Uğurlu, Serdal, Yazıcı, Ayten, and Gül, Ahmet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
19. COVID-19 ve aşıları ile ilişkili rekürren perikardit olguları.
- Author
-
Yılmaz, Ayşenur, Çetin, Okan, Alagöz, Gülşah, Atalar, Semra Cemre, Amikishiyev, Shirkhan, Solak, Yağmur Göksoy, Altınkaynak, Mustafa, Sarı, Selma, Alkaç, Burak, Ösken, Sibel, Akpınar, Timur Selçuk, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Giriş: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) seyrinde bazı hastalarda farklı nedenlerle sistemik bir hiperenflamatuvar yanıt ve bu zeminde farklı organ tutulumları gelişebilmektedir. Özellikle kardiyovasküler sistemde akut miyokardit ve perikardit görülebilmekle beraber, rekürren perikardit (RP) olguları nadirdir. Bildirimizde COVID-19 ilişkili RP olguları sunulmuştur (Klinik özellikler Tablo 1'de özetlenmiştir). Olgu 1: Olgumuzda COVID-19 sonrasında gelişen göğüs ağrısı nedeniyle yapılan incelemede akut faz reaktan (AFR) yüksekliği ve perikard efüzyonu saptandı. Kolşisin ve NSAİİ tedavisi altında kısmen gerileyen şikayetlerden 6 hafta sonra yüksek ateş, göğüs ağrısı nedeniyle tekrarlayan başvurusunda perikard efüzyonunun sebat ettiği, AFR yanıtının arttığı görüldü. Perikardit etiyolojisine yönelik tetkiklerde özellik saptanmadı. Prednizolon tedavisi (20 mg/gün) başlanarak 6 ayda azaltılarak kesildi, 10 aylık izleminde perikardit atağı tekrarlamadı. Olgu 2: Olgumuzda ikinci doz BNT162b2 aşısından 3 hafta sonra perikard efüzyonu saptandı. Kolşisin altında izlenirken geçirdiği COVID-19 sonrasında gelişen tamponad bulguları nedeniyle perikard penceresi açıldı. Bilateral plevral efüzyonu da olan hastanın tedavisine metilprednizolon eklendi. Etiyolojiye yönelik tetkiklerinde anlamlı patoloji saptanmadı. Metilprednizolon azatılarak kesildikten 8 hafta sonra göğüs ağrısıyla başvuran hastanın efüzyonunun tekrarladığı görüldü. Rekürren plöritperikardit tanısıyla anakinra tedavisi başlanan hastanın 10 haftalık izleminde tam klinik yanıt alındı. Olgu 3: Ateş ve göğüs ağrısıyla başvuran hastada AFR yüksekliği, plevral ve perikardiyal efüzyon saptandı. Akciğer parankiminde COVID-19 sekel bulguları görülmekle beraber sorgusunda semptomatik hastalık bulgusu tarif etmedi. Serozit etiyolojisine yönelik tetkiklerde özellik saptanmadı. NSAİİ ve kolşisin altında plevral efüzyonun progrese olduğu görüldü, tedavisine metilprednizolon eklendi. Steroid dozu azaltılırken göğüs ağrısı ve ateşinin tekrarlaması nedeniyle rekürren plörit-perikardit düşünüldü. Anakinra tedavisi başlandı ve tam yanıt ile beraber 41. haftaya dek alevlenme görülmedi. Sonuç: Olgularımızda yüksek ateş, serozit, yüksek AFR yanıtı gibi klinik ve laboratuvar özelliklerinin varlığı, patogenezde COVID-19 zemininde doğal immünitenin, özellikle kontrolsüz NLRP3 inflamazomu uyarısı ile artan IL-1ß'in rolünün olduğunu düşündürmektedir. COVID-19 veya aşıları sonrası gelişen RP olgularında steroid doz azaltımı sırasında perikardit bulguları tekrarlayan olgularda, anti-IL-1 tedaviler etkili olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
20. Sistemik skleroz ve küçük hücreli akciğer karsinomu birlikteliği.
- Author
-
Sarı, Selma, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Giriş: Sistemik skleroz (SSc) multisistem tutulumlu, vaskülopati ve fibrozis ile karakterize otoimmün bir bağ dokusu hastalığıdır. SSc hastaları arasında en sık görülen akciğer kanseri tipinin adenokarsinom veya bronşioalveolar hücreli karsinom olduğu ve anti-Scl-70 antikorlarının, akciğer kanseri gelişme riskini artırdığı gösterilmiştir. Küçük hücreli akciğer kanseri ayrıca erkeklerde daha yaygındır. Bu sunumda sistemik skleroz tanılı bir hastada ortaya çıkan küçük hücreli akciğer kanseri olgusunu sunmak istedik. Olgu: Kırk iki yaşında kadın hasta. On paket/yıl sigara öyküsü mevcut. On üç yıl önce sistemik skleroz tanısı alan hastanın anti-Scl-70 antikoru ile non-usual paternde intertisyel akciğer hastalığı mevcuttu. On yıl önce deri progresyonu nedeni ile 6 kür endoksan (ayda bir 1 gr) aldı ve sonrasında MMF 2 gr/gün ile takip edildi. 2017 yılında deri progresyonu nedeni ile 3 kür rituksimab tedavisi uygulandı. Görmede bulanıklık ve nefes darlığında artış şikayeti ile başvuran hastada yapılan göz MR'de yer kaplayan lezyon ve sağ akciğer ve mediastende 4 cm'ye ulaşan kitle lezyon, plevral efüzyon saptandı. Plevral efüzyon sitolojisi küçük hücreli akciğer karsinomu olarak sonuçlandı. Sonuç: SSc'de malignite riskinin arttığı ve akciğer fibrozu ile akciğer kanseri arasındaki ilişki geniş hasta serilerinde gösterilmiştir. SSc'li hastalarda ortaya çıkan küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) çok nadir görülmektedir. Nefes darlığında artış olan sistemik skleroz tanılı hastalarda akciğer kanseri olabileceği akılda tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
21. COVID-19 aşılaması sonrası yeni gelişen iki vaskülit olgumuzun literatür taramasıyla birlikte değerlendirilmesi.
- Author
-
Alkaç, Burak, Bektaş, Erdem, Tezel, Selin, Denizmen, Dilara, Sarı, Selma, Şanlı, Yasemin, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Büyükbabani, Nesimi, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Giriş: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19), dünya çapında yarattığı pandemi sonucunda yüz milyonlarca insanı etkilemiştir. COVID-19'a karşı geliştirilen aşılar şiddetli akut solunum sendromuna karşı en iyi kalkan olarak kabul edilmektedir. Aşılamayla gelişen gecikmiş tip deri reaksiyonları iyi tolere edilse de bazen kutanöz vaskülitlerin ortaya çıktığı veya var olan hastalığın alevlendiği bildirilmektedir. Bilim dalımızca izlenen iki olgunun sunumuyla birlikte, COVID-19'a karşı yapılan aşılama sonrasında literatürde bildirilen olgu serilerini (başlangıçtan Nisan 2022'e kadar) araştırarak, de novo gelişen vaskülit olgularına genel bir bakış sunma amaçlanmıştır. Olgu 1: Otuz yaşında önceden bir sağlık problemi olmayan erkek hasta. Ocak 2021 COVID-19 enfeksiyonu geçirmişti. Nisan 2021 tarihinde kırmızı renkli deri döküntüleri gerçekleşmişti. Bir-bir buçuk ay içinde kendiliğinden geçmişti. Haziran 2021'de ilk doz BioNTech COVID-19 aşısını olmuş ve problem yaşamamıştı. Eylül 2021'de 2. doz BioNTech COVID-19 aşısını olmuş ve 3 hafta sonra halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı, sol ayak dorsal yüzde başlayan şişlik ve nekrotizan lezyonlar gelişmişti. Alınan biyopside immünokompleks birikimi gösteren küçük damar vasküliti tespit edildi. Olgu 2: Kırk sekiz yaşında kronik hastalık öyküsü olmayan kadın hasta. İki aydır olan konstitüsyonel semptomlar, kilo kaybı, halsizlik ve ateş şikayetleri ile başvurdu. Anamnezinde bize başvurusundan 6 ay önce asemptomatik COVID-19 enfeksiyon geçirdiğini belirtti. Şikayetlerinin 8 hafta önce, ilk doz BioNTech aşısından 2 hafta sonra başladığını ve ilk dozdan 6 hafta sonra ikinci doz aşısından sonra şikayetlerinin devam ettiğini belirtti. Akut faz yüksekliği de olan hastaya, yapılan PET-BT'de büyük damar vasküliti ile uyumlu bulgular tespit edildi. Literatür taramasında, aşılama sonrası de novo gelişen olguların derlendiği 69 makalede 80 vaskülit olgusu saptandı. Vaskülit alt grupları incelendiğinde, ilk sıralarda kutanöz lökositoklastik vaskülit (23/%29), ANCA ilişkili vaskülit (14/%18), IgA vasküliti (12/%15) ve kutanöz küçük damar vasküliti (12/%15) olduğu gözlendi. Bununla birlikte geniş bir yelpazede vaskülit alt grupları tespit edildi (Tablo 1). Sonuç: COVID-19 ve aşılamalar, farklı özelliklerde sistemik vaskülit riskini artırabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
22. Sistemik lupus eritematozus ve antifosfolipid sendromlu gebelerde kompleman sistemi aktivasyonu ile TNF alfanın gebelik seyir ve sonuçlarına etkisi.
- Author
-
Işık, Akın, Çınar, Suzan, Önder, Semen, Bayram, Aysel, Yavuz, Ekrem, Sivrikoz, Tuğba Saraç, Türeli, Dilruba, Kalelioğlu, İbrahim Halil, Çetin, Çiğdem, Uludağ, Ömer, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Amaç: Kompleman sistemi (C) ile tümör nekroz faktörü-alfa (TNFa), sistemik lupus eritematozus (SLE) ve antifosfolipid sendromunda (AFS) önemli mediatörlerdir. Çalışmamızda SLE/AFS'li gebelerde, C aktivasyonu ile TNFa'nın fetal/maternal prognozla ilişkisini inceledik. Yöntem: SLE/AFS'li gebelerin serumlarında (s) C3b, C5, TNFa düzeyleri (ELISA) belirlendi. Plasentalarının histopatolojik incelemesi yapıldı; C4d ve TNFa ile boyanmaları değerlendirildi. Gebelik seyir ve sonuçları ile ilişkileri saptandı, kontrol gruplarıyla karşılaştırıldı. Bulgular: SLE/AFS'li gebeler (n=37), SLE/AFS'li gebe olmayanlar (n=15), sağlıklı gebeler (n=15) ve sağlıklılardan (n=14) oluşan dört grup analiz edildi. SC3b ortalama değeri ve pozitiflik oranı SLE/AFS gebelerde; SLE/AFS gebe olmayanlara, sağlıklı gebelere ve sağlıklılara göre daha yüksekti (tümü için p<0,05). SLE/AFS'li gebelerde en sık morbiditeler gebelik kaybı (%18,9) ve preeklampsi (%16,2), en sık aktivasyon nefrit (%30,5) ve trombositopeniydi (%19,44). Preeklampsi gelişenlerde sTNFa pozitifliği anlamlı derecede yüksekti (%43 vs. 11, p<0,05); C5a ve C3b ise istatistiksel anlamlılığa erişmese de bu grupta fazlaydı. SLEDAI-2K ortalaması belirtilen biyomarkerların pozitif/negatif olduğu gruplar arasında anlamlı farklılık sergilemedi. sTNFa pozitifliği ile nefrit ve trombositopeni arasında anlamlı ilişki saptandı (p<0,05). Yenidoğanların (YD) %56,7'si preterm iken, %36,7'sinde intrauterin gelişme geriliği (İUGG) saptandı. SLE/AFS'de sağlıklı gebelerden daha düşük YD doğum ağırlığı, boy ve APGAR skorları mevcuttu. Plasental C4d ve TNFa ile boyanma SLE/AFS gebelerde sağlıklı gebelerden yüksek ve şiddetliydi (p<0,001). Preeklampsi, HELLP ve gebelik kayıplarında boyanma pozitiflik ve şiddeti fazla olsa da istatistiksel anlamlılığa erişemedi. Desidual vaskülopati (en sık; %85), desidual enflamasyon, villöz enfarkt SLE/AFS'li gebe plasentalarında, sağlıklı gebelerinkine göre daha fazlaydı (p<0,001). Belirtilen bulgular preeklampsi, İUGG, YDYB ihtiyacı olanlarda anlamlı derecede fazlaydı (p<0,001). Lupus antikoagülanı olanlarda desidual enflamasyon ve C4d boyanması anlamlı derecede fazlaydı (p<0,05). Sonuç: Bulgularımız SLE/AFS'li gebelerde TNFa ve kompleman sisteminin aktivasyonunu serum ve özellikle plasenta düzeyinde göstermekte ve olumsuz gebelik seyir ve sonuçlarıyla ilişkisini desteklemektedir. Gelecekte bu biyobelirteçlerin gebelik takibinde kullanımı ilgili yolakları hedef alan yeni tedavilere olanak tanıyarak maternal/fetal prognozu olumlu etkileyebilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
23. Behçet hastalığında ABO kan gruplarına göre vasküler tutulum riskinin değerlendirilmesi.
- Author
-
Bektaş, Erdem, Büyükdemir, Abdulkadir, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Amaç: Behçet hastalığı (BH) değişken damar vaskülitleri arasında sınıflandırılır. Her boyda ven ve arterleri etkiler ve vasküler enflamasyona bağlı gelişen tromboz yatkınlığına neden olur. ABO kan grupları ile tromboz yatkınlığı arasında ilişki gösteren yayınlardan yola çıkarak, BH'nin vasküler tutulumları ile ABO kan grupları arasındaki ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Yöntem: Bilim dalımızda 1978-2022 arasında ISG-1990 kriterlerini karşılayan BH tanısı ile izlenen ve kan grubu bilgilerine ulaşılan hastaların verileri retrospektif olarak incelendi. O ve non-O (A, B, AB) kan grubuna sahip hastaların verileri vasküler tutulum özellikleri açısından değerlendirildi. İstatistiksel değerlendirmede ki-kare, t-testi, Mann-Whitney U testi ve lojistik regresyon kullanıldı. Bulgular: Çalışma toplam 411 hastanın verisi ile yapıldı. Hastaların 143'ü (%34,8) "O" [%58 erkek, ortalama tanı yaşı 31,38±10,13, ortanca takip süresi 153 (98-219) ay], 268'i (%65,2) "non-O" kan grubu [%60 erkek, ortalama tanı yaşı 30,7±8,4, ortanca takip süresi 148 (92-204) ay] taşıyordu. O ve non-O kan grubuna sahip hastalar arasında cinsiyet, tanı yaşı, aile öyküsü, sigara kullanımı, vasküler tutuluma sebep olabilecek komorbid hastalıklar ve genetik trombofili açısından istatistiksel farklılık saptanmadı. O grubunda vasküler tutulum 39 (%27,3), venöz tutulum 35 (%24,5), arteriyel tutulum 11 (%7,7) hastada saptandı; non-O grubunda vasküler tutulum 109 (%40,7), venöz tutulum 95 (%35,4), arteriyel tutulum 38 (%14,2) hastada saptandı, iki grup arasında vasküler tutulum ve venöz tutulum sıklığı açısından anlamlı fark saptandı (p=0,007, p=0,023). Non-O grubu ve O grubu vasküler tutulum (OR 1,8 %95 GA 1,2-2,8, p=0,007), venöz tutulum (OR 1,7 %95 GA 1,1-2,7, p=0,023), arteriyal tutulum (OR 2,0 %95 GA 0,98-4,0, p=0,057) açısından karşılaştırıldığında, non-O kan grubu taşımak vasküler tutulum ve venöz tutulum riskini anlamlı olarak artırıyordu (Tablo 1). Sonuç: Çalışmamızda, BH olanlarda non-O kan grubuna sahip olmanın vasküler, özellikle venöz tutulum riskini %70-80 oranında artırabildiği görülmüştür. ABO kan grubu antijenleri, BH patogeneziyle ilişkili olduğu bilinen genetik ve çevresel faktörlerle birlikte vasküler bulguların gelişmesine katkıda bulunabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
24. AA amiloidozlu hastalarda amiloid fırtınası artmış amiloid yükü ve yüksek mortalite ile ilişkilidir.
- Author
-
Bektaş, Murat, Sarı, Selma, Koca, Nevzat, Oğuz, Emin, İnce, Burak, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Amaç: Bu çalışmada AA-a hastalarında amiloid fırtınası ve ilişkili faktörleri incelemeyi amaçladık. Yöntem: Amiloidoz merkezimizde takip edilen AA-a hastaları retrospektif olarak değerlendirildi. Amiloid fırtınası kreatinin ve proteinüri düzeylerinde iki haftada iki kat artış veya CRP düzeylerine 10 kattan fazla artış olması olarak tanımlandı. Bulgular: AA-a tanılı 175 hastanın verileri incelendi ve eksik verisi olan 11 hasta çalışmadan dışlandı. Çalışmaya dahil edilen 164 hasta içerisinde amiloid fırtınası gelişen 9 hasta (%5,5; 4 erkek) saptandı. Beş hasta Ailevi Akdeniz ateşi (AAA) ile ilişkili AA-a ve 4 hasta non-AAA-AA idi (iki hasta ankilozan spondilit, bir hasta idiyopatik ve bir hasta AAA olmayan periyodik ateş sendromu) (p=0,1). Medyan±interquartile range (IQR) hasta yaşı, AAA ve amiloidoz tanı yaşı, amiloid fırtınası gelişen hastalarda daha düşüktü (sırasıyla 37±10 vs. 45±20, 17,5±30 vs. 24±20, 26±26 vs. 31±22) istatistiksel olarak farklı değildi (sırasıyla p=0,2, p=0,3 ve p=0,2). Tüm AAAAA hastaları M694V homozigot idi. Amiloid fırtınasının etiyolojisi 5 hastada (%56) enfeksiyon, 3 hastada (%33) tedaviye uyumsuzluk ve bir hastada (%11) cerrahi idi. Amiloid fırtınası geliştiren 3 hasta kaybedildi (%33), genel AA-a kohortunda ise mortalite %10 (n=16) idi. Bir hasta amiloid fırtınası sırasında, diğerleri ise amiloid fırtınası tanısından sonraki bir yıl içinde kaybedildi (medyan 5 ay). Tek değişkenli analizde, ≥3 organ tutulumu, kemik iliği tutulumu ve mevcut proteinüri düzeyleri (sırasıyla p=0,4, p=0,05 ve p=0,04) daha yüksek; medyan organ tutulumu ve mortalite oranı amiloid fırtınası gelişenlerde gelişmeyenlere göre daha yüksek olma eğilimindeydi (p=0,09 ve p=0,07). Son dönem böbrek hastalığı (SDBY) gelişimi de amiloid fırtınası olan hastalarda (%67; n=6) olmayanlara göre daha yüksek olmasına rağmen (%46, n=71) istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı (p=0,3). Medyan ± IQR CRP (48±77 vs. 9±17; p=0,08), kreatinin (4,8±5'e karşı 1,2±0,6; p=0,01) ve proteinüri (11±12 vs. 0,85±2,3; p=0,02) seviyeleri amiloid fırtınası sırasında önceki kayıtlarından daha yüksekti. Çok değişkenli analizde amiloid fırtınası yüksek mortalite ile ilişkiliydi (p=0,045, OR: 4,6; %95 GA: 1,03-20). Sağkalım analizinde, amiloid fırtınası gelişimi, non-AAA-AA'da AAA'ya kıyasla yüksek olma eğilimindeydi (Logrank: p=0,057). Amiloid fırtınası gelişen hastalarda mortalite gelişmeyenlere göre daha yüksekti (Log-rank: p=0,038). Sonuç: Bu çalışma, AA-a'lı hastaların %5,5'inde amiloid fırtınası gelişebileceğini ve bu durumun daha yüksek amiloid yükü ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca amiloid fırtınası gelişenlerde mortalite daha yüksektir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
25. ANCA ile ilişkili vaskülit hastalarında malignite gelişimi: Tek merkezden uzun dönem gözlemsel hasta verileri.
- Author
-
Bektaş, Murat, İnce, Burak, Fazıl Ağargün, Besim, Zaralı, Sibel, Ayşe Gülseren, Übeyde, Ük, Ece, Yenersu Güzey, Damla, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Amaç: ANCA ile ilişkili vaskülit (AİV) hastalarında topluma göre malignite sıklığında artış olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada AİV hastalarında malignite sıklığı, klinik özellikleri ve ilişkili faktörlerini değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: Chapel Hill Consensus Kriterleri'ni karşılayan 287 AİV hastasının verileri retrospektif olarak incelendi. EGPA tanılı 33 hasta ve eksik verisi olan 14 hasta çalışmadan dışlandı. ANCA testi immünofloresan ve/veya Elisa yöntemiyle analiz edildi ve hastalar iki serolojik alt gruba ayrıldı; c-ANCA/PR3+(pozitif)+ ve p-ANCA/MPO+. Bulgular: AİV tanısı olan 240 hastanın (%54,6 kadın) verisi analiz edildi. Ortalama tanı yaşı 55,6±14 (dağılım; 17-88) yıl, ortanca hastalık süresi 67,5 (IQR: 77) aydı. Hastaların 175'i (%73) GPA, 65'I (%27) MPA idi. ANCA sonuçları 230 hastada mevcuttu; 123'ü c-ANCA/+PR3+ (%53,5), 85'i p-ANCA/MPO+ (%37) ve 22'si ANCA negatifti (ANCA-) (%9,5). Böbrek (%75,8) ve alt solunum yolu (%74,4) en sık tutulan organlardı. Toplamda 20 hastada 22 malignite gelişimi gözlendi (%8,3; 11 hasta c-ANCA+/PR3+,3 hasta p-ANCA+/MPO+ ve 2 hasta ANCA negatifti). Üçer hastada akciğer ve tiroid papiller kanseri, ikişer hastada mesane, prostat, meme ve böbrek, birer hastada adrenal bez, oral skuamöz kavite ve retroperitoneum sarkomu, beş hastada hematolojik malignite (üç miyelodisplastik sendrom, bir kronik lenfositik lösemi ve bir lenfoma) gözlendi. Altı (%30) hastada malignite tanısı AİV tanısından daha önce ve/veya eşzamanlı konuldu. Malignite gelişimi yaş, cinsiyet, klinik tanı (GPA vs. MPA), seropozitiflik (ANCA+ vs. ANCA-) ve ANCA alt gruplarına göre ve böbrek veya alt solunum yolu tutulumuna göre farklılık göstermedi (Tablo). Malignite gelişimi ile kümülatif siklofosfamid dozu veya sigara öyküsü arasında ilişki saptanmadı (sırasıyla p=0,96 ve p=0,2). Tek değişkenli analizde malignite varlığı; kardiyovasküler hastalık (KVH) (p=0,003 OR: 11,7), mortalite (p=0,04 OR: 4,6), yüksek BVAS skoru (p=0,049) ve yüksek VDI skoru (p=0,02) ile ilişkiliydi. Çok değişkenli analizde malignite gelişimi; KVH (%95 GA 2,2-83 OR: 13,4 p=0,005) ve mortalite (p=0,044 %95 GA 1,03-8,5 OR: 2,95) ile ilişkili bulundu. Sağkalım analizinde mortalite oranı, malignite gelişen hastalarda gelişmeyenlere kıyasla daha yüksekti (Log-Rank, p=0,035). Sonuç: Kohortumuzda AİV hastalarında malignite gelişim oranı belirlendi. Malignite gelişimi KVH, yüksek BVAS ve VDI skorları ile ilişkili bulundu. Çalışmamız ayrıca malignite gelişen hastalarda daha düşük sağkalım oranını ortaya koydu. AİV hastaları hem tanı anında hem de uzun dönemde malignite gelişimi açısından risk altındadır ve hastalar bu açıdan yakından takip edilmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
26. Natural history of prenatal isolated muscular ventricular septal defects.
- Author
-
Erol, Onur, Şevket, Osman, Keskin, Seda, Yazıcıoğlu, Hasan Fehmi, and Gül, Ahmet
- Subjects
VENTRICULAR septal defects ,FISHER exact test ,LONGITUDINAL method ,TIME ,FAMILY history (Medicine) ,DATA analysis software ,GENETICS - Abstract
Objective: To evaluate the natural history of isolated muscular ventricular septal (m-VSD) defects during gestation and up to 1 year postnatally, as well as the association with chromosomal anomalies. Material and Methods: Between August 2007 and July 2012, 76 fetuses with isolated m-VSDs represented the study population. The following variables were evaluated: site and size of the m-VSDs, presence of chromosomal anomalies, pregnancy outcome, and spontaneous closure rate from diagnosis up to 1 year postnatally. Results: Of the 76 cases with m-VSD, 1 fetus died after birth and 31 cases were lost to follow-up after birth. Thus, a total of 44 fetuses reached their first year of postnatal life, and these cases were available for analysis. Three (6.8%) of 44 defects closed spontaneously in utero, 33 (75%) closed within 1 year, and 8 (18.2%) remained patent. Overall, spontaneous closure occurred more frequently in the apical defects, but no significant difference was found for spontaneous closure between the mid-muscular and apical defects (p > 0.05). Also, 83.8% (36 of 44) of defects ≤3 mm closed during gestation or the first year of life. Conclusion: We infer that m-VSDs have a high spontaneous closure rate during the first year of life. Also, small m-VSDs frequently close spontaneously. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
- Full Text
- View/download PDF
27. Sistemik lupus eritematozus sınıflandırma kriterlerinin (1997, 2012, 2019) performanslarının tek merkezli kohort hastalarında karşılaştırılması: 2019 ACR/EULAR kriterleri ne getirdi?
- Author
-
Torun, Ege Sinan, Bektaş, Erdem, Kemik, Fatih, Bektaş, Murat, Çetin, Çiğdem, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
28. Biyopsiyle gösterilmiş lupus nefriti kohortunda renal prognozu belirleyen klinik ve histopatolojik özellikler.
- Author
-
Varelci, Sibel, Gürel, Erdem, Mirioğlu, Şafak, Özlük, Yasemin, Kılıçaslan, Işın, Yazıcı, Halil, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, Öçal, Mahdume Lale, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
29. Tek merkez antifosfolipid sendromu kohortunda Budd Chiari sendromlu hastaların özellikleri ve prognozu.
- Author
-
Işık, Akın, Uludağ, Ömer, Çetin, Çiğdem, Şahinkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, Öcal, Lale, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
30. İlerleyici akciğer tutulumu olan sistemik skleroz hastalarında anti-fibrotik tedavi kullanımı: Nintedanib kullanan hastaların klinik özellikleri ve güvenlilik verileri.
- Author
-
Yalçınkaya, Yasemin, Amikishiyev, Shirkhan, Aliyeva, Numune, Bingöl, Züleyha, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, Okumuş, Gülfer, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
31. İdiyopatik enflamatuvar miyopati hastalarında pozitron emisyon tomografisi ile kas tutulumu değerlendirilebilir mi? 34 hastanın değerlendirilmesi.
- Author
-
Bektaş, Murat, Işık, Emine Göknur, Oğuz, Emin, Kemik, Fatih, Abbasgholizadeh, Anna, İnce, Burak, Özkan, Zeynep Gözde, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Öcal, Lale, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
32. Biyolojik tedavi kullanan ailevi Akdeniz ateşi hastalarında COVID-19 seyri: Tek merkez deneyimi.
- Author
-
Aliyeva, Numune, Dulundu, Banu Çiçek Yalçın, Süleymanova, Vefa, Tekin, Pelin, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, and Gül, Ahmet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
33. COVID-19-ilişkili makrofaj aktivasyon sendromlu hastalarda anakinra tedavisine yanıtı öngörebilecek bulguların araştırılması.
- Author
-
Amikishiyev, Shirkhan, Deniz, Rabia, Günver, Mehmet Güven, Aghamuradov, Sarvan, Koca, Nevzat, İnce, Burak, Bektaş, Murat, Yılmaz, Aysenur, Cantürk, Yağmur, Durak, Görkem, Köse, Murat, Meşe, Sevim, Agaçfidan, Ali, Erelel, Mustafa, Çağatay, Arif Atahan, Beşışık, Sevgi Kalayoğlu, Esen, Figen, and Gül, Ahmet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
34. COVID-19-ilişkili makrofaj aktivasyon sendromlu hastalarda tosilizumab tedavisine yanıtı öngören parametrelerin araştırılması.
- Author
-
Amikishiyev, Shirkhan, Bektaş, Murat, Günver, Mehmet Güven, İnce, Burak, Aghamuradov, Sarvan, Koca, Nevzat, Durak, Görkem, Meşe, Sevim, Agaçfidan, Ali, Köse, Murat, Erelel, Mustafa, Çağatay, Arif Atahan, Beşışık, Sevgi Kalayoğlu, Esen, Figen, and Gül, Ahmet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
35. Ailevi Akdeniz ateşi ile ilişkili spondiloartrit daha sık ve daha erken kalça tutulumu ve kötü prognozla ilişkilidir.
- Author
-
Bektaş, Murat, Sarı, Selma, Çetin, Çiğdem, Dulundu, Banu Çiçek Yalçın, Koca, Nevzat, İnce, Burak, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, İnanç, Murat, Öcal, Lale, and Gül, Ahmet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
36. Takayasu arteritinde standart ve biyolojik tedavi seyri, tek merkezde izlenen 132 hastanın uzun dönem analizi.
- Author
-
Koca, Nevzat, İnce, Burak, Bektaş, Murat, Demir, Büşra, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
37. Sistemik skleroz ilişkili pulmoner hipertansiyon (SSk-PH): Tek merkez SSk-PH kohortunda mortalite için risk faktörü olarak pulmoner fibrozisin baskınlığı.
- Author
-
Amikishiyev, Shirkhan, Yalçınkaya, Yasemin, Aliyeva, Numune, Mammadova, Konul, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, Bilge, Ahmet Kaya, Okumuş, Gülfer, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
38. ANCA ilişkili vaskülitte COVID-19 sıklığı ve seyri: Hipogammaglobulinemi mortalite için önemli bir risk faktörüdür.
- Author
-
İnce, Burak, Bektaş, Murat, Koca, Nevzat, Ağargün, Besim Fazıl, Zaralı, Sibel, Güzey, Damla Yenersu, Yalçınkaya, Yasemin, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
39. Skleroderma renal krizi: Tek merkezden izlenen sistemik sklerozlu hastalarda sıklığı ve klinik özellikleri.
- Author
-
Aliyeva, Numune, Yalçınkaya, Yasemin, Amikişiyev, Şirhan, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
40. Son 5 yıl içinde hospitalize edilen tek merkez sistemik lupus eritematozus hastalarındaki enfeksiyonların özellikleri ve ilişkili olduğu durumlar.
- Author
-
Çetin, Çiğdem, Can, Melodi Gizem, Öztaşkın, Sinem, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
41. Sistemik skleroz hastalarında COVID-19 enfeksiyonu sıklığı ve seyri: Hastaneye yatış riskini artıran faktörler.
- Author
-
Aliyeva, Numune, Yalçınkaya, Yasemin, Amikişiyev, Şirhan, Bektaş, Murat, Kaya, Büşra, Can, Melodi Gizem, Cömert, Rana Günoz, Esen, Bahar Artım, Gül, Ahmet, and İnanç, Murat
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
42. Pulmoner hipertansiyonlu sistemik lupus eritematozus ve antifosfolipid sendromu hastalarının özellikleri.
- Author
-
Torun, Ege Sinan, Baykız, Derya, Işık, Akın, Gürel, Erdem, Kemik, Fatih, Ağargün, Besim Fazıl, Çetin, Çiğdem, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, Bilge, Ahmet Kaya, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
43. Comparison of perinatal and maternal outcomes of severe preeclampsia, eclampsia, and HELLP syndrome.
- Author
-
Yıldırım, Gökhan, Güngördük, Kemal, Aslan, Halil, Gül, Ahmet, Bayraktar, Mehmet, and Ceylan, Yavuz
- Subjects
MATERNAL health services ,CHI-squared test ,COMPARATIVE studies ,ECLAMPSIA ,EVALUATION of medical care ,PREECLAMPSIA ,PREGNANCY ,STATISTICS ,U-statistics ,DATA analysis ,HELLP syndrome - Abstract
Copyright of Journal of the Turkish-German Gynecological Association is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
- Full Text
- View/download PDF
44. Termination of pregnancy and reasons for delayed decisions.
- Author
-
Gedikbaşı, Ali, Gül, Ahmet, Öztarhan, Kazım, Akın, Mustafa Ali, Sargın, Akif, Özek, Sibel, Kavuncuoğlu, Sultan, and Ceylan, Yavuz
- Subjects
- *
ABORTION research , *PREGNANCY complications , *MEDICAL imaging systems , *CONCEPTION , *MATERNAL health - Abstract
Objective: To assess the indications and distribution of cases chosen for termination of pregnancy and reasons delaying until third trimester termination. Methods: Retrospective study of cases between 2002 and 2006 in the hospital council. Cases were divided in two groups , as early termination (<23 weeks of gestation) and late termination (≥23 weeks of gestation). All pregnant women who underwent termination were classified according to related systemic pathology and chorionicity. Reasons for delaying until third trimester termination were evaluated in four groups. Results: During this five year period 1.449 complicated pregnancies were counseled and in 713 cases termination was offered. Of 677 cases (94.95%) with termination, 412 cases (60.09%) had early and 265 cases (39.91%) late termination. The most frequent indications were central nervous system abnormalities (51.7%), chromosomal abnormalities (11.7%), and urogenital abnormalities (8.4%). The main reason for delaying termination was failure of screening by ultrasound (65.6%). Conclusion: Systematic screening for fetal anomalies is the main step for prevention of affected pregnancies. Information given to parents for TOP is important, but the decision for TOP is influenced by many factors. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2010
45. Atrioventricular and ventricular septal defects; topographical analysis and impact of associated cardiac and extracardiac findings and postpartum outcome.
- Author
-
Gedikbaşı, Ali, Öztarhan, Kazım, Yıldırım, Gökhan, Gül, Ahmet, Asar-Canaz, Emel, and Ceylan, Yavuz
- Subjects
VENTRICULAR septal defects ,HEART septum abnormalities ,ABORTION ,PREGNANCY complications ,GESTATIONAL age - Abstract
Copyright of Journal of the Turkish-German Gynecological Association is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2010
46. Ultrasound in Trisomy 18 and 13.
- Author
-
Gedıkbaşi, Ali, Gül, Ahmet, Sargin, Akif, Günay, Taner, and Ceylan, Yavuz
- Subjects
- *
TRISOMY , *MEDICAL imaging systems , *CHOROID plexus , *FETAL development , *PROSENCEPHALON abnormalities , *UMBILICAL hernia - Abstract
Objective: To evaluate the sonographic characteristics of fetuses with trisomy 18 and trisomy 13. Materials and Methods: From March 2002 to December 2006, we reviewed the database and medical records of 25 cases with trisomy 18 and trisomy 13. The subjects were recruited from pregnant women undergoing prenatal sonographic examinations at 13-28 weeks of gestation and subsequently proven trisomy 18 or 13. The results of ultrasound findings were reviewed in these cases with chromosomes confirmed as trisomy 18 and/or 13. Results: All cases had at least one abnormal sonographic finding. The common sonographic findings included choroid plexus cysts, abnormal head shape, cardiac anomalies, holoprosencephaly with associated facial anomalies, abnormal feet and/or hands, especially polydactyly, clenched hand, omphalocele. Non-structural abnormal findings such as polyhydroamnios or fetal growth restriction were seen in less than one third of the fetuses. Discussion: Nearly all fetuses with trisomy 18 or 13 had characteristic sonographic patterns of abnormalities demonstrated at midpregnancy. Detailed ultrasound at midpregnancy could effectively screen fetuses with trisomy 18 or 13 for further genetic testing. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2009
47. Ultrasound in Trisomy 18 and 13.
- Author
-
GEDİKBAŞI, Ali, GÜL, Ahmet, SARGIN, Akif, GÜNAY, Taner, and CEYLAN, Yavuz
- Subjects
- *
DIAGNOSTIC imaging , *TRISOMY , *FETUS , *MEDICAL records , *PREGNANT women , *PREGNANCY , *ULTRASONIC imaging , *CYSTS (Pathology) - Abstract
Objective: To evaluate the sonographic characteristics of fetuses with trisomy 18 and trisomy 13. Materials and Methods: From March 2002 to December 2006, we reviewed the database and medical records of 25 cases with trisomy 18 and trisomy 13. The subjects were recruited from pregnant women undergoing prenatal sonographic examinations at 13-28 weeks of gestation and subsequently proven trisomy 18 or 13. The results of ultrasound findings were reviewed in these cases with chromosomes confirmed as trisomy 18 and/or 13. Results: All cases had at least one abnormal sonographic finding. The common sonographic findings included choroid plexus cysts, abnormal head shape, cardiac anomalies, holoprosencephaly with associated facial anomalies, abnormal feet and/or hands, especially polydactyly, clenched hand, omphalocele. Non-structural abnormal findings such as polyhydroamnios or fetal growth restriction were seen in less than one third of the fetuses. Discussion: Nearly all fetuses with trisomy 18 or 13 had characteristic sonographic patterns of abnormalities demonstrated at midpregnancy. Detailed ultrasound at midpregnancy could effectively screen fetuses with trisomy 18 or 13 for further genetic testing. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2008
48. Bipolar Cord Coagulation in Monochorionic Twins Discordant for Major Fetal Anomalies.
- Author
-
Gül, Ahmet, Güngördük, Kemal, Yildirim, Gökhan, Gedıkbaşi, Ali, Sargin, Akif, Tekırdağ, Ali İsmet, and Ceylan, Yavuz
- Subjects
- *
FETAL abnormalities , *UMBILICAL cord abnormalities , *TWINS , *SEX-selective abortion , *PRENATAL diagnosis , *PREGNANCY complications , *ANENCEPHALY , *DIAGNOSTIC ultrasonic imaging - Abstract
Objective: We have aimed to evaluate perinatal outcome of selective fetocide in monochorionic diamniotic twins discordant for major fetal anomalies. Materials and Methods: The study group included nine cases of monochorionic diamniotic twin (triplet) pregnancies discordant for major fetal anomalies including anencephaly (n=2), inencephaly (n=1), lumbar meningomyolocele (n=1), hydrops fetalis (n=1), acardiac twin (n=2), twin-to-twin transfusion syndrome (stage III, n=1) and monochorionic triamniotic triplet discordant for anencephaly (n=1). For bipolar coagulation of the umbilical cord, we used 3.5 mm laparoscopic trocar and 3.0 mm bipolar forcep. The procedures were performed under the guidance of transabdominal ultrasonography. Results: The mean gestational age of the cases at intervention and at delivery were 20 weeks (R=16-24) and 34 weeks (R=22-38), respectively. The procedure of bipolar coagulation was carried out in mean 20 min (R=15-40 min) without maternal complication. One case was aborted at 20 weeks of gestation because of preterm premature rupture of membrane after the procedure. Another case was delivered before 32 weeks, at 28+4 week of gestation, and died six months postnatally which was unrelated to the intervention. The other seven cases were delivered after 32 gestational weeks. In eight cases, the procedures were performed without fetal complication. Perinatal outcome was as 88.8% (n=8/9) live births. Postnatal ages of surviving seven babies were between 8-40 months, and they have been growing up as healthy. Discussion: Ultrasonographic guided bipolar cord coagulation as a selective fetocide can be succesfully performed to increase the survival rate or prevent morbidity of healthy co-twin in the cases of monochorionic diamniotic (triplets), discordant major fetal anomalies candidate for selective termination, and should be offered as a choice of prenatal therapy after the parents were informed of the intervention or follow up. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2008
49. Primary Fetal Hydrothorax: Successful Perinatal Outcomes With Single Thoracentesis Just Prior to Delivery.
- Author
-
GÜL, Ahmet, ASLAN, Halil, CEBECİ, Altan, POLAT, İbrahim, AGRALI, Gürkan, and CEYLAN, Yavuz
- Published
- 2004
50. Sistemik lupus eritematozusta hastalık ilişkili hasar COVID-19 enfeksiyonunun seyrini olumsuz etkiler.
- Author
-
Çetin, Çiğdem, Aliyeva, Numune, Gülseren, Übeyde Ayşe, Torun, Ege Sinan, Sarı, Selma, Uludağ, Ömer, Yalçınkaya, Yasemin, Gül, Ahmet, İnanç, Murat, and Esen, Bahar Artım
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.