31 results on '"Ediboğlu, Elif Durak"'
Search Results
2. Preferences of inflammatory arthritis patients for biological disease-modifying antirheumatic drugs in the first 100 days of the COVID-19 pandemic
- Author
-
Kanıtez, Nilüfer Alpay (ORCID 0000-0003-1185-5816 & YÖK ID 239432), Kalyoncu, Umut; Pehlivan, Yavuz; Akar, Servet; Kaşifoğlu, Timuçin; Kimyon, Gezmiş; Karadağ, Ömer; Dalkılıç, Ediz; Ertenli, Ali İhsan; Kılıç, Levent; Ersözlü, Duygu; Beş, Cemal; Emmungil, Hakan; Mercan, Rıdvan; Ediboğlu, Elif Durak; Bilgin, Emre; Çolak, Seda; Koca, Süleyman Serdar; Gönüllü, Emel; Küçükşahin, Orhan; Coşkun, Nihan; Yağız, Burcu; Kiraz, Sedat, Kanıtez, Nilüfer Alpay (ORCID 0000-0003-1185-5816 & YÖK ID 239432), and Kalyoncu, Umut; Pehlivan, Yavuz; Akar, Servet; Kaşifoğlu, Timuçin; Kimyon, Gezmiş; Karadağ, Ömer; Dalkılıç, Ediz; Ertenli, Ali İhsan; Kılıç, Levent; Ersözlü, Duygu; Beş, Cemal; Emmungil, Hakan; Mercan, Rıdvan; Ediboğlu, Elif Durak; Bilgin, Emre; Çolak, Seda; Koca, Süleyman Serdar; Gönüllü, Emel; Küçükşahin, Orhan; Coşkun, Nihan; Yağız, Burcu; Kiraz, Sedat
- Abstract
Background/aim: to evaluate treatment adherence and predictors of drug discontinuation among patients with inflammatory arthritis receiving bDMARDs within the first 100 days after the announcement of the COVID-19 pandemic. Materials and methods: a total of 1871 patients recorded in TReasure registry for whom advanced therapy was prescribed for rheumatoid arthritis (RA) or spondyloarthritis (SpA) within the 3 months (6-9 months for rituximab) before the declaration of COVID-19 pandemic were evaluated, and 1394 (74.5%) responded to the phone survey. Patients' data regarding demographic, clinical characteristics and disease activity before the pandemic were recorded. The patients were inquired about the diagnosis of COVID-19, the rate of continuation on bDMARDs, the reasons for treatment discontinuation, if any, and the current general disease activity (visual analog scale, [VAS]). Results: a total of 1394 patients (493 RA [47.3% on anti-TNF] patients and 901 SpA [90.0% on anti-TNF] patients) were included in the study. Overall, 2.8% of the patients had symptoms suggesting COVID-19, and 2 (0.15%) patients had PCR-confirmed COVID-19. Overall, 18.1% of all patients (13.8% of the RA and 20.5% of the SpA; p = 0.003) discontinued their bDMARDs. In the SpA group, the patients who discontinued bDMARDs were younger (40 [21-73] vs. 44 years [20-79]; p = 0.005) and had higher general disease activity; however, no difference was relevant for RA patients. Conclusion: although the COVID-19 was quite uncommon in the first 100 days of the pandemic, nearly one-fifth of the patients discontinued bDMARDs within this period. The long-term effects of the pandemic should be monitored.
- Published
- 2021
3. Lupus nefritinde sağkalım ve mortalite prediktörleri.
- Author
-
Akat, Eda Otman, Solmaz, Dilek, Öcal, İrfan, Soypaçacı, Zeki, Ediboğlu, Elif Durak, Cinaklı, Haluk, Alp, Gülay, Erpek, Esra, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
4. AxSpA hastalarında TNFi tedavisi sırasında tedavi yanıtının ve hastalık aktivitesinin değerlendirilmesinde serum VEGF düzeyinin rolü olabilir.
- Author
-
Yazır, Merve Güleç, Ediboğlu, Elif Durak, Korkmaz, Uğur Bayram, Kabadayı, Gökhan, Solmaz, Dilek, Özmen, Mustafa, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyal spondilartrit (axSpA) hastalarında hastalık aktivitesini değerlendirmek için ölçekler (BASDAI, BASFI) kullanılırken CRP dışında hastalık aktivitesini ve tedavi yanıtını değerlendirmek için kullanılan serum biyobelirteci bulunmamaktadır. Bu çalışmada, serum biyobelirteçleri (serum VEGF, MMP-3, leptin) ile hastalık aktivitesi ilişkisi ve bu biyobelirteçin düzeylerinin TNFi tedavisi altındaki değişimlerini değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: TNFi tedavisi ilk kez alan, tedavinin başlangıcında ve 6. ayında serum örnekleri alınan axSpA hastaları dahil edildi. Demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri hastalık aktivite ve fonksiyon parametreleri (BASDAI, BASFI, ASDAS-CRP, CRP düzeyleri) başlangıçta ve 6. ayda kaydedildi. Serum VEGF, MMP-3 ve leptin seviyeleri ELISA yöntemiyle çalışıldı. Serum biyobelirteçleri ile hastalık aktivite ölçekleri ve CRP düzeyleri arasındaki ilişki korelasyon analizi ile test edildi. 6. ayda serum biyobelirteç düzeyindeki değişimi etkileyen faktörler longitudinal bir analiz yöntemi olan GEE ile test edildi. Bulgular: Bu çalışmaya toplam 74 hasta [ortalama yaş (SS) 48,7 (12,8) yıl, %54,1 erkek, %68,9 AS'li] dahil edildi. Başlangıç ortanca BASDAI (IQR) 5,8 (2,4), BASFI (IQR) 5,1 (4,8), ASDAS skorları (IQR) 3,7 (1,5) ve CRP düzeyleri (IQR) 12 (23) idi. Hastalık aktivite parametreleri (BASDAI, BASFI, ASDAS-CRP, CRP) tedavinin 6. ayında anlamlı olarak azaldı (p<0,001, p<0,001, p<0,001, p<0,001; sırasıyla). Başlangıç serum biyobelirteç düzeyleri (VEGF, MMP-3 ve leptin) ve biyobelirteç düzeyi ile hastalık aktivitesi arasındaki korelasyon değerlendirildi ve yalnızca serum MMP-3 düzeylerinin başlangıç ASDAS-CRP ile ilişkili olduğu bulundu (p=0,02). TNFi tedavisinin 6. ayında serum VEGF düzeyi başlangıca göre anlamlı olarak azaldı (p<0,001), ancak serum leptin ve MMP-3 düzeyleri hastalık aktivitesi ile ilişkili değildi ve biyolojik tedaviden etkilenmedi (p=0,89, p=0,50; sırasıyla). Longitudinal analizde, serum VEGF düzeyi, hastalık aktivitesine ek olarak cinsiyet, kalça tutulumu, tanıda gecikme ile anlamlı olarak ilişkiliydi (Tablo 2). Sonuç: TNFi tedavisi, axSpA'da hastalık aktivitesini etkin bir şekilde kontrol etmenin yanı sıra serum VEGF düzeylerinde anlamlı düşüşe neden olur. Radyografik ilerlemedeki rolü göz önüne alındığında VEGF, axSpA'da umut verici bir biyobelirteç olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
5. Aksiyal spondiloartritli hastalarda vücut kitle indeksi yapısal hasarın ilerlemesinde rol oynuyor olabilir.
- Author
-
Erpek, Esra, Ediboğlu, Elif Durak, Sinci, Kazım Ayberk, Kabadayı, Gökhan, Akat, Eda Otman, Cinaklı, Haluk, Aysin, İdil Kurut, Özkan, Ayten, Kocaayan, Hasan, Alp, Gülay, Özmen, Mustafa, Gücenmez, Sercan, Tosun, Özgür, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Bu çalışmada aksiyal spondiloartritli (axSpA) hastaların bazal vücut kitle indeksi (VKİ) değerleri ile bazal mSASSS skoru, sindesmofit varlığı ve izlemde hasarın progresyonu arasındaki ilişkiyi gözden geçirmeyi amaçladık. Ayrıca bu analizde VKİ ile hastalık aktivite ve fonksiyon ölçekleri arasındaki ilişki de değerlendirildi. Yöntem: "Uluslararası Spondiloartrit Değerlendirme Cemiyeti" [Assessment of Spondyloarthritis International Society (ASAS)] kriterlerine göre axSpA olarak sınıflandırılan 657 [431 (%65,6) r-axSpA ve 226 (%34,4) nr-axSpa] hasta çalışmaya dahil edildi. Sürekli değişkenler ortanca ve çeyrekler arası aralık (IQR), kategorik değişkenler yüzde ile ifade edildi. Gruplar arasında sürekli değişkenlerin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanıldı. Korelasyon analizi için ise spearman korelasyon testi uygulandı. mSASSS progresyonu; en az iki yıl ara ile çekilen grafilerde 1 birim veya daha fazla mSASSS skor artışı olarak tanımlandı. mSASSS skor artışı ve/veya yeni sindesmofit oluşumu radyolojik progresyon olarak kabul edildi. Bulgular: Analize dahil edilen hastaların 243'ü (%37) kadındı. Çalışmaya katılanların yaş ortalaması 39,9±11,7'di. Hastalar VKİ <30 ve VKİ ≥30 olacak şekilde iki gruba ayrıldıklarında; gruplar arasında yaş, eğitim süresi,tanı yaşı,semptom süresi anlamlı olarak farklıydı. BASDAI, C-reaktif protein ve sedimentasyon değerleri gruplar arasında benzerdi; BASFI, BASMI, aynı dönemde ölçülen açlık kan şekeri, trigliserid, total kolesterol, düşük dansiteli lipoprotein düzeyleri ve aspartat aminotransferaz değerleri VKİ ≥30 olan grupta anlamlı olarak yüksekti (Tablo 1). Gruplar arasında bazal mSASSS ve lumbar vertebra mSASSS skorları benzer iken mSASSS servikal skorları anlamlı olarak farklıydı. VKİ'nin diğer parametrelerle olan korelasyonuna baktığımızda yaş, bazal mSASSS, bazal servikal ve lumbar mSASSS skoru, servikal sindesmofit varlığı, yeni sindesmofit oluşumu, radyolojik progresyon ve BASMI ile arasında pozitif, eğitim süresi ile arasında negatif korelasyon görüldü (Tablo 2). VKİ'nin kalça tutulumuna etkisi olmamakla birlikte; kalça tutulum progresyonu ile arasında negatif korelasyon gözlendi. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları VKİ'nin hem bazal yapısal hasar hem de yapısal hasarın ilerlemesi ile ilişkili olduğunu göstermiştir. VKİ yüksekliğinin veya aşırı kilonun hastalık progresyonuna etkisinin mekanik faktörlerle ilişkili olabileceğini düşündürtmektedir. Ancak VKİ'nin bazalde lumbar değil servikal sindesmofit ile ilişkili bulunması disfonksiyonel yağ dokusundan TNF-alfa, IL-6 gibi proenflamatuvar ve IL-10, adiponektin gibi anti-enflamatuvar sitokinlerin salınımın azalması ile de hasar patogenezine katkısı olabileceği akla gelmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
6. Aile öyküsünün varlığı non-radyografik aksiyel spondiloartritte radyografik aksiyel spondiloartritten farklı olarak yapısal hasara katkıda bulunuyor olabilir.
- Author
-
Özkan, Ayten, Ediboğlu, Elif Durak, Sinci, Kazım Ayberk, Kocaayan, Hasan, Gercik, Önay, Aysin, İdil Kurut, Kabadayı, Gökhan, Erpek, Esra, Akat, Eda Otman, Cinaklı, Haluk, Tosun, Özgür, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyel spondiloartritli (aksSpA) hastalarda ASAS'ye göre aile öyküsü sıklığının değerlendirilmesi ve hastalık klinik özellikleri, aktivite ve yapısal hasar ile ilişkisinin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Tek merkez aksSpA kohortunda takip edilen ve aile öyküsü bilinen 578 hasta (yaş: 39,9±11.5; erkek hasta: 357, %61,8) çalışmaya dahil edildi. Çalışma popülasyonun %65'i radyografik aksSpA (r-aksSpA) olarak sınıflandırılmıştır. ASAS aile öyküsü birinci veya ikinci derece akrabalarda ankilozan spondilit (AS), psoriasis, akut anterior üveit, psoraisis, enflamatuvar barsak hastalığı veya reaktif artrit varlığı olarak tanımlanmıştır. Hastaların demografik, klinik, aktivite, fonksiyon ve yapısal hasar ile ilgili değerlendirmeleri yapılmıştır. Bulgular: Yüz elli üç (%26,4) hastada ASAS'ye göre aile öyküsü varlığı bulundu. En sık olarak sırasıyla AS (115; %75) ve psoriasis (54; %35,3) yer almıştır. Hastaların 54'ünde (%35,3) ailede öykü olan kişi sayısı ≥2'dedir. AksSpA'da aile öyküsü olanlar daha fazla oranda kadın hasta, psoriasis sıklığı, daha uzun semptom süresi ve daha yüksek vücut kitle indeksine sahiptiler (Tablo 1). HLA B27 sıklığı aile öyküsü olanlarda daha sık olmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı değildi (%66,4 vs. %56,7; p=0,60). Yapısal hasar açısından bakıldığında bazal sindesmofit, bazal mSSASS, mSSASS progresyonu ve yeni sindesmofit gelişiminde gruplar arasında farklılık gösterilemedi. nr-aksSpA hastalarının ise %30'unda aile öyküsü tespit edildi. Aile öyküsü olanlarda daha sık HLA B27 pozitifliği, daha yüksek bazal mSSASS değerleri ve bazal sindesmofit sıklığı bulundu. Yine nr-aksSpA grubunda aile öyküsü olan grupta daha fazla mSSASS progresyonu tespit edildi (Tablo 2). r-aksSpA grubunda ise aile öyküsü olanlarda daha uzun semptom süresi dışında yapısal hasar veya radyolojik progresyon açısından farklılık bulunmadı. Sonuç: AksSpA'da önemli ölçüde aile öyküsü sıklığı bulunmaktadır ve hastalık fenotipine farklı oranlarda katkıda bulunabilmektedir. Hastalık alt gruplarında özellikle radyografik hasar değerlendirmesinde hem bazal hem de takip verilerinde aile öyküsünün varlığı şiddeti artırıyor gibi görünmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
7. BASDAI'ya göre inaktif olan hastalarda tedavi kararında güncelleme yapmak gerekiyor olabilir.
- Author
-
Kocaayan, Hasan, Ediboğlu, Elif Durak, Sinci, Kazım Ayberk, Özkan, Ayten, Kabadayı, Gökhan, Aysin, İdil Kurut, Gercik, Önay, Erpek, Esra, Akat, Eda Otman, Cinaklı, Haluk, Tosun, Özgür, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyel spondiloartrit (AksSpA) hastalarında sonlanım ölçütlerinden BASDAI ve ASDAS-CRP arasındaki uyumsuzluk sıklığını ve uyumsuz hastaların özelliklerini belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem: Tek merkez AksSpA kohortunda izlenen ve aynı vizitte BASDAI ve ASDAS-CRP değerlerine sahip 575 hasta (ortalama yaş: 40,2±11,5; erkek cinsiyet: 358, %62,3) çalışmaya dahil edildi. Hastaların 369'u (%64,2) radyografik aksSpA (r-aksSpA) olarak sınıflandırıldı. BASDAI inaktif/aktif değerlendirilmesi için 4 kestirim değeri olarak kullanıldı. ASDAS-CRP için ise 2,1 değeri kabul edildi. İki ölçüm metoduna göre değerlendirildiğinde farklılık olan hasta uyumsuz olarak değerlendirildi. Hastaların demografik, klinik, aktivite ve yapısal değerlendirmeleri elde olundu. Bulgular: Yüz kırk altı (%25,4) hastada iki sonlanım ölçeği arasında uyumsuzluk saptandı. İki ölçeğin uyum oranı: %75,4 olarak hesaplandı (Kappa: 0,458). BASDAI'ya göre inaktif olan 274 hastanın %46,4'ü ASDAS-CRP'ye göre aktif olarak değerlendirildi (Şekil). Tüm hasta grubuna bakıldığında uyumsuz hastaların daha yüksek CRP değerlerine sahip oldukları, daha düşük oranda topuk ağrısı tanımladıkları ve daha az oranda biyolojik kullandıkları görüldü. Bu hastalar aynı zamanda daha düşük BASFI, HAQ-S ve BAS genel ağrı değerlerine sahiplerdi (Tablo). BASDAI inaktif hasta grubuna bakıldığında uyumlu ve uyumsuz hastalar arasında uyumsuz hastalar daha ileri yaşta, daha düşük eğitim seviyesine sahip ve daha fazla periferik artrit tutulumuna sahiptiler. Yine grupta uyumsuz hastaların bazal mSSASS değerleri, bazal sindesmofit varlığı, mSSASS progresyon oranları ve BASMI değerleri daha yüksek olarak tespit edildi. Ek olarak genel gruptakilere benzer şekilde daha düşük BASFI, HAQ-S ve BAS genel ağrı skorlarına sahiptiler. Sonuç: Hastalık aktivitesinin belirlenmesinde kullanılan iki ölçek arasında %25 hastada uyumsuzluk olduğu görülmüştür. Özellikle tedavi kararın değişebileceği grup olan BASDAI'ya göre inaktif hastalarda CRP yüksekliği ile birlikte ileri yaş, düşük eğitim düzeyi ve periferik artrit varlığı uyumsuzluk varlığında gözlenmiştir. BASDAI <4 ve uyumsuz olan hastalarda yapısal hasar bazalde ve takipte daha fazla olarak görülmüştür. Lokal önerilere göre tedavisiz kalacak bu grubun progresyon açısından durumu da göz önüne alındığında ASAS'nin ASDAS >2,1 kararını değerlendirmek uygun olacaktır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
8. Psoriatik artritte tedavi hedefine ulaşmak için aşılması gereken engeller.
- Author
-
Alp, Gülay, Aysin, İdil Kurut, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Cinaklı, Haluk, Erpek, Esra, Özkan, Ayten, Kocaayan, Hasan, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Psoriatik artrit (PsA) hastalarında santral sensitizasyon (CS), nöropatik ağrı (NP) sıklığını ve hastalık aktivitesiyle ilişkisini değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmaya CASPAR kriterlerine göre PsA olarak sınıflandırılan 108 hasta dahil edildi. Hastalık aktivitesi DAPSA, ağrı ve yorgunluk düzeyi VAS (0-100 mm) ile, yaşam kalitesi HAQ, CS varlığı CS envanteri (CSI; 25 soruluk 0-100 arasında puanlanan =40 CS varlığını gösteren bir anket olup CS skoru; <30 subklinik, 30-39 hafif, 40-49 orta ve =50 şiddetli olarak kategorize edildi), NP ise DN4 (douleur neuropathique en 4 questions) skalasıyla değerlendirildi. DN4 skoru =4 NP olarak kabul edildi. Anksiyete ve depresyon varlığı hastane anksiyete ve depresyon ölçeği (HADS) ve fibromiyalji sendromu (FMS) (ACR 2016 kriterleriyle) değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya 108 PsA hastası [%66,7 kadın, ortalama ± SS yaş: 48,9±11,4 yıl; ortanca PsA süresi 4 yıl (9), gelişmiş tedavi %40,7] dahil edildi. Kırk dört (%40,7) hastada CS, 21 (%21,9) hastada NP saptandı. Her ikisi de kadınlarda ve çalışmayan grupta fazlaydı. CS, NP olanlarda DAPSA, PGA, PhGA, Ağrı VAS yüksek, HAQ skorları ise daha kötü saptandı. Ek olarak CS olanlarda LEI, HES fazla, NP olanlarda ise vücut kitle indeksi (VKİ) yüksek saptandı. Gruplar arasında hastalık süresi, CRP, ESR, BSA, gelişmiş tedavi, komorbiditeler benzerdi. CS ve NP'de anksiyete ve FMS, depresyon ise sadece CS olanlarda fazla saptandı (Tablo 1). NP CS olanların %29,5'inde, CS NP'si olanların %61,9'unda mevcuttu. PsA'da CS şiddeti ile hastalık aktivitesi, fonksiyonellik arasında doğrusal ilişki saptandı (Şekil 1). Çoklu regresyon analizinde CS için HAQ ve anksiyete varlığı, NP için VKİ ve HAQ bağımsız değişkenler olarak saptandı (Tablo 2). Sonuç: Hem CS ve hem NP, PsA'da oldukça sık karşımıza gelen durumlardandır. CS ve NP varlığı yaşam kalitesi ve fonksiyonelliğe (HAQ) etki etmektedir ayrıca anksiyeteyle de birliktelik göstermektedir. Bu hasta grubunda non-enflamatuvar ağrı nedenleri içinde her ikisinin de değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi sonrasında hastalık aktivitesinin yeniden gözden geçirilmesi faydalı olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
9. Takayasu arteriti hastalarında steroid azaltıcı ilk immünosüpresif ajan olarak metotreksat ve azatiyopurinin karşılaştırılması.
- Author
-
Tahra, Sema Kaymaz, Bayındır, Özün, İnce, Burak, Işık, Özlem Özdemir, Kutu, Muhammet Emin, Karakaş, Özlem, Yıldırım, Tuba Demirci, Ademoğlu, Zeliha, Ediboğlu, Elif Durak, Uludoğan, Burcu Ceren Ekti, Ilgın, Can, Bilge, Nazife Şule Yaşar, Kaşifoğlu, Timuçin, Akar, Servet, Emmungil, Hakan, Önen, Fatoş, Omma, Ahmet, Kanıtez, Nilüfer Alpay, Yazıcı, Ayten, and Çefle, Ayşe
- Abstract
Amaç: Takayasu arteritinde (TAK) tanıdan itibaren tüm hastalara glukokortikoid (GK) tedaviye ek olarak konvansiyonel hastalık modifiye edici anti-romatizmal ilaçlar (kDMARD) önerilmektedir. İlk seçilecek kDMARD tedavinin hangisi olması gerektiği ile ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Çalışmamızda TAK hastalarında ilk seçenek kDMARD olarak kullanılan metotreksat (MTX) ve azatiyopurin (AZA) tedavilerinin sonlanımlarının karşılaştırılması amaçlandı. Yöntem: Tanı sonrası GK tedaviye ek olarak kDMARD başlanmış olan hastalar bu çok merkezli, retrospektif kohort çalışmasına dahil edildi. Hastaların klinik, laboratuvar ve görüntüleme bulguları değerlendirildi. Ayrıca ilk kDMARD olarak MTX veya AZA almış olan hastalar arasında yaş, cinsiyet ve difüz aorta tutulumuna göre eşleştirme analizi (cc match yöntemiyle) yapıldı. Bulgular: Çalışmaya 10 merkezden, 301 (K/E: 260/41, ortalama yaş 42,2±13,3) hasta dahil edildi. İlk kDMARD olarak 204 (%67,8) hasta MTX, 77 (%25,6) hasta AZA, 17 (%5,6) hasta siklofosfamid, 2 (%0,5) hasta leflunomid ve 1 hasta mikofenolat mofetil tedavileri almıştı. İlk kDMARD olarak MTX alan grup ile AZA alan grup karşılaştırıldığında remisyon, relaps ve radyografik progresyon oranları benzer bulundu. Cerrahi girişim oranı azatiopurin grubunda daha yüksekti (%23 vs. %9, p=0,001). MTX grubunda GK dozunun izlem sonunda =5 mg/gün azaltılma oranı daha yüksek bulundu (%76 vs. %62, p=0,034). Yaş, cinsiyet ve difüz aorta tutulumuna göre eşleştirme analizi sonucunda da vasküler cerrahi oranı AZA grubunda daha yüksekti. Yaş ve cinsiyet+difüz aorta tutulumuna göre eşleşme sonucunda MTX ile GK doz azaltımı oranı daha yüksek olduğu görüldü. İlaçta kalım iki grupta benzer idi (medyan 48 ayda, MTX vs. AZA: %32 vs. %42, p=0,34). Tüm izlem süresince 18 (11 MTX, 7 AZA) hastada immünosüpresif (IS) tedavi remisyon nedeniyle kesilebilmişti. İki hastada 2 ve 6. aylarda relaps nedeniyle tekrar IS başlanırken, 16 hasta ortalama 69,4 (±50,9) aydır remisyonda takip edilmekteydi. Sonuç: Çalışmamızın sonuçlarına göre Takayasu arteritinde azatiopurin ve metotreksat tedavilerinin remisyon, relaps, radyografik progresyon ve ilaçta kalım oranları benzer bulundu. Azatiyopurin tedavisi altında metotreksata kıyasla vasküler cerrahi oranı daha yüksek, izlem sonunda steroid dozunda azaltma oranı daha düşük saptandı. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
10. Aksiyel spondiloartritte ağrı her zaman enflamatuvar olmayabilir.
- Author
-
Aysin, İdil Kurut, Alp, Gülay, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Cinaklı, Haluk, Erpek, Esra, Özkan, Ayten, Kocaayan, Hasan, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyel spondiloartrit (axSpA) hastalarında santral sensitizasyon (CS) ve nöropatik ağrı (NP) sıklığını; hastalık aktivitesi ve fonksiyonellikle ilişkisini değerlendirmek. Yöntem: Bu kesitsel çalışmaya ASAS 2009 kriterlerine göre axSpA olarak sınıflandırılan hastalar dahil edildi. CS varlığı, CS envanteriyle (CSI; 25 soruluk 0-100 arasında puanlanan ≥40 CS'u gösteren bir ankettir, CS skoru; <30 subklinik, 30-39 hafif, 40-49 orta ve 50 ve üstü şiddetli olarak kategorize edildi), NP ise DN4 (Douleur Neuropathique en 4 questions) skalasıyla değerlendirildi. DN4 skoru ≥4 NP olarak kabul edildi. Anksiyete ve depresyon varlığı, Hastane Anksiyete ve Depresyon anketi (HADS) ve fibromiyalji sendromu (FMS) ACR 2016 kriterleriyle değerlendirildi. Ayrıca hastaların BASDAİ, ASDAS-CRP, BASFİ, ASQoL, ASAS-Hİ/çevresel skorları hesaplandı. Bulgular: Çalışmaya 121 axSpA hastası [102 (%84,3) radyografik axSpA, 74 (%61,2) erkek, ortalama yaş: 43,8±10,4] alındı. Hastaların %84'ü biyolojik tedavi almaktaydı. Hastaların diğer özellikleri Tablo 1'de özetlendi. CS 35 (%28,9), NP 12 (%10,1) ve FMS 9 (%7,8) hastada saptandı. Gruplar arasında yaş ve gelişmiş tedavi oranları benzerdi. CS olanlarda kadın oranı daha fazla iken NP ve FMS için oran benzerdi. Hastalık süresi CS olan grupta daha kısaydı. CS ve NP'si olan hastalarda PGA, PhGA, BASDAI, LEI, ASQoL, ASAS-HI anlamlı yüksek saptandı. CS olanlarda ek olarak BASFI ve ASAS-HI çevresel skorları daha kötüydü. CS ve NP'si olanlarda HADS anketine göre anksiyete daha fazlayken, depresyon oranları benzerdi. CS olan hastaların 6'sında (%17,1) NP, NP olanların ise 6'sında (%50) CS vardı (Tablo 2). FMS olan 9 hastanın hepsinde CS varken sadece 2'sinde NP vardı. CS şiddeti ile hastalık aktivitesi ve yaşam kalitesi skorları güçlü doğrusal ilişki gösterdi (Şekil 1). Sonuç: Çoğunluğu gelişmiş tedavi alan axSpA hastalarının yaklaşık üçte birinde CS ve %10'nunda NP saptanmıştır. Bu birlikteliklerin olduğu hastalarda hem yaşam kalitesi hem de aktivite ölçekleri daha yüksek olarak bulunmuştur. Bu hasta grubu izlenirken ağrının sadece enflamatuvar kökenli olmayabileceği non-enflamatuvar ağrı nedenlerinin eşlik edebileceği akılda tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
11. Aksiyal spondiloartritte radyografik kalça hasarı kötü prognozla ilişkilidir.
- Author
-
Cinaklı, Haluk, Solmaz, Dilek, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Alp, Gülay, Erpek, Esra, Aysin, İdil Kurut, Özkan, Ayten, Kocaayan, Hasan, Bayındır, Özün, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı aksiyal spondiloartrit (aksSpA) hastalarında radyografik olarak kalça tutulumunu belirleyen faktörleri ve kalça tutulumunun prognoz ile ilişkisini değerlendirmektir. Yöntem: Bu analize tek merkezli bir kohortta "Uluslararası Spondiloartrit Değerlendirme Cemiyeti" [Assessment of Spondyloarthritis International Society (ASAS)] kriterlerine göre aksSpA olarak izlenmekte olan 630 hasta dahil edildi. Hastaların başlangıç demografik verileri, laboratuvar bulguları, hastalık aktivite parametreleri ve radyografik verileri kaydedildi. Kalça tutulumu; Bath Ankylosing Spondylitis Radiology Index (BASRI) kalça skorunun ≥2 olması şeklinde tanımlandı. Radyografik kalça tutulumu varlığına göre demografik ve hastalık ilişkili özellikler gözden geçirildi. Bulgular: Toplamda 75 aksSpA'li hastada (%11,9) radyografik kalça tutulumu mevcut idi. Kalça tutulumu olan aksSpA hastalarının ortalama yaşları anlamlı olarak daha yüksek idi (45,5±11,3 vs. 39,3±11,5 ve p<0,0001). Erkek cinsiyet oranı da kalça tutulumu olanlarda (%73 vs. %61 ve p=0,039) daha yüksekti. Kalça tutulumu olanlarda ayrıca eğitim süresi daha düşük, akut faz reaktanları daha yüksek, artrit daha sık, hastalık aktivitesi ve BASMI skorları daha yüksek tespit edildi. Kalça tutulumu olanların mSASS skorları (ayrı ayrı değerlendirildiğinde hem servikal, hem lomberde) daha yüksek idi. Biyolojik tedavi alanların sayısı kalça tutulumu olanlarda daha fazla olup istatistiksel olarak anlamlı idi (Tablo 1). Sonuç: Radyografik olarak kalça tutulumu aksSpA hastalarında erkeklerde daha sık olup, daha yaşlı hastalarda görülmekte. Radyografik kalça tutulumu olanlarda hem hastalık aktivitesi hem de yapısal hasar daha kötü gibi görülmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
12. Aksiyel spondiloartrit hastalarında kalça tutulumu ile ilişkili faktörler ve kalça tutulumunun tedavi seçimine etkileri: Treasure deneyimi.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Kalyoncu, Umut, Solmaz, Dilek, Bilge, Nazife Şule Yaşar, Yılmaz, Sedat, Bes, Cemal, Erden, Abdulsamet, Yağız, Burcu, Özsoy, Zehra, Coşkun, Belkıs Nihan, Mercan, Rıdvan, Kiraz, Sedat, Gönüllü, Emel Örge, Yazısız, Veli, Kanıtez, Nilüfer Alpay, Ateş, Aşkın, Yılmaz, Recep, Emmungil, Hakan, Kimyon, Gezmiş, and Ersözlü, Emine Dugu
- Abstract
Amaç: Aksiyel spondiloartrit (axSpA) sakroiliak eklemleri, omurgayı ve periferik eklemleri etkileyen bir hastalıktır. Spinal ve periferik bulgulara ek olarak kök eklemleri (kalça veya omuz) tutulumu görülebilir. Bu çalışmanın amacı ilk biyolojik tedavi başlanan axSpA hastalarında kalça tutulumu ile ilişkili faktörleri ve kalça tutulumunun tedavi tercihine etkisini değerlendirmektir. Yöntem: İlk biyolojik tedavisine başlanan toplam 1600 axSpA hastası çalışmaya dahil edildi. Mevcut çalışmanın verileri Treasure web tabanlı kayıtlardan elde edildi. Kalça tutulumu olan ve olmayan hastaların özellikleri ve tedavi tercihleri karşılaştırıldı. Kalça tutulumu varlığı ile ilişkili faktörler regresyon analizi ile değerlendirildi. Bulgular: Kalça tutulumu 375 hastada (%23,4) bildirilmiştir. Kalça tutulumu olan hastalarda erkek oranı fazlaydı, daha düşük eğitim düzeyi, daha düşük BMI ve daha sık HLA-B27 pozitifliğine ve daha uzun hastalık süresine sahiplerdi. Kalça tutulumu r-axSpA'da nr-axSpA'ya göre daha sıktı. Kalça tutulumu olan hastalarda daha düşük oranda periferik artrit, entezit ve daktilit; daha yüksek ASDAS-CRP ve BASFI skorları, daha yüksek serum CRP düzeyleri ve ESH görüldü. Ayrıca kalça tutulumu olan hastalarda daha az sıklıkta aile öyküsü mevcuttu. Hastalar tanı yaşına göre (=16 yaş, <16 yaş) kategorize edildiğinde jüvenil başlangıçlı grupta kalça tutulumunun daha sık olduğu görüldü. Çok değişkenli analizde eğitim düzeyinin [OR: 2,029, %95 GA: [1,461-2,817); p<0,001], tanı (r-axSpA) [OR: 0,532, %95 GA: (0,337-0,839)], daha uzun hastalık süresi [OR: 1,002, %95 GA: (1,001-1,004); p=0002], daha düşük entezit yüzdeleri [OR: 0,405, %95 GA: (0,283-0,579); p<0,001], daha yüksek BASFI skorları [OR: 1.086, %95 GA: (1,025-1,151); p=0,005] ve serum CRP seviyeleri [OR: 1,005, %95 GA: (1,001-1,010); p=0,019] SpA yokluğu aile öyküsü [OR: 0,713, %95 GA: (0,528); p=0,027], kalça tutulumu ile ilişkiliydi. Kalça tutulumu olan ve olmayan axSpA hastalarının tedavilerini karşılaştırdığımızda gruplarda NSAİİ ve csDMARD kullanım oranları benzerdi. Ancak kalça tutulumu olan axSpA hastalarında etanercept reçete edilen hasta yüzdesi daha yüksekti (p<0,001). Sonuç: Kalça tutulumu enflamasyon ve fonksiyonun yanı sıra tanı (r-axSpA), eğitim düzeyi ve ailede SpA öyküsünün olmaması ile ilişkili görünmektedir. Kalça tutulumuna da entezit eşlik etmeyebilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
13. Aksiyal spondilit hastalarında iskial entezit varlığının diğer radyolojik tutulumlar ve periferik entezit ilişkisi.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Sinci, Ayberk, Solmaz, Dilek, Erpek, Esra, Cinaklı, Haluk, Alp, Gülay, Akat, Eda Otman, Aysin, İdil Kurut, Özkan, Ayten, Kocaayan, Hasan, Gücenmez, Sercan, Özmen, Mustafa, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyal spondiloartritlerde (axSpA) sakroiliyak grafiler sakroiliyak ve kalça eklem tutulumunun yanı sıra simfizis bölgesinin ve iskial entezis bölgelerinin değerlendirilmesine olanak sağlar. Bu çalışmada; iskial entezit varlığının hastalık ilişkili faktörler, periferik entezit varlığı ve diğer radyolojik tutulum özellikleri arasındaki ilişkinin test edilerek gözden geçirilmesi planlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya axSpA tanısıyla takipli sakroiliyak eklem grafisi ile iskial enteziti değerlendirilen 355 hasta dahil edildi. Non-radyografik axSpA hastalarında iskial entezit varlığı 1 hastada saptandığı için analiz radyografik axSpA hastaları ile yapıldı. Hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri kaydedildi. Sakroiliyak eklem grafisinde pubis kollarında tendon ve ligamanların kemiğe bağlandığı bölgede (alt bölge) düzensiz görünüm iskial entezit olarak değerlendirildi. Radyolojik değerlendirme bir romatolog (EDE) ve bir radyolog (AS) tarafından yapıldı. İskial entezit varlığı ve diğer faktörler arasındaki ilişki hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analiz yöntemi ile test edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastanın %74'ü erkek, ortalama tanı yaşı (± SS) 42 (11,9) idi. Çalışma grubunun demografik ve bazı radyolojik karakteristikleri Tablo 1'de özetlenmiştir. İskial entezit 57 (%16,1) hastada saptandı. İskial entezit varlığı ve ilişkili faktörlerin değerlendirildiği tek değişkenli analizde cinsiyet (p=0,006), semptom süresi (p<0,001), tanı süresi (p=0,002), HLAB27 pozitifliği (p=0,09), değerlendirilen grafilerde radyografik kalça tutulumu (p<0,001), total sakroiliyak eklem skoru (p<0,001), bazal servikal mSASS skoru (p<0,001), bazal lumbal mSASS skoru (p<0,001), simfizit varlığı (p<0,001), serum CRP düzeyi (p=0,014) iskial entezit ile ilişkili bulundu. İskial entezit varlığı ile topuk ağrısı (p=0,61) veya SPARCC entezit skoru (p=0,59) arasında ilişki saptanmadı. Multivariate analizde kurulan iki modelde serum CRP düzeyi, servikal sindesmofit varlığı, sakroiliyak eklemde total ankiloz varlığı ve SİE skoru, iskial entezis varlığı ile ilişkili bağımsız değişken oldukları görüldü (Tablo 2). Sonuç: AxSpA hastalarında iskial entezit klinik topuk ağrısından bağımsız görülebilmekle birlikte radyografik hasarın da bir göstergesi olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
14. Aksiyal spondilit hastalarında simfizit varlığı radyografik hasarın bir göstergesi olabilir.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Sinci, Ayberk, Cinaklı, Haluk, Erpek, Esra, Alp, Gülay, Özkan, Ayten, Akat, Eda Otman, Aysin, İdil Kurut, Özmen, Mustafa, Gücenmez, Sercan, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyal spondiloartritlerde (axSpA) sakroiliyak grafiler sakroiliyak ve kalça eklemlerinin değerlendirilmesinin yanı sıra simfizis bölgesinin ve iskial entezis bölgelerinin değerlendirilmesine olanak sağlar. Bu çalışmada; simfizis varlığının hastalık ilişkili faktörler ve diğer radyolojik tutulum özellikleri arasındaki ilişkinin test edilerek gözden geçirilmesi planlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya axSpA tanısıyla takipli sakroiliyak eklem grafisi ile simfiziti değerlendirilen 384 hasta dahil edildi. Nonradyografik axSpA hastalarında simfizit varlığı saptanması için analiz radyografik axSpA hastaları ile yapıldı. Hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri kaydedildi. Sakroiliyak eklem grafisinde simfizis pubiste düzensiz görünüm simfizit olarak değerlendirildi. Değerlendirme bir romatolog (EDE) ve bir radyolog (AS) tarafından yapıldı. Simfizit varlığı ve diğer faktörler arasındaki ilişki hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analiz yöntemi ile test edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 384 hastanın %73,7'si erkek, ortalama tanı yaşı (± SS) 42,1 (±11,9) di. Çalışma grubunun demografik, bazı klinik ve labortauvar karakteristikleri Tablo 1'de özetlenmiştir. Hastaların 49'unda (%12,8) sakroiliyak eklem grafisinde simfizit saptandı. Simfizit varlığı ve ilişkili faktörlerin değerlendirildiği tek değişkenli analizde simfizit varlığı semptom süresi (p<0,001), tanı süresi (p<0,001), HLA-B27 pozitifliği (p=0,001), değerlendirilen grafilerde radyografik kalça tutulumu (p=0,006), total sakroiliyak eklem skoru (4-8) (p<0,001), bazal servikal mSASS skoru (p<0,001), bazal lumbal mSASS skoru (p<0,001), serum CRP düzeyi (p=0,001), ASDAS-CRP skoru (p=0,030) ile ilişkili bulundu. Simfizit varlığı cinsiyet, tanı yaşı, ekstramuskuloskeletal ve periferik tutulum ile ilişkili bulunmadı. Multivariate analizderadyolojik simfizit varlığı sakroiliyak eklemlerde total ankiloz varlığı ve kalça tutulumu ile ilişkili bulundu (Tablo 2). Sonuç: AxSpA hastalarında simfizit diğer tutulumlara eşlik etmenin yanı sıra radyolojik hasarın bir göstergesi olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
15. AxSpA hastalarında servikal tutulum progesyonu ile ilişkili faktörler.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Sinci, Ayberk, Solmaz, Dilek, Erpek, Esra, Cinaklı, Haluk, Alp, Gülay, Akat, Eda Otman, Aysin, İdil Kurut, Özkan, Ayten, Kocaayan, Hasan, Gücenmez, Sercan, Özmen, Mustafa, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyal spondiloartritlerde (axSpA) yapısal hasarın değerlendirilmesinde sakroiliyak eklemlerden ziyade servikal, lumbal spinal yapılar ve kalça ekleminin değerlendirilmesi önemli olmuş ve bu skorlama sistemlerindeki değişkenlere yansımıştır. Bu çalışmada servikal spinal progresyona etkili faktörlerin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya axSpA tanısıyla takipli en az iki yıl ara ile çekilen sakroiliyak eklem grafisi ile servikal modifiye Stoke Ankilozan Spondilit Spine (mSASS) skorları değerlendirilen hasta dahil edildi. En az iki yıl ara ile çekilen iki grafi arasında mSASS skorunda 1 birim ve üzeri değişiklik olması progresyon olarak kabul edildi. Değerlendirme bir romatolog (EDE) ve bir radyolog (AS) tarafından yapıldı. Hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri kaydedildi. Servikal progresyon varlığı ve diğer faktörler arasındaki ilişki hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analiz yöntemi ile test edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 237 hastanın %62'si erkek, ortanca tanı yaşı (IQR) 33 (14) idi. Hastaların %68,8'i radyografik axSpA ile takipliydi. Çalışma grubunun demografik, klinik ve laboratuvar karakteristikleri Tablo 1'de özetlenmiştir. Hastaların 42'sinde (%17,7) ortanca (IQR) 3 (2) takip süresinde servikal grafi ile takibinde servikal progresyon saptandı. Servikal mSASS skorunda progresyon varlığı ve ilişkili faktörlerin değerlendirildiği analizde servikal progresyon varlığı semptom süresi (p=0,004), semptom başlangıç yaşı (p=0,011), tanı yaşı (p<0,001), sakroiliyak eklem grafisinde total ankiloz (SİE skor =8) varlığı (p<0,001), total SİE skoru (0-8) (p<0,001), bazal servikal mSASS skoru (p<0,001), servikal sindesmofit varlığı (p<0,001), bazal lumbal mSASS skoru (p<0,001), lumbal sindesmofit varlığı (p<0,001), ile ilişkili bulundu. Servikal progresyon HLA-B27, sigara, ekstramuskuloskelatal veya periferal tutulumdan herhangi birinin varlığı, bazal hastalık aktivite skorları (BASDAI, ASDAS-CRP) ile ilişkili bulunmadı. Multivariate analizde kurulan farklı iki modelde tanıda yaş, servikal sindesmofit varlığı, sakroiliyak eklem skoru servikal progresyonla ilişkili bağımsız değişken oldukları görüldü (Tablo 2). Sonuç: AxSpA'da hastaların spinal progresyon açısından takibinde tanı yaşı ve spinal tutulum varlığı ve sakroiliyak eklem skorunun servikal spinal progresyon için öngördürücüler olabileceği akılda tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
16. Romatoid artritli hastalarda "Methotrexate Intolerance and Severity Assesment in Adults (MISA)" anketinin Türkçe versiyon çalışması.
- Author
-
Cinaklı, Haluk, Solmaz, Dilek, Alp, Gülay, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Erpek, Esra, Aysin, İdil Kurut, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı romatoid artritte (RA) metotreksat (Mtx) intoleransını değerlendirmek için geliştirilen "Methotrexate Intolerance and Severity Assesment in Adults" (MISA) anketinin Türkçe versiyonunun oluşturulması, geçerlilik, güvenilirlilik ve psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Yöntem: Çalışmaya 18 yaş üstü en az 3 aydır Mtx kullanan ACR/EULAR 2010 sınıflandırma kriterlerini karşılayan 130 RA hastası (ortalama yaş: 55,8±10,50; kadın cinsiyet: 105, %80,8) alındı. MISA'nın Türkçe versiyonu kültürlerarası adaptasyon için önerilen kılavuzlar izlenerek geliştirildi. Testin geçerliliği Cronbach alfa uyumu ve intraclass korelasyon katsayısı (ICC) ile değerlendirildi. Hekime göre intolerans altın standart kabul edildi. MISA anket sonuçları ile demografik, klinik ve aktivite ölçümleri arasındaki ilişki değerlendirildi. Bulgular: MISA anketinin cronbach alfa değeri 0,831 olup iyi derecede iç tutarlılığa sahipti. MISA ortalama total skoru 1,7±3,39, MISA-CP (şiddet) ortalama total skoru 2,6±6,10 olarak bulundu. Test-tekrar test uygulaması 32 kişiye uygulandı. Test tekrar test ICC değeri 0,894 olarak sahip olduğu görüldü. Hekime göre 38 (%29,2) kişide, ankete göre ise 55 (%42,3) kişide Mtx intoleransı mevcuttu. Hekime göre intoleransı olanlar ile, MISA anketine göre intoleransı olanlar arasındaki uyum oranı: %86,9 (Kappa: 0,721). Ankete göre intoleransı olanlar daha fazla kadın hasta sıklığına, yüksek HAQ skoruna ve CDAI skoruna, ek olarak daha yüksek dozda Mtx maksimum dozunda kullanımına sahiptiler. Aynı zamanda gelişmiş tedavi oranı daha yüksekti (Tablo 1). Şiddet skoru ≥4 olanlarda ise daha uzun hastalık süresi, yüksek HAQ ve CDAI skorları ve daha fazla oranda gelişmiş tedavi alma durumu mevcuttu (Tablo 2). MISA total ve şiddet skoru ile VAS hekim global, VAS hasta global, hassas ve şiş eklem sayısı, DAS28-ESH, DAS28-CRP, CDAI ve HAQ arasında zayıf bir korelasyon tespit edildi. Sonuç: MISA anketinin Türkçe versiyonunun geçerli, güvenilir, tekrarlanabilir ve kolay uygulanabilir olduğu gösterildi. Aynı zamanda cinsiyet, hastalık aktivite parametreleri, Mtx dozu, hastalık süresi ve gelişmiş tedavi alıyor olmak Mtx intoleransı olanlarda daha yüksek olduğu görüldü. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
17. Aksiyal spondiloartritli hastalarda tümör nekroz faktör inhibitörlerine karşı anti-ilaç antikor gelişimi ile ilişkili faktörler: İki yıllık takip çalışması.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Solmaz, Dilek, Kabadayı, Gökhan, Özmen, Mustafa, Kaya, Kübra, Çınar, Muhammet, Sargın, Gökhan, Hatemi, Gülen, Karadağ, Ömer, Kınıklı, Gülay, Gerçik, Önay, Kalyoncu, Umut, Yılmaz, Sedat, Şentürk, Taşkın, Keser, Gökhan, Yargucu, Figen, Cefle, Ayşe, Kozacı, Didem, Kısacık, Bünyamin, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyel spondiloartrit (AxSpA) sakroiliak eklemler ve omurganın yanı sıra periferik eklemleri ve entezis bölgelerini etkileyen kronik enflamatuvar bir hastalıktır. Tümör nekroz faktör inhibitörleri (TNFi), yüksek hastalık aktivitesine sahip hastalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bazı hastalar tedavi başlangıcında yanıtsız iken bir grup hastada tedavi sürecinde ilaç yanıtını kaybedebilir. Anti-ilaç antikorları (ADA) ilaca yanıtsızlık ya da etki kaybında rol oynayabilir. Bu çalışmanın amacı axSpA hastalarında iki yıllık takip boyunca TNFi bağlı ADA gelişimini ve bununla ilişkili faktörleri ortaya koymaktır. Yöntem: Bu gözlemsel çok merkezli çalışmaya son iki hafta içinde yeni bir TNFi reçetesi olan ASAS sınıflama kriterlerine göre axSpA tanısı alan 180 [116 erkek, ortanca yaş (IQR) 44,5 (14,5) yıl] hasta dahil edildi. Klinik değerlendirmeler ve serum örnekleri başlangıçta ve 12 haftada bir kaydedildi. Serum ilaç düzeyleri ve ADA'lar tek bir merkezde ELISA yöntemi ile ölçüldü. ADA'nın zaman içinde gelişimi normal dağılıma uymayan verilerinde longitudinal değerlendirmesine izin veren bir analizi yöntemi (GEE) ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmadaki hastaların kullandıkları TNFi'leri etanercept (%32,2), adalimumab (%27,2), infliksimab (%20) ve golimumab (%20,6) idi. 172 hastanın 12. haftada, 121 hastanın 52. Haftada, 73 hastanın 104. haftada serum örnekleri mevcuttu. BASDAI, ASDAS-CRP ve CRP düzeyleri başlangıç (0.hafta) değerlerine göre üçüncü aydan itibaren anlamlı şekilde azaldı (Şekil 1). Longitudinal analizde; hastanın yaşı ve TNFi tipinin yanı sıra BASDAI, ASDAS, serum CRP düzeyleri ve yan etki gelişmesi ve ilacın kesilmesinin ADA gelişimi ile ilişkili olduğu bulundu. ADA'nın gelişimi ile bağımsız ilişki(ler)yi belirlemek için iki longitudinal çok değişkenli model oluşturuldu; bir aktivite ölçüsü olarak (a) ASDAS ile, (b) BASDAI ve CRP seviyeleri ile ve tüm değişkenlerin bağımsız olarak ADA'nın longitudinal gelişimi ile ilişkili olduğu görüldü (Tablo 1). Adalimumab antikorları, daha düşük serum ilaç seviyeleri ile ilişkiliydi. Sonuç: Bu iki yıllık takip çalışmasının sonuçları TNFi tedavisine karşı ADA gelişiminin, axSpA'lı hastalarda yüksek hastalık aktivitesi, advers olayların gelişimi ve tedavinin kesilmesi ile ilişkili olduğunu ortaya koydu. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
18. ANCA ilişkili vaskülitlerde akciğer tutulumu HRCT bulgularının bağ doku hastalığı ve idiyopatik pulmoner fibrozis tutulumu bulgularından farkı var mıdır?
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Karasu, Şebnem, Gümüş, Cesur, Turan, Muzaffer Onur, Ekici, Tuğçe, Cinaklı, Haluk, Erpek, Esra, Akat, Eda Otman, Alp, Gülay, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Antinötrofilik sitoplazmik antikor (ANCA) ilişkili vaskülitler (AAV) küçük ve orta çaplı damarlarda nekroz ve enflamasyona neden olan bir grup hastalıktır. Akciğerler AAV'lerde sıklıkla tutulan organlardır. Sık görülen akciğer tutulumları nodül/kavite, alveolar hemoroji ve interstisyel akciğer hastalığı (İAH) olmakla birlikte vaskülitlerdeki İAH'ye benzer bulgular bağ doku hastalıklarında (BDH) da görülebilmektedir. AAV pulmoner tutulum tipleri ve AAV ilişkili İAH ile ilgili giderek artan bu verilere karşın İAH'nin diğer görüldüğü durumlardan İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (İPF) ve BDH'deki klinik ve radyolojik bulguları karşılaştıran bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle biz bu çalışmada AAV'de pulmoner HRCT tutulum paternleri ile İPF ve BDH'nin tutulumlarının klinik ve radyolojik özelliklerinin değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmaya 2014-2021 yılları arasında Romatoloji ve Göğüs Hastalıkları Kliniği'nde değerlendirilmiş tanı sırasında anormal HRCT'si olan 45 AAV, 49 İPF ve 53 BDH tanılı hasta dahil edildi. Hastaların klinik ve demografik verileri retrospektif olarak değerlendirildi. HRCT'leri toraks radyologu tarafından hastaların klinik ve labaratuvar özellikleri ile tanıları bilinmeksizin Fleishner Society Kılavuzu'na göre değerlendirildi. Bulgular: Hasta grupları arasında yaş ve cinsiyet farklılıkları görülmüştür. AAV hastalarında erkek cinsiyet oranı %57,8 ortalama (SD) yaş 57,2 (14,9) bulunmuştur (Tablo 1). HRCT tutulumları değerlendirildiğinde her üç grupta interlobular septal kalınlaşma, retikülasyon, balpeteği, bronşiektazi, nodül, kavite ve konsolidasyonun anlamlı farklı olduğu görüldü (Tablo 2). Hastalık patterni olarak değerlendirildiğinde AAV'lerde UIP paterni diğer iki hastalık grubuna göre anlamlı düşükken pulmoner hemoroji her iki hastalık grubuna göre daha yüksek oranlardaydı. NSIP paterni ise AAV ve BDH tanılı hastalarda benzer oranda olduğu görüldü (Tablo 2). Sonuç: Pulmoner hemoroji, kavite/nodül AAV'nin pulmoner tutulumunu düşündüren önemli bulgular olmasının yanı sıra AAV'li hastalarda İPF ve romatolojik hastalıkların akciğer tutulumlarına benzer bulgularının gözlenebileceği, özellikle de NSIP paternine sahip hastalarda romatolojik hastalık ayırıcı tanısınında AAV'nin de önemli olduğu akılda tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
19. Aksiyal Spondiloartritli hastalarda periferik tutulum ya da kas iskelet dışı tutulumun biyolojik DMARD seçimi üzerine etkisi var mıdır? TREASURE deneyimi sonuçları.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Solmaz, Dilek, Karadağ, Ömer, Pehlivan, Yavuz, Çınar, Muhammet, Kabadayı, Gökhan, Çolak, Seda, Ertemli, Ali İhsan, Coşkun, Belkıs Nihan, Ersözlü, Duygu, Küçükşahin, Orhan, Ateş, Aşkın, Kiraz, Sedat, Yağız, Burcu, Tokgöz, Emre, Emmungil, Hakan, Gönüllü, Emel, Kaşifoğlu, Timuçin, Mercan, Rıdvan, and Kimyon, Gezmiş
- Abstract
Amaç: Axial spondiloartrit (axSpA) başlıca sakroiliak eklemleri ve omurgayı etkileyen kronik enflamatuvar bir hastalıktır. Ek olarak periferik tutulum (periferik artrit, daktilit ve entezit) ve kas iskelet dışı sistem bulguları [extra-muskuloskeletal bulgular (EMM); üveit, enflamatuvar bağırsak hastalığı (İBH) ve psöriazis] görülebilir. EMM'nin yanı sıra periferik tutulumun ilaç seçimindeki rolü hakkında bilgilerimiz kısıtlıdır. Biz bu çalışmada periferik ve EMM tutulum sıklığını ve bunların ilk biyolojik ilaç seçimi üzerindeki etkisini araştırmayı amaçladık. Yöntem: İlk biyolojik tedavisi başlanan toplam 1678 axSpA hastası [%58 erkek, ortalama yaş (±SS) 38,5 (10,9)] analize dahil edildi. Çalışmanın verileri Türkiye'nin farklı bölgelerinden RA ve SpA hastalarının kaydedildiği veri kayıt kütüğü olan TReasure'dan elde edildi. Periferik/EMM tutulumu olan ve olmayan hastaların özellikleri ve ayrıca ilk TNFi seçimi ile ilişkili faktörler karşılaştırıldı ve sekukinumab da (SEC) analize edildi. Bulgular: Entezit (%28,2) en sık görülen periferik bulgu olarak bulunurken, bunu periferik artrit (%26,4) ve kalça artriti (%24,4) takip etti. Periferik artrit, entezit, daktilit ve psöriazisi olan axSpA hastalarında ilk ileri tedavi başlangıcına kadar olan semptom süresi anlamlı olarak daha kısaydı; kalça artriti ve üveitte daha uzundu (Tablo 1). HLA-B27 pozitifliği oranı artrit, psöriazis ve İBH hastalarında anlamlı olarak daha düşüktü; kalça artriti ve üveiti olan hastalarda daha yüksekti. Çok değişkenli analizde İBH'nin varlığı, monoklonal TNFi'nin, etanersept'e (ETA) tercih edilmesiyle (OR: 5,770; %95 CI: 1,788-18,616) ilişkili bulundu. Ancak kalça artritli (p=0,003), semptom süresi uzun (p=0,049) ve sulfasalazin kullanan (p=0,043) hastalarda ETA tercih edildiği görüldü. İlk biyolojik tedavi başlanan axSpA hastalarında SEC monoklonal TNFi ile karşılaştırıldığında SEC kullanan hastaların ileri yaşta (p=0,001), sulfasalazin (p=0,001) ya da metotreksat kullanımı oranları (p=0,053) daha yüksek olarak bulundu. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, axSpA hastalarında periferik tutulum ile biyolojik tedavi seçiminin ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Kas iskelet dışı tutulumun ve İBH'nin varlığının gerçek hayatta gelişmiş tedavi reçetesi üzerinde etkisi vardır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
20. Axial Spondiloartritli hastaların global hastalık değerlendirmelerini etkileyen faktörler.
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Solmaz, Dilek, Gücenmez, Sercan, Cinaklı, Haluk, Akat, Eda Otman, Erpek, Esra, Alp, Gülay, Özmen, Mustafa, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Spondiloartritlerde BASDAI hastalık aktivitesinin ölçümünde kullanılan temel ölçeklerden biri olup hastalığın çeşitli yönleriye (aksiyal ve periferik hastalık yanı sıra enflamasyon) değerlendirilmesine olanak sağlar. Bath AS Global skoru (BASG) hastaların global olarak hastalıklarının sağlık durumlarını nasıl etkilediğini değerlendirdikleri tek boyutlu ölçektir. Bu çalışmada; hastaların global sağlık değerlendirmelerinde olası belirleyicileri BAS-G ile BASDAI komponenetleri arasındaki ilişkinin test edilerek gözden geçirilmesi planlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya axSpA tanısıyla takipli; bazal BAS-G ve BASDAI ölçekleri tam olan 313 hasta dahil edildi. Hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri kaydedildi. BAS-G skorları ile BASDAI ölçeği her bir alt skoru arasındaki ilişki hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analiz yöntemi ile test edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 313 hastanın %56,5'i erkek, ortalama tanı yaşı (±SS) 34,3'tü. Çalışma grubunun demografik, bazı klinik ve laboratuvar karakteristikleri Tablo 1'de özetlenmiştir. BASDAI skorlarının normal dağılmaması nedeniyle korelasyon analizinde Spearman's rho testi kullanıldı. Bazal BAS-G skorlarının BASDAI özet skoru ile iyi korele olduğu gözlendi (rho: 0,71 ve p<0,001). Hastaların BAS-G değerlendirmelerinde etkili olabilecek yaş, cinsiyet, BASDAI alt skorları ile yapılan analizde kadın hastaların BAS-G skorlarının anlamlı daha yüksek bulundu (p=0,037) ve univariate analizde her bir BASDAİ alt skoru da PGA ile orta/iyi derecede ilişkiliydi. Bu nedenle hem her bir BASDAI alt skorun değerlendirildiği hem de enflamasyon için ortalama skorun dahil edildiği iki model oluşturuldu (Tablo 2). Multivariate analizde spinal ağrı (BASDAI Q2) ile sabah katılığının şiddetinin (BASDAI Q5) aksiyal SpA hastalarının global sağlık değerlendirmelerinde temel belirleyiciler oldukları görüldü (Tablo 2). Sonuç: Bu analizde axSpA hastalarının global sağlık durumlarına karar vermede temel olarak spinal ağrı ve enflamasyon göstergesi olarak sabah katılığına dayandıkları görülmektedir. Global değerlendirmenin tek boyutlu olmasına rağmen BASDAI özet skoru ile iyi ilişki kurması her iki ölçeğin geçerliliği konusunda diğer bir kanıt olabilir. Ancak değerlendirmede rolü olabilecek fonksiyon, mobilite ve yaşam kalitesi gibi diğer faktörlerin dahil edildiği analizlere ihtiyaç vardır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
21. Aksiyel spondiloartritli hastalarda akut ön üveit gelişimini tahmin ettiren faktörler: Longitudinal analiz sonucu.
- Author
-
Cinaklı, Haluk, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Solmaz, Dilek, Alp, Gülay, Erpek, Esra, Gücenmez, Sercan, Özmen, Mustafa, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Aksiyal spondiloartritler (AxSpA) sakroilak ve spinal eklemleri tutan kronik enflamatuvar romatizmal bir hastalık grubudur. Akut ön üveit (AAU), kas iskelet sistemi dışında görülen en sık tutulum olup şiddetli fonksiyonel görme bozukluğuna neden olabilmektedir. Ayrıca AAU AxSpA'nın başlangıç semptomu olarak tanı koydurucu da olabilmektedir. Fakat, AAU gelişimini ön gördüren faktörlerle ilgili yeterli veri bulunmamaktadır. Bu amaçla, AxSpA kohortumuzda izlem süresince AAU ile ilişkili olabilecek faktörleri gözden geçirdik. Yöntem: Toplamda 3 yıl boyunca izlenen 469 AxSpA hastası [272 (%58) erkek; 297 (%63) AS ve 172 (%36) non-radyografik (nr)-axSpA olan] bu çalışmaya dahil edildi. Başlangıç hastalık özellikleri ve 3, 6, 12, 24 ve 36. aylardaki izlemlerde AAU gelişimi, eş zamanlı hastalık aktivitesi, serum CRP düzeyleri, konvansiyonel sentetik ve biyolojik hastalık modifiye edici ilaç (cs-DMARD, bDMARD) kullanımı ile ilgili veriler toplandı. AAU gelişimi (bağımlı) ve potansiyel ön gördürücü faktörler (bağımsız) arasındaki longitudinal ilişki generalized estimating equations (GEE) analizi ile test edildi. Bulgular: İzlemde 469 hastanın 99'unun (%21) en az bir kere AAU atağı geçirdiği görüldü. Bu hastaların 77'si (%78) öyküde ve 53'ü izlemde (%58'i öyküde AAU olan hastalar) atak geçirdiği gözlenmiştir. İzlem sırasında totalde 89 AAU atağı görüldü (35 atak 0. haftada, 10 atak 3. ayda, 4 atak 6. ayda, 12 atak 12. ayda, 16 atak 24. ayda ve 12 atak 36. ayda). Başlangıçta AAU öyküsü olan hastalar daha yaşlı (p=0,001), daha çok periferik artriti olan (p<0,001), daha yüksek BASMI skoru (p=0,007), ve daha yüksek serum CRP düzeylerine (p=0,016) sahipti. AAU öyküsü olan hastalarda cs-DMARD ve bDMARD kullanımı da daha fazlaydı (Tablo 1). Univariate longitudinal analizde AAU, öyküde AAU varlığı, erkek cinsiyet, ekstraspinal tutulum, eş zamanlı cs-DMARD kullanımı, BASDAİ skoru ASDAS-CRP ve PGA ile anlamlı olarak ilişkili bulundu. Multivariate analizde ise sadece AAU öyküsü ve eş zamanlı BASDAI skoru AxSpA'lı hastalarda AAU gelişimini gösteren bağımsız faktörler olarak bulundu (Tablo 2). Sonuç: Sonuç olarak AAU öyküsü ve yüksek hastalık aktivitesi olan AxSpA'lı hastalarda AAU gelişimi anlamlı olarak yüksek bulundu. Ek olarak AAU varlığı AxSpA'lı hastalarda tedavi seçimi için etkili olabilir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
22. Romatoid artrit hastalarında servikal tutulum sıklığı ve ilişkili risk faktörlerinin değerlendirilmesi.
- Author
-
Alp, Gülay, Cinaklı, Haluk, Solmaz, Dilek, Akat, Eda, Ediboğlu, Elif Durak, Erpek, Esra, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
23. Aksiyel spondiloartrit hastalarında TNF inhibitör tedavisine inanç ne kadar önemli?
- Author
-
Tuğsal, Handan Yarkan, Bayındır, Özün, Gerçik, Önay, Ediboğlu, Elif Durak, Kabadayı, Gökhan, Gücenmez, Sercan, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
24. Hidroksiklorokin kullanımı sistemik skleroz tanılı hastalarda mortaliteyi azaltıyor olabilir.
- Author
-
Otman, Eda, Özmen, Mustafa, Gücenmez, Sercan, Ediboğlu, Elif Durak, Alp, Gülay, Cinaklı, Haluk, Erpek, Esra, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
25. Nazal septal perforasyonun nadir bir nedeni: Erişkin başlangıçlı Still hastalığı.
- Author
-
Erpek, Esra, Solmaz, Dilek, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Alp, Gülay, Cinaklı, Haluk, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
26. AxSpA hastalarında COVID-19 karantina döneminde yaşam tarzı ve duygudurum değişiklikleri.
- Author
-
Erpek, Esra, Solmaz, Dilek, Ediboğlu, Elif Durak, Akat, Eda Otman, Alp, Gülay, Cinaklı, Haluk, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
27. AAV hastalarında pulmoner tutulum varlığını predikte eden faktörler var mıdır?
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Solmaz, Dilek, Cinaklı, Haluk, Gücenmez, Sercan, Özmen, Mustafa, Akat, Eda Otman, Erpek, Esra, Alp, Gülay, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Anti-nötrofilik sitoplazmik antikor (ANCA) ilişkili vaskülitler (AAV) küçük ve orta çaplı damarlarda nekroz ve enflamasyonu ve buna bağlı farklı organ/sistem tutulumlarına neden olan bir grup hastalıktır. Akciğerler AAV'lerde sık tutulur ve bu hastalık alt gruplarında akciğer tutulumunun morbidite ve mortalite ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Ancak AAV hastalarında akciğer tutulumunu öngördüren veriler kısıtlıdır. Biz bu çalışmada AAV'li hastalarda pulmoner tutulumu öngördürecek klinik ya da labaratuvar bulguları değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmaya 2014-2021 yılları arasında AAV tanısı almış 140 AAV hastasından granülomatozisli polianjitis (GPA; n=72) ve mikroskopik polianjitis (MPA; n=40) olarak sınıflandırılan hastalar dahil edildi. Hastalar tanı da ya da takip sırasında yapılan toraks CT ile saptanan pulmoner tutulumlarına göre pulmoner tutulumu olan AAV (n=91) ve pulmoner tutulumu olmayan AAV (n=19) olarak iki gruba ayrıldı. Bulgular: Pulmoner tutulumu olan 91 hastanın %52'sinde nodül ya da kavite, %28'inin interstisyel akciğer hastalığı (İAH), %20'sinin ise pulmoner hemorojisi vardı. Tüm MPA ve GPA hastaları dahil edilerek hastaların pulmoner tutulum varlığına göre analiz edildiğinde pulmoner tutulumu olan ve olmayan grupta demografik, klinik ve hastalık aktivite parametreleri gruplar arasında benzerdi (Tablo 1). Pulmoner tutulumu olmayan grupta deri tutulumu (p=0,020) ve periferik artrit (p=0,013) anlamlı fazlaydı. Hastalar pulmoner tutulumlarının alt tiplerine göre (pulmoner hemoroji, kavite/nodül, İAH) analiz edildiğinde; nodül ya da kavitesi olan grupta %61,5 hastanın üst solunum yolu tutulumu (ÜSY) vardı ve istatiksel olarak anlamlı yüksekti (p=0,008); pulmoner tutulum tiplerine göre yapılan grupların analizinde diğer organ tutulumları açısından üç tutulum tipi arasında fark gözlenmedi. Sonuç: Pulmoner tutulumu olan ve olmayan hastaların genel demografik ve hastalık aktiviteleri benzer görünmektedir. Ancak kas iskelet sistemi ve deri tutulumu varlığı pulmoner tutulum olan grupta daha az gözlenmiştir ve nodül ya da kavitesi olan hastalarda ÜSY tutulumu daha sıktır. Daha geniş hasta gruplarında gözden geçirilerek diğer faktörlerle olan ilişkisi değerlendirilmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
28. GPA'lı hastalarda HRCT bulgularının MPA hastalarından farklılıkları var mıdır?
- Author
-
Ediboğlu, Elif Durak, Karasu, Şebnem, Gümüş, Cesur, Gücenmez, Sercan, Özmen, Mustafa, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Amaç: Akciğerler, anti-nötrofilik sitoplazmik antikor (ANCA) ilişkili vaskülitlerde (AAV) sık tutulun organlardır. Sık görülen akciğer tutulumu ilişkili bulgular trekeobronşial hastalık, akciğer parankiminde nodül/kavite, intersitisyel akciğer hastalığı (İAH), alveolar hemoroji ve pulmoner arter stenozu olarak tanımlanmıştır. Son yıllarda AAV'lerin özellikle de mikroskopik polianjitis (MPA) hastalarında İAH ilişkisine dair veriler nedeni ile AAV'li hasta grubunda akciğer tutulumu sık araştırma konusu olmuştur. Ancak araştırmaların çoğu MPA hastalarındaki İAH paternlerini ortaya koymaya yöneliktir. Biz bu çalışmada hem granülomatozisli polianjitis (GPA) hastalarındaki HRCT bulgularını ve bu bulguların MPA hastalarındakiler ile benzer ya da farklı yönlerini ortaya koymayı amaçladık. Yöntem: Çalışmaya 2014-2021 yılları arasında AAV tanısı almış 140 AAV hastandan tanı sırasında akciğer tutulumları HRCT ile değerlendirilmiş 22 MPA ve 23 GPA hastası dahil edildi. Hastaların mevcut HRCT'leri deneyimli toraks radyologu tarafından değerlendirildi. Hastaların klinik ve demografik verileri retrospektif olarak kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 23 GPA hastalarının %60,9'u erkek, ortalama tanı yaşı (SS) 43,7 (13,7), hepsi ANCA pozitif (21 PR3-ANCA, 2 MPO-ANCA), MPA hastalarına göre daha erken yaşta tanı almış (p=0,001), ANCA pozitiflik oranları (p=0,001) ve PR3-ANCA pozitiflik oranı (p<0,001), üst solunum yolu tutulum (p<0,001) ve göz tutulum (p=0,002) oranları MPA hastalarından daha yüksekti (Tablo 1). GPA hastalarında HRCT'de parankimal tutulum açısından bakıldığında interlobüler septal kalınlaşma (p=0,023) ve kavite (p=0,004) oranı anlamlı olarak yüksek bulundu. Buna karşın balpeteği (p=0,035) ve bronşektazi (p=0,017) oranı ise daha düşüktü. Hastalık paterni değerlendirildiğinde ise GPA da UIP patterni sıklığı daha düşüktü (p=0,047) (Tablo 1). Sonuç: GPA'nın da İAH neden olabileceği ve MPA'ya benzer parankim tutulumu ve hastalık paternine yol açabileceği ancak HRCT'de bronşiektazi ve balpeteği bulgusu ile UIP paterninin ön planda MPA hastalarında görüldüğü akılda tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
29. Aksiyal spondiloartritli hastalarda egzersiz bariyerleri ve egzersizle ilgili algılanan yararların hastalık ilişkili faktörler ile ilişkisi.
- Author
-
Saraç, Devrim Can, Bayraktar, Deniz, Kaya, Derya Özer, Duran, Gözde, Akatay, Emre Alp, Ediboğlu, Elif Durak, Gücenmez, Sercan, Özmen, Mustafa, Solmaz, Dilek, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
30. Romatoid artritli hastalarda hasta ve hekim global değerlendirmesi arasındaki uyumsuzluğunun değerlendirilmesi.
- Author
-
Alp, Gülay, Solmaz, Dilek, Cinaklı, Haluk, Akat, Eda, Ediboğlu, Elif Durak, Erpek, Esra, and Akar, Servet
- Abstract
Copyright of Journal of Turkish Society for Rheumatology is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
31. Preferences of inflammatory arthritis patients for biological disease-modifying antirheumatic drugs in the first 100 days of the COVID-19 pandemic
- Author
-
Orhan Küçükşahin, Servet Akar, Emel Gönüllü, Duygu Ersözlü, Sedat Kiraz, Gezmiş Kimyon, Hakan Emmungil, Umut Kalyoncu, Ali İhsan Ertenli, Nihan Coşkun, Emre Bilgin, Rıdvan Mercan, Yavuz Pehlivan, Omer Karadag, Hüseyin Dalkiliç, Cemal Bes, Süleyman Serdar Koca, Burcu Yağız, Nilüfer Alpay Kanıtez, Timuçin Kaşifoğlu, Seda Colak, Elif Durak Ediboglu, Levent Kilic, İç Hastalıkları, Kanıtez, Nilüfer Alpay (ORCID 0000-0003-1185-5816 & YÖK ID 239432), Kalyoncu, Umut, Pehlivan, Yavuz, Akar, Servet, Kaşifoğlu, Timuçin, Kimyon, Gezmiş, Karadağ, Ömer, Dalkılıç, Ediz, Ertenli, Ali İhsan, Kılıç, Levent, Ersözlü, Duygu, Beş, Cemal, Emmungil, Hakan, Mercan, Rıdvan, Ediboğlu, Elif Durak, Bilgin, Emre, Çolak, Seda, Koca, Süleyman Serdar, Gönüllü, Emel, Küçükşahin, Orhan, Coşkun, Nihan, Yağız, Burcu, Kiraz, Sedat, Koç University Hospital, and School of Medicine
- Subjects
rheumatoid arthritis ,Male ,Bath ankylosing spondylitis disease activity index ,Inflammatory arthritis ,polymerase chain reaction ,very elderly ,health status ,Disease ,Arthritis, Rheumatoid ,Cohort Studies ,rituximab ,adalimumab ,Pandemic ,middle aged ,disease modifying antirheumatic drug ,Health Assessment Questionnaire ,Prospective Studies ,Registries ,golimumab ,Aged, 80 and over ,register ,Ankylosing Spondylitis Disease Activity Score ,secukinumab ,adult ,medication compliance ,Simplified Disease Activity Index ,Biologic DMARDs ,General Medicine ,spondyloarthritis ,Middle Aged ,cohort analysis ,aged ,female ,spondylarthritis ,Rheumatoid arthritis ,drug withdrawal ,Antirheumatic Agents ,young adult ,Rituximab ,Female ,biologic DMARDs ,medicine.drug ,prospective study ,Adult ,medicine.medical_specialty ,abatacept ,hydroxychloroquine ,Coronavirus disease 2019 (COVID-19) ,Adolescent ,Visual analogue scale ,COVID-19 ,Spondyloarthritis ,salazosulfapyridine ,methotrexate ,Article ,Medication Adherence ,tocilizumab ,coronavirus disease 2019 ,Young Adult ,remission ,Internal medicine ,medicine ,DAS28 ,Humans ,human ,Pandemics ,Aged ,leflunomide ,business.industry ,SARS-CoV-2 ,pandemic ,questionnaire ,General and internal medicine ,visual analog scale ,medicine.disease ,major clinical study ,Discontinuation ,certolizumab pegol ,Bath ankylosing spondylitis functional index ,antirheumatic agent ,observational study ,erythrocyte sedimentation rate ,business ,infliximab ,Crohn Disease Activity Index ,etanercept ,disease activity - Abstract
Background/aim: to evaluate treatment adherence and predictors of drug discontinuation among patients with inflammatory arthritis receiving bDMARDs within the first 100 days after the announcement of the COVID-19 pandemic. Materials and methods: a total of 1871 patients recorded in TReasure registry for whom advanced therapy was prescribed for rheumatoid arthritis (RA) or spondyloarthritis (SpA) within the 3 months (6-9 months for rituximab) before the declaration of COVID-19 pandemic were evaluated, and 1394 (74.5%) responded to the phone survey. Patients' data regarding demographic, clinical characteristics and disease activity before the pandemic were recorded. The patients were inquired about the diagnosis of COVID-19, the rate of continuation on bDMARDs, the reasons for treatment discontinuation, if any, and the current general disease activity (visual analog scale, [VAS]). Results: a total of 1394 patients (493 RA [47.3% on anti-TNF] patients and 901 SpA [90.0% on anti-TNF] patients) were included in the study. Overall, 2.8% of the patients had symptoms suggesting COVID-19, and 2 (0.15%) patients had PCR-confirmed COVID-19. Overall, 18.1% of all patients (13.8% of the RA and 20.5% of the SpA; p = 0.003) discontinued their bDMARDs. In the SpA group, the patients who discontinued bDMARDs were younger (40 [21-73] vs. 44 years [20-79]; p = 0.005) and had higher general disease activity; however, no difference was relevant for RA patients. Conclusion: although the COVID-19 was quite uncommon in the first 100 days of the pandemic, nearly one-fifth of the patients discontinued bDMARDs within this period. The long-term effects of the pandemic should be monitored., Hacettepe Rheumatology Society
- Published
- 2021
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.