Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014, Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2014, Tez çalışması giriş ve sonuç bölümleriyle birlikte beş ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde tez çalışmasının konusu, amacı ve kapsamı anlatılmış, ikinci bölümde Kapadokya Bölgesi nin genel tanıtımı yapılmıştır. Bölgedeki kültür varlıklarının oluşumunda, gelişiminde ve mimari eserlerin biçimlenişlerinde, bozulma süreçlerinde ve korunmalarına yönelik müdahale kararlarının alınmasında ya da sosyal ve kültürel yaşantının şekillenişinde, Kapadokya Bölgesi nin fiziksel tarihi ve mimari özellikleri önemli rol oynamaktadır. Bu sebeple, ikinci bölümde bölgenin coğrafi, tarihi ve mimari özellikleri ele alınırken çalışmanın ana konusunu oluşturan kaya oyma kiliselerin dışına çıkılarak mümkün olduğunca üst ölçekten bakılmaya çalışılmıştır. Coğrafi özelliklerde konum ve sınırlar, iklim-bitki örtüsü, jeolojik-topografik özellikler anlatılmıştır. Tarihi özellikler bölgenin köklü geçmişi, ilk yerleşimler, insan yaşantısı, kültürel birikim, kaya mekânların ve kaya kiliselerin oluşumu, bölgedeki Hristiyan dini etkinliğinin zaman içindeki gelişim ve sonlanışına bağlı olarak üç döneme ayrılarak ele alınmıştır. Mimari özellikler için başta Nevşehir ili olmak üzere çevredeki yerleşim merkezlerinde hem inşa edilen hem de kaya oyma yapılarda gözlemler yapılmıştır. Bölgenin mimari özellikleri ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra kaya kiliselerin mimarisi tanıtılmıştır. Üçüncü bölümde kaya oyma kiliseler başta olmak üzere bölgedeki kültür varlıklarının bozulmasına neden olan etmenlere dair yerinde yapılan gözlemler, geçmişte yapılan deneysel çalışmalarla desteklenerek anlatılmıştır. Yapılarda uygulanan restorasyon çalışmalarının daha iyi anlaşılması için bozulma nedenlerinin doğru saptanması gerekmektedir. Bunun için daha önce yayımlanmış araştırmalardan ve belgelerden de faydalanılmıştır. İç ve dış nedenler olarak iki ana başlık altında ele alınan bozulmaların büyük bölümünü doğa ve insan kaynaklı tahribatların oluşturduğu gözlenmiştir. Problemlerin tanımlanmasının ardından kayalık alanlarda sıkılıkla kullanılan genel-geçer koruma teknikleri ile tehlike yaratan durumlar için kaya düşmelerine yönelik önlemler incelenmiştir. Kapadokya kayalık alanları ve kaya oyma kiliselerinde hangi yöntem ve tekniklerin kullanıldığı belirlenmiştir. Bozulma nedenlerinin doğru olarak saptanması, yapılacak müdahalelerin sıhhati açısından önemli olduğu kadar müdahalelerin doğru bir şekilde yapılması da onarım sonrasında bozulmaların devam etmemesi bakımından önem arzetmektedir. Buna göre Kapadokya kayalık alanlarında korumaya yönelik gerçekleştirilen teknik ve yöntemler ele alınmıştır. Bunların içerisinde en büyük paya sahip olan yapısal sağlamlaştırma yöntemleri üzerinde yoğunlaşılmıştır. Dördüncü bölümde kaya oyma kiliselerin korunmasına yönelik geçmişte yapılmış araştırmalar ilk dönem çalışmaları ve DMA süreci olarak ele alınmıştır. Tek eser ölçeğinde kaya kiliselerde gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarına ait örnek vakalar ise 1990-2000 ve 2000-2013 aralıklarında olmak üzere iki dönemde incelenmiştir. Her kilise için kısaca bir künye verildikten sonra kiliselerin mimari tanımlaması yapılmıştır. Elde edilen bilgi, belge, çizim, fotoğraf, kişisel görüşmeler ve yerinde yapılan gözlemlerle kiliselerin onarım öncesi durumu ve onarım sırasında yapılan işler hakkında veri sağlanmıştır. Elde edilen veriler karşılaştırma, kıyaslama ve çapraz sorgulama yöntemleriyle desteklenmiştir. Kilisenin mevcut durumu yerinde incelenerek, proje ve uygulama aşamalarında yapılan işler değerlendirilmiş, gerçekleştirilen restorasyon çalışmasının kilisenin korumasına katkısı araştırılmış, onarım sonrası korunmuşluk durumunun analizi yapılmıştır. Böylece kilisenin mimarisi, onarım öncesi durumu, onarım sırasında yapılan işler ve mevcut durumu bir bütünlük içerisinde ele alınmıştır. Son olarak yapılan bütün incelemeler değerlendirilmiştir. Sonuç bölümünde ise yapılan bütün çalışmalardan elde edilen veriler doğrultusunda bazı sonuçlara varılmış ve hem alana hem de kaya kiliselerin korunmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur., Cultural properties are proof of past life forms and have historical values. Therefore, preservation of cultural properties and transmission to the future against all threats is so important. Knowledge and practices of conservation science developed and expanded from nineteenth century. In that respect, the efforts of UNESCO and the World Heritage concept is undoubtedly an important cornerstone for conservation science. In order to introduce cultural and natural property, create an awareness to adopt and protect heritage by awakening awareness in society, protect values those are in danger of extinction and transfer those to the future with confidence, an international co-operation was carried out under the leadership of UNESCO. In 1972, a conference organized by UNESCO and Convention Concerning the Protection of World Cultural and Natural Heritage was adopted in Paris. With this convention, states that are party to the convention have undertaken legislative and administrative responsibilities on the documentation, conservation and presentation of natural and cultural heritage. Republic of Turkey took place among the states party to the convention in 1983 and made its first application to the World Heritage List in 1984. Following the application made in 1984, Göreme National Park and the Rock Sites of Cappadocia joined in World Heritage List in 1985 depending on the following criteria’s; Criteria (i): the rupestral sanctuaries of Cappadocia constitute a unique artistic achievement offering irreplaceable testimony to the post-iconoclastic Byzantine art period. Criteria (iii): The rupestral dwellings, villages, convents and churches retain the fossilized image of a province of the Byzantine Empire between the 4th century and the arrival of the Seljuk Turks (1071). Thus, they are the essential vestiges of a civilization, which has disappeared. Criteria (v): Cappadocia is an outstanding example of a traditional human settlement, which has become vulnerable under the combined effects of natural erosion and, more recently, tourism. Criteria (vii): In a spectacular landscape dramatically demonstrating erosional forces, which are great beauty, and which interact with the cultural elements of the landscape. In this study, the Cappadocia region s geographical, historical, architectural features are described and the importance and value of the Cappadocia, which is a World Heritage Site and has intense cultural asset inventory, is highlighted. Conservation problems of Cappadocia Region, especially its rock-hewn churches, are investigated. The works, which were performed for protection of rock-hewn churches, constitutes the main subject of the study. The past conservation studies of rock-hewn churches in the province of Nevsehir are discussed in chronological order. Moreover, the deterioration causes of the churches and their applied prevention techniques are examined. Seventeen of the eighteen repaired rock-hewn churches are investigated in this thesis. Previous state of the structures before repair works and applications made during the restorations are investigated for each of the restored church. Then, present state of the churches are identified by field observations. Conservation problems are analyzed by screening a wide geographical area covering Urgup, Goreme, Uchisar, Ortahisar, Zelve and Cavusin, which is embedded in Goreme National Park and outside of the park boundary in Avanos, Acigol, Gulsehir districts. The status of the repaired rock churches are identified and documented. There has not been compiled study about efforts those begin 1960s for conservation of Cappadocia and repair works of rock-hewn churches performed from 1990 to 2013. Therefore, the compilation of the work done in the past, examination of conservation methods which were applied on rock churches, determination the outcomes of the implementations, evaluation of applications in the context of conservation theory and presentation of those in a systematic manner is the most important goal of this thesis. The absence of repair history, the lack of sufficient documentation and archiving emerges as a serious problem when restoration and conservation efforts in Turkey are examined retrospectively. In addition to these problems, many structures in the study area have inventory for the conservation of cultural and natural property, but those remains with limited and basic information. In this context, a kind of repair history is prepared for rock churches and aimed to provide data for future restorations by this thesis. As a result of this study, to develop a method for preservation and restoration of the rock-hewn churches is intended. This thesis is separated into five chapters. In the first chapter, subject, purpose and scope of thesis are described. In the second chapter, a general introduction of the Cappadocia Region is made. Physical, historical and architectural features of Cappadocia plays an important role on formation of cultural heritage, development and configuration of architectural works, process of deterioration and taking decisions for interventions. Therefore, in the second chapter of the thesis when describing the geographical, historical and architectural features of Cappadocia, region discussed in a broader sense. Location and boundaries, climate and vegetation, geological and topographical features are described in geographical features. Historic features, divided into three periods depending on region s long history from the first settlements to this day and historical events. In addition, development and termination of Christian religious activity in the region and cultural background are considered. For architectural features, observations are made in Nevşehir for both built structures and rock carvings. Rock church s architecture are introduced after giving the general information about architectural features of the Cappadocia. In the third chapter, the observations made in the field for the diagnosis of the causes that deteriorate cultural heritage, supported with researches, documentations, reports and experimental studies, which were conducted in the past. Natural and human-induced deteriorations are discussed under two main headings as internal and external reasons. Following the identification of problems, frequently used techniques of conservation for rocky areas and precautions taken for the cases of rock fall hazards are examined. Then, methods and techniques used in rock sites and rock-hewn churches of Cappadocia are investigated. Accurate determination of the causes of deterioration is important for correctness of interventions. Carrying out interventions correctly is also important for discontinuation of deteriorations after repair works. Accordingly, performed techniques and methods for conservation of rock sites of Cappadocia are discussed and mostly focused on structural consolidations. In the fourth chapter is divided into three sub-titles. Researches done in the past for conservation of rock-hewn churches and process of becoming a World Heritage Site are considered as first period of efforts. The case studies related to restorations carried out in the rock churches are divided into two periods in the range of 1990-2000 and 2000-2013. After giving a brief identifier for each church, architecture of the churches are defined. Data about situation of churches before repair works and works done during the repairs are provided from documents, drawings, photographs, personal interviews and field observations. The obtained information are supported by comparison, benchmarking and cross-examination methods. Projects and applications are evaluated by examining the current states of the churches in place. Contribution of restoration works are investigated and the preservation status are analyzed for rock-hewn churches. Thus, the architecture of the churches, conditions of the churches before repair works, works those were performed during restoration and current situations of these monuments are described in an integrated manner. At the end of the chapter 4, in accordance with data obtained from all these studies, some general assessments are made and reached to the conclusions. In chapter 5, General recommendations are made for conservation of the area as well as the rock churches., Yüksek Lisans, M.Sc.