Search

Bu çalışmanın konusu, neo-liberal dönemde kamu istihdam süreçlerinde ortaya çıkan esnek ve güvencesiz istihdam biçimlerine karşı sendikaların bu alandaki temel yaklaşım ve stratejilerinin neler olduğu üzerinedir. Bu noktada kamu sağlık hizmetleri alanında faaliyet gösteren ve aktif olarak örgütlenme faaliyeti yürüten üç büyük işçi sendikasının şube yöneticisiyle derinlemesine görüşmeler yapılmış ve bu noktada sendikaların esnek ve güvencesiz istihdam süreçleriyle alakalı hangi noktalarda benzeştiği ve ayrıştığı konusu üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Araştırmada sendikaların esnek ve güvencesiz istihdam biçimlerinin kaldırılması noktasında benzer bir düşünce içerisinde olduğu görülmüştür. Bunun yanında sendikaların çözüm noktasında birbirlerinden farklılaştığı ve diğer sendikaları görmezden gelici ve ötekileştirici bir tutum içerisinde oldukları görülmüştür.

Bu çalışma kırsal bölgelerin kalkınması noktasında önemli bir yere sahip olan kadın girişimciliğini Bartın Kadınlar Pazarı örneğinde ele alıp incelemeyi amaçlamaktadır. Bu noktada Bartın Kadınlar Pazarı’nda faaliyet gösteren 30 kadınla derinlemesine görüşme tekniği ile mülakatlar yapılmış ve veriler içerik analizine göre gruplandırılıp yorumlanmıştır. Yapılan çalışmadaki verilere göre pazardaki kadınlar girişimci bir perspektifle hareket etmeseler de yaptıkları bu faaliyetlerin kadınları daha cesur, ayakları üstünde duran ve girişimci aktörler haline getirdiği söylenebilir. Pazarda bulunan genç ve orta yaş kategorisindeki kadınların uygun imkânları olması durumunda daha kurumsal girişimci düşüncelerinin olduğu sonucuna da varılmıştır. Sonuç olarak genelde kırsal bölge girişimciliğinin özelde ise kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve geliştirilmesi bu bölgeleri daha işlevsel ve yaşanılır alanlar haline getirme potansiyeline sahiptir.

Kamu personel rejimleri tarihsel süreç içerisinde önemli dönüşümler geçirmiştir. Fransız Düzenleme Okulu’nun yaklaşımına dayanılarak kamu personel rejimleri genellikle liberal, fordist ve post-fordist dönemler halinde ele alınmaktadır. Buna göre liberal dönemde personel seçim süreçlerinde daha çok feodal bey, kral veya padişahın otoritesinin belirleyici olduğu ve çalışanların iş güvencesine sahip olmadığı bir yapı söz konusu olmuştur. Fordist dönemde ise çalışanların objektif kriterlere ve liyakate dayalı olarak seçildiği ve iş güvencesine sahip olduğu bir yapı hâkim olmuştur. Son olarak Post-Fordist dönemde ise çalışanlar esnek istihdam ve güvencesizliğin hâkim olduğu şartlarda istihdam edilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada Fransız Düzenleme Okulu’nun geliştirdiği kapitalist üretim süreçlerinin tarihsel gelişimine dair dönemselleştirmeye dayanarak, kamu personel rejimlerinin geçirdiği değişim ve bu değişimin Türk kamu personel rejimindeki yansımaları mevcut kaynaklar üzerinden analiz edilmeye çalışılmıştır

Bu çalışmanın konusu, neo-liberal dönemde kamu istihdam süreçlerindeortaya çıkan esnek ve güvencesiz istihdam biçimlerine karşı sendikaların bualandaki temel yaklaşım ve stratejilerinin neler olduğu üzerinedir. Bunoktada kamu sağlık hizmetleri alanında faaliyet gösteren ve aktif olarakörgütlenme faaliyeti yürüten üç büyük işçi sendikasının şube yöneticisiylederinlemesine görüşmeler yapılmış ve bu noktada sendikaların esnek vegüvencesiz istihdam süreçleriyle alakalı hangi noktalarda benzeştiği veayrıştığı konusu üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Araştırmada sendikalarınesnek ve güvencesiz istihdam biçimlerinin kaldırılması noktasında benzerbir düşünce içerisinde olduğu görülmüştür. Bunun yanında sendikalarınçözüm noktasında birbirlerinden farklılaştığı ve diğer sendikalarıgörmezden gelici ve ötekileştirici bir tutum içerisinde olduklarıgörülmüştür. This study aims to examine the basic approaches and strategies of tradeunions toward flexible and precarious forms of employment, which emergeduring public employment processes in the neo-liberal period. At this point,profound interviews were carried out with the branch managers of three biglabor unions, which operate in the field of public health services and activelyconduct organization activity and it was tried to find out in what points thetrade unions resembled and differentiated regarding the flexible andprecarious employment processes. In the study, it was seen that the unionsshared a common ground in claiming the cancellation of flexible andprecarious forms of employment. On the other hand, it was concluded thatthe unions stood in different points and displayed an attitude ignoring andalienating other unions in generating a solution.

Despite a large variety of facilities helping to either select or manipulate data from Web interfaces, it remains diffcult to provide users with relevant scientific or technical annotations for those data. Introducing such content by hand into a Web interface is a tedious job with a risk of providing in complete or inadequate content. To overcome this diffculty, we are exploring the possibility of using the names of exposed quantities to index a text corpus. This index can be used to show the most relevant text snippets in a given context. The full text can be displayed by user request and automatically scroll down to that snippet. Our approach is based on the conversion of PDF papers into machinereadable files that are indexed by a search engine. Index entries are reported as PDF annotations that are used to control the display. This workflow has been tested on the IVOA standard corpus as a proof of concept. It has then been applied to the XMM-Newtonuser guides for our catalog interface. Finally, it has been adapted to find resources within portals exposing a lot of various data collections.

Bu çalışma kırsal bölgelerin kalkınması noktasında önemli bir yere sahip olan kadıngirişimciliğini Bartın Kadınlar Pazarı örneğinde ele alıp incelemeyi amaçlamaktadır. Bunoktada Bartın Kadınlar Pazarı’nda faaliyet gösteren 30 kadınla derinlemesine görüşme tekniğiile mülakatlar yapılmış ve veriler içerik analizine göre gruplandırılıp yorumlanmıştır. Yapılançalışmadaki verilere göre pazardaki kadınlar girişimci bir perspektifle hareket etmeseler deyaptıkları bu faaliyetlerin kadınları daha cesur, ayakları üstünde duran ve girişimci aktörlerhaline getirdiği söylenebilir. Pazarda bulunan genç ve orta yaş kategorisindeki kadınlarınuygun imkânları olması durumunda daha kurumsal girişimci düşüncelerinin olduğu sonucunada varılmıştır. Sonuç olarak genelde kırsal bölge girişimciliğinin özelde ise kadıngirişimciliğinin desteklenmesi ve geliştirilmesi bu bölgeleri daha işlevsel ve yaşanılır alanlarhaline getirme potansiyeline sahiptir. The study aims discusses and examines the women entrepreneurship, which has an importantplace in the development of rural areas, within the context of Bartin Women’s Bazaar.Currently, interviews were conducted with 30 women, who carried on a business in BartinWomen’s Bazaar, using depth interview technique and the data were grouped and interpretedaccording to the content analysis. According to the data within the study conducted, althoughwomen in the bazaar do not act on an entrepreneurial perspective, it can be said that theseactivities make women more courageous, stand on their feet and become entrepreneurial actors.In addition, it was concluded that women in the young and middle age categories in the bazaarhave more entrepreneurial thoughts in case they have suitable opportunities. Therefore,supporting, developing the rural entrepreneurship in general, and women entrepreneurship inparticular have the potential of making these regions more functional and habitable areas.