3 results on '"Yol, Fatih"'
Search Results
2. Foundations of The French Colonialism: Civilizing Mission And Assimilation Doctrine
- Author
-
GENÇOĞLU, Mustafa and YOL, Fatih
- Subjects
Beşeri Bilimler, Ortak Disiplinler ,Humanities, Multidisciplinary ,Fransız Sömürgeciliği,Medenileştirme Misyonu,Asimilasyon ,French Colonialism,Civilizing Mission,Assimilation,French Colonialism,Civilizing Mission,Assimilation - Abstract
Fransa Sömürgeciliği Fransa’nın milli karakterinden izler taşımaktadır. Fransa, Latin ırkına mensup olmak bakımından Roma’nın asimilasyon inancını 19. yüzyılın siyaset sahnesine taşımış ve bu anlayışı resmi bir doktrin seviyesine yükseltmiştir. Asimilasyon üstün toplumların alt seviyedeki toplumlara hükmetme ve talimat verme hakkına sahip olduğu anlayışına dayanır. Diğer bir ifadeyle fethedilenler fethedenlerin kurum ve geleneklerini benimsemek durumundadır. Aydınlanma döneminin entelektüel kazanımları ile yoğrulmuş Fransız İhtilali ile ortaya çıkan fikirler, Fransızlar tarafından tüm insanlığın ihtiyacı olan fikirler olarak ele alınmış ve bu üstün kültürel ve kurumsal kazanımların tüm insanlığa fayda sağlayacağı düşünülmüştür. İngiliz sömürgeciliği ile ilgili olarak “beyaz adamın yükü” anlayışında ifade edilen üstün toplumların daha alt seviyedeki toplumlara karşı sorumluluğu vardır anlayışı Fransızlar için “medenileştirme misyonu” adı altında vücut bulmuş gözükmektedir. Ancak İngilizlerin yerel unsurları kullanması, esnek ve ticari kar odaklı bakış açıları karşısında Fransızların katı ve merkeziyetçi asimilasyon fikri iki metodun farklarını ortaya koymaktadır. Asimilasyon tüm açmazlarına ve sömürge teorisyenleri tarafından eleştirilmesine rağmen resmi sömürge doktrini olma özelliğini sömürgelerin Frankofon toplumlarına dönüşeceği zamana kadar devam ettirmiştir., French Colonialism bears traces of the national character of France. France, in terms of belonging to the Latin race, brought the Roman's belief of assimilation to the political scene of the 19th century and raised this understanding to the level of an official doctrine. Assimilation is based on the understanding that superior societies have the right to dominate and instruct lower societies. In other words, the conquered have to adopt the institutions and traditions of the conquerors. The ideas that emerged the French Revolution, which were kneaded with the intellectual achievements of the Enlightenment period, were considered by the French as the ideas that all humanity needed, and it was thought that these superior cultural and institutional achievements would benefit all humanity. The understanding that superior societies have a responsibility to lower societies, which is expressed in the understanding of "white man's burden" regarding British colonialism, seems to be embodied under the name of "civilization mission" for the French. However, the use of local elements by the British and the flexible and commercial profit-oriented perspectives of the French, the strict and centralized assimilation idea of the French reveals the differences between the two methods. Despite all its deadlocks and criticism by colonial theorists, assimilation continued to be the official colonial doctrine until the colonies were transformed into Francophone societies.
- Published
- 2022
3. 19. yüzyılda Sudan'da Osmanlı yönetimi ve İngiliz işgali
- Author
-
Yol, Fatih, Işık Bostancı, Işıl, and Tarih Ana Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,Sudan ,History ,Occupation ,England ,Ottoman history ,Ottoman management ,19. century ,Ottoman Period - Abstract
Tarih boyunca Mısır'a hâkim olan otorite, Sudan coğrafyasına da hâkim olmak istemiş ve bu konuda girişimlerde bulunmuştur. Osmanlı Devleti de Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethetmesi sonrasında bu coğrafyaya ilgi duyarak Sudan'a doğru fetihlere yönelmiştir. Sonraki yıllarda Sevakin Limanı alınmış ve Kızıldeniz'de önemli bir liman kentine ulaşılmıştır. Hint Deniz Seferleri ile bölgedeki etkinliğini artıran Osmanlı Devleti, Portekiz karşısında Kızıldeniz ve kutsal mekânları koruma politikası çerçevesinde Sevakin Limanı'nı önemli bir üs olarak değerlendirmiştir.Sudan'a en etkili seferler Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın köle ve altın madenlerine ulaşma düşüncesiyle yaptığı seferler olmuştur. Bu dönemden sonra Sudan, Osmanlı Devleti'nin ilk salyaneli eyaleti olan Mısır eyaletine bağlı bir alt yönetim birimi haline dönüştürülmüştür. 60 yıl kadar Osmanlı idaresi altında kalan Sudan'da, 1881'de Mehdi ayaklanması başlamıştır. Bu ayaklanma İngiliz sömürgeciliğine; Gayrimüslim Avrupalı vali ve memurların Sudan'ı idaresine ve baskıcı Mısır yönetiminin keyfiliklerine karşı bir başkaldırı olarak doğmuştur. Hartum ele geçirilmiş olsa da devlet merkezi değiştirilerek başkent Ombdurman'a taşınmış ve burada Mehdi Devleti ilan edilmiştir. Mehdi'nin ölümünden yaklaşık onbir yıl sonra 1896'da General Kitchener önderliğinde İngiliz Mısır birlikleri, Halife Abdullah güçlerine karşı Sudan'ı geri almak amaçlı askeri harekât başlatmışlardır. Bu harekât, başkent Ombdurman'a kadar bir dizi savaş sonucunda Eylül 1898'de başarıya ulaşmıştır.Nihayetinde 19 Ocak 1899'da yapılan Mısır-İngiltere arası bir anlaşma ile Sudan'da Mısır-İngiliz ortak yönetimi kurularak Osmanlı Devleti'nin Sudan'daki hukuki hakları yok sayılmıştır. Böylece Sudan İngilizlerce fiilen işgal edilmekle kalmamış arkasından bu fiili işgali anlaşma metinlerine karşılıklı imzaların atılması ile hukuki işgal takip etmiş ve Sudan ile Osmanlı Devleti'nin bağları tamamen kopartılmıştır. Something attracting the attention is that, during the history, the authority ruling Egypt wanted to rule Sudan region and attempted to that. After Yavuz Sultan Selim conquered Egypt, Ottoman Empire was interested into this region and headed for the conquest of It. During the following years, the Sevakin Harbour was conquered and they reachead to an important city by the Red Sea. The Ottoman Empire increased ıts effective role by the Indıan Sea Navigation, intended to protect the Red Sea and The Holly Places against Prtugal, used the Sevakin Harbour as an important headquarter.The most effective expeditions to Sudan were the ones those made by Kavalali Ali Pasha who thought to reach the slave and gold mines in there. After this period, Sudan was turned to be a sub-management unit that connected to Egypt which was the first yearly-taxed province. Sudan, stayed under the Ottoman rule about 60 years, in which Mehdi Rebellion started in 1881. That rebellion rised as a contumasy against the British Colonialism; faithless, non-muslim European governers and officers' ruling of Sudan and the arbitrariness of the oppressive Egyptian government. Eventhough Harthum was conquered, the center of the government was changed and carried to Ombdhurman, in there was stated the Mahdi government as a country. About 11 years after Mehdi's death in 1896, under the leadership of General Kitchener, English and Egiyptian troops started a military action against Caliph Abdullah's forces. That achieved to succeed as a result of a couple of wars untill the capital Ombdhurman in 1898. Finally, with a negotiation made between Egypt and England on February 19th 1899, the legal rights of Ottoman Empire in Sudan was considered to be non-exist. Thus, Sudan was occupied by the English in action. This actual occupation of England was followed by legal occupation with the mutual signatures onto the agreement text. So, our legal connection with Sudan was completely broken off. 213
- Published
- 2017
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.