29 results on '"İslam mimarisi"'
Search Results
2. Sustainability Aspects in Mosque Architecture: From the Beginning to the Present.
- Author
-
Şimşek, Onur
- Abstract
The pioneers of sustainable architecture began to question the international style of modernity with regard to its ecological qualities in the 1970s. In the decades that followed, the environmental issue was treated as a crisis. Today, there is no doubt about understanding our time as a major turning point in climate change. Since half of the energy used by humans worldwide is consumed in buildings, the topic of green architecture is essential. In the history of architecture, we find numerous examples that can be inspiring for solutions to today's problems. This work intends to investigate the sustainability aspects of mosque architecture from its beginning to the present day. In the introduction, the development of Islamic architecture in relation to environmental awareness is discussed. This is followed by supraregional aspects of sustainable Islamic architecture, which are analyzed under the following focal points: multifunctionality, natural materials, natural lighting and ventilation, sustainable design strategies, cultural sustainability, and finally, environmentally friendly and energy-conscious design in modern times. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. İslam Sanatı Tarihi (Geschichte der Islamischen Kunst). Lorenz Korn. çev. Feride Kurtulmuş. İstanbul: Runik Yayınları, 2020.
- Author
-
Maşide Betül Kaya
- Subjects
i̇slam sanatı ,i̇slam mimarisi ,mimari ,sanat tarihi ,tezyinat ,islamic art ,islamic architecture ,architecture ,art history ,decoration ,Islam ,BP1-253 - Abstract
Lorenz Korn’un araştırma-inceleme niteliğindeki bu eseri, İslam sanatının mahiyeti, farklı coğrafyalardaki gelişimi, Antik Çağ ile ilişkisi gibi temel meselelere değinmektedir. İslam’da tasvir yasağı ve bu yasağın ikonoklazm hareketinden ayrışan yönleri üzerinde durmaktadır. Bunun sonucunda hat sanatı, kitap sanatları ve diğer dekoratif sanatlara kadar pek çok alandaki yansımasına dikkat çekmektedir. Eserin tartışma odaklı noktalarından birisi çini ve minyatür sanatlarında köken-kaynak fikrini Uzak Doğu- Çin medeniyeti üzerine kurmasıdır. Çalışma; mimari, süsleme sanatları ve modern dönem İslam sanatına varıncaya kadar pek çok alanda ve coğrafyada icra edilen Müslüman sanatını farklı yönleriyle ele almaktadır.
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. İslam Sanatı Tarihi (Geschichte der Islamischen Kunst).
- Author
-
Kaya, Maşide Betül
- Abstract
Lorenz Korn's research-examination work touches upon fundamental issues such as the nature of Islamic art, its development in different geographies, and its relationship with Antiquity. It focuses on the prohibition of depiction in Islam and its aspects that differ from the iconoclasm movement. As a result, it draws attention to its reflection in many fields from calligraphy to book arts and other decorative arts. One of the discussion-focused points of the work is that it establishes the idea of the original source of tile and miniature arts on the Far East-Chinese civilization. The work deals with the different aspects of Muslim art, which is performed in many fields and geographies, including architecture, decorative arts and modern Islamic art. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Mimarî ve estetik unsurlarıyla aynı dönemde farklı coğrafyalarda inşa edilmiş iki islâm sarayı; Elhamra ve Kubâdâbâd
- Author
-
OCAK AHMED, SÜMEYRA and OCAK AHMED S.
- Subjects
Dârülimâre ,Elhamra ,Decoration ,Tezyînat ,Konya ,Anatolian Seljuks ,Kubâdâbâd ,Dar-al-Imara ,Alhambra ,Endülüs ,Palace ,Nasrids ,Kubadabad ,Islamic Architecture ,Anadolu Selçukluları ,Nasrîler ,Andalusia ,Saray ,İslâm Mimarisi - Abstract
Saray, mekânsal özellikleri ile hem hükümdar ve ailesinin yaşadığı hem de devlet yönetiminin yürütüldüğü yerdir. Hükümdarın özel yaşam alanı ve idare merkezini bünyesinde bulundurması itibariyle devletler saray mimarisine ayrı bir önem vermiştir. Estetik ve sanatsal özellikleri ile saraylar, temsil ettiği devletin kültür, medeniyet ve sanat özellikleri yanında siyasi ve ekonomik gücünü yansıtmaları bakımından da önemlidir. Araştırmamızın amacı, tarih boyunca iktidarın en büyük sembollerinden olan ve gücün mimarideki yansıması kabul edilen saray yapılarının coğrafyaya göre nasıl şekillendiğini ortaya koymaktır. Bu sebeple İslâm coğrafyasının farklı bölgelerinde aynı yüzyılda inşa edilmiş Kubâdâbâd Sarayı ve Elhamra Sarayı örnek iki yapı olarak seçilmiştir. Bu iki yapı plan, mimari ve tezyinî unsurlarıyla ayrı ayrı incelenmiş; karşılaştırma yapılarak İslâm coğrafyasının farklı bölgelerinde inşa edilmiş sarayların benzer ve farklı yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır The palace is both the place where the Sultan and his family lived and the state administration was carried out. Due to being the private living space and the monarch’s administrative center, the states placed special emphasis on the palaces’ architecture. With their aesthetic and artistic characteristics, palaces are important in terms of reflecting the political and economic power as well as the cultural, civilization, and art characteristics of the state they represent. This research aims to reveal how the palace structures, considered one of the major symbols of monarchs and the reflection of power in architecture throughout history, were shaped according to geography. For this reason, Kubâdâbâd Palace and Alhambra Palace, which were built in the same century in different parts of the Islamic geography, are chosen as two exemplary buildings. These two structures are examined in detail by considering their plan, architectural and ornamental elements. And thus the similar and different aspects of the palaces built in different parts of the Islamic geography are determined by making comparisons.
- Published
- 2023
6. TÜRK-İSLAM MİMARİSİNDE YAZI VE SÜSLEME ÖZELLİKLERİ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ (USTA ŞAGİRD KÜMBETİ ÖRNEĞİ).
- Author
-
ÇETİNTAŞ, Özgür
- Subjects
BAROQUE art ,ISLAMIC art & symbolism ,MINIATURE art ,CALLIGRAPHY ,ISLAMIC civilization ,HUMAN beings ,NINETEENTH century ,DECORATIVE arts - Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
7. Mukarnasların İran İslam Sonrası Mimari Örnekleri Üzerinden İncelenmesi
- Author
-
Eray, Saide Selin, Kutlu, İzzettin, and Mühendislik Mimarlık Fakültesi
- Subjects
Mukarnas ,Cami ,İran ,İslam mimarisi ,Selçuklu Dönemi - Abstract
Mukarnas, erken dönem yapılarında kubbe şeklini oluşturmak için üst üste binen katmanların birbirini taşıyarak geometrik bir biçim yaratan mimari eleman olarak inşa edilmiştir. Zamanla, kullanım alanı değişerek ve biçimsel olarak gelişerek ağırlıklı olarak süs amaçlı kullanım kazanmaya başlamıştır. Böylelikle mimari yapılarda kullanılan en güzel sanat eserleri örneklerinin yansıdığı bir unsur haline gelmiştir. Bu anlamda mukarnas, kubbe veya yarım kubbelerde, revaklarda, taç kapılarında, minarelerin şerefe altlarında, mihraplarda ve diğer birçok yerde kullanılabilen hacimsel bir bezeme ve süsleme çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır. İran’ın İslam etkisi altına girmesinin ardından ilk güçlü İslam hükümeti Selçuklular olmuştur. Selçuklular dönemi İran sanatının ve mimarisinin en parlak dönemlerindendir. İslam öncesi erken dönem kullanımıyla İran mimarisinde var olan mukarnasların, en ihtişamlı örnekleri Selçuklu döneminde ortaya çıkmıştır. Erken dönemlerde mukarnaslar, kare bir planın üst örtüsünü katmanlar halinde bir kubbeye dönüştürmek amacıyla inşa edilmiştir. Farklı boyutlarda inşa edilen mukarnaslarda genellikle tuğla kullanılmış, ilerleyen dönemlerde çini sanatıyla dekore edilmişlerdir. Bu çalışma, mukarnas sanatının çeşitlerini ve yapısını tanıtarak mukarnas sanatını İran’da bulunan Selçuklu dönemi mimari örnekleriyle irdelemeyi hedeflemektedir. Örnek inceleme yöntemi ile İran’da Selçuklu dönemi mimari eserlerinden önemli yere sahip olan dört yapıdaki mukarnas örnekleri incelenmiştir. Bu yapılar İsfahan kentinde bulunan Sarban minaresi ve İsfahan Ulu Camisi, Tebriz’in Maraghe ilçesinde Mavi Kubbe ve Yazd ilinde yer alan Kümbet-i Ali (Gonbad-e Ali)’dir. İran mimari yapılarında bulunan mukarnaslar genellikle; ön mukarnaslar, yığılmış mukarnaslar, asma mukarnaslar ve petek mukarnaslar olmak üzere dört farklı biçimde yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda, bu sanat tekniğinin sürdürülebilirliğini ve mimarideki önemli yerini korumak için, çeşitli tarihsel dönemlerde inşa edilen mukarnasların günümüzdeki tarihi örneklerinin korunmasının yanı sıra, bu değerli eserlerin yapım tekniklerinin tanıtılması, kaydedilmesi ve öğretilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır.
- Published
- 2022
8. Water in Mosque Interiors and Detached Water Elements as a Perception Factor
- Author
-
TAYILGA, Gamze, DEMİRARSLAN, Sibel, Maltepe Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, and Tayılga, Gamze
- Subjects
Marmara Region ,Sanat ,Water ,Islamic Architecture ,Perception ,Mosque ,Su ,Marmara Bölgesi ,Algı ,Cami ,İslam Mimarisi ,Art - Abstract
Su, canlılarda yaşamın devamı için bir ihtiyaç olmasının yanı sıra geçmişten günümüze pek çok kültürde kullanılagelen önemli bir öge olmuştur. İnsanın su ile olan ilişkisi toplumsal hayatın, yerleşimlerin ve dolayısıyla mimarinin etkilenmesini sağlamıştır. Su ögesi, farklı yapı türlerinde hem yapı içerisinde hem de yapılı çevrede mimari bir unsur olarak yer almıştır. İslam mimarisi ibadet yapılarında, su ögelerini merkeze alan veya ibadet mekânı içerisine dâhil eden çeşme, süs havuzu, şadırvan gibi uygulamalar yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. Durağan ve akan olmak üzere, farklı biçimlerde kullanımlarıyla su, fiziki temizlenme ile birlikte, ruhsal arınma, yenilenme, canlanma gibi mesajları da içeren; dünya hayatı ve cennet tasvirini kullanıcı zihninde canlandıran bir algı unsurudur. Bu çalışmada; cami mimarisinde bir tasarım elemanı olarak kullanılan suyun mekân içerisinde bilinçli bir şekilde algı unsuru oluşturma durumu ve algısal etkileri incelenmiştir. Osmanlı Devletinden 2022 yılına kadar olan süreçte inşa edilmiş Marmara Bölgesinde yer alan çeşitli camilerin iç mekânlarında bulunan müstakil su ögeleri örneklemi belirlenerek; biçimsel özellikleri, kullanım amaçları ve suyun fiziksel özellikleri yönüyle değerlendirilmiştir. Nitel araştırma yöntemleri kullanılarak yapılan bu araştırmada veriler, literatür ve dijital kaynak taraması yöntemi ile elde edilmiştir. Çalışmanın özgün niteliğiyle literatüre katkı sağlaması beklenmektedir., Water has been an element suitable for use in many cultures to be supplemented as well as a support for the continuation of living things. Human's relationship with water has affected social life, settlements, and therefore architecture. The water element has taken place as an architectural element in different types of buildings, both inside the building and in the built environment. In Islamic architectural worship structures, applications such as fountains, ornamental pools, and fountains, which center the water elements or include them in the place of worship, have been made and continue to be made. With its use in different forms, static and flowing, water, which contains messages such as physical purification, spiritual purification, renewal and revitalization; It is an element of perception that enlivens the depiction of worldly life and heaven in the mind of the user. In this study, the conscious perception of water, which is used as a design element in mosque architecture, and its perceptual effects are examined. By determining the sample of detached water elements in the interior spaces of various mosques in the Marmara Region, which were built in the period from the Ottoman Empire until 2022; It has been evaluated in terms of its formal properties, usage purposes and physical properties of water. In this research, which was carried out using qualitative research methods, the data were obtained by literature and digital source scanning method. Due to the original nature of the study, it is expected to contribute to the literature.
- Published
- 2022
9. Erzurum’daki Tarihî Yapılarda Astronominin İzleri
- Author
-
POLATOĞLU, Ahmet, POLATOĞLU, Selahattin, and AKBAŞ, Ömer Faruk
- Subjects
Astronomi ,Erzurum ,İslam Medeniyeti ,İslam Mimarisi ,Sanat ,Astronomy ,Islamic architecture ,Art - Abstract
In the pre-modern period, fields such as astronomy, mathematics, and geometry were disciplinesthat were almost inseparably intertwined. People needed the data of astronomy in many areasof life. Astronomy has been applied in many subjects such as measuring time for better use, seasonalweather changes forecast, knowing the time of worship, and finding directions by usingpositions of celestial bodies. However, the effects of the movements of astronomical objects onhumans have always been a matter of curiosity. Astronomy has artistic features as well as providetechnical information. The traces of astronomy with its geometry, practical use, and aestheticdimensions of architectural structures are evident in historical works such as mosques, minarets,madrasahs, inn, baths, cupolas (gonbad), bridges, towers, and castles. In this study, the traces ofastronomical elements such as calendar and sundial were investigated by examining and photographingthe historical castles, cupolas, madrasahs, mosques, and minarets from the Saltukids,Seljuks, Ilkhanids, and Ottoman periods in the center of Erzurum. In addition, structures such asthe timekeepers house, which existed in the past but did not survive until today, were examined.Astronomy has shown its effect even in architectural structures in the past. Today, the positionthat should be between astronomy and humanity is discussed., Modern öncesi dönemde astronomi (ilm-i nücûm, ilm-i hey’e), matematik (riyâziyyât) ve geometri(hendese) gibi alanlar birbiri ile neredeyse ayrılamayacak derecede iç içe olan disiplinlerdir. İnsanlarhayatın birçok alanında astronominin verilerine ihtiyaç duymuştur. Zamanın daha iyi kullanılabilmesiadına ölçülmesi, mevsimlere bağlı hava değişikliklerinin tahmin edilmesi, ibadetlerin vaktininbilinmesi ve gök cisimlerinin konumlarından yararlanarak yön bulma gibi birçok konuda astronomiyemüracaat edilmiştir. Bununla birlikte gök cisimlerinin hareketlerinin insan üzerindeki etkileride sürekli merak konusu olmuştur. Astronomi, teknik bilgiler sunmasının yanı sıra sanatsal özelliklerede sahiptir. Mimari yapıların geometrisi, pratik kullanımları, estetik boyutlarıyla astronomininizleri cami, minare, medrese, han, hamam, kümbet, köprü, kule ve kale gibi tarihî eserlerde kendinigöstermektedir. Bu çalışmada, Erzurum şehir merkezinde yer alan Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı veOsmanlı dönemlerine ait tarihî kale, medrese, cami ve minareler incelenip fotoğraflanarak takvimve güneş saati gibi astronomi ile ilgili öğelerin ve çalışmaların izleri araştırılmıştır. Ayrıca eskidenvar olup da günümüze kadar ulaşamayan muvakkithâne gibi yapılara değinilmiştir. Astronomieskiden mimari yapılarda dahi etkisini göstermiştir. Günümüzde astronomi ile insanlık arasındabulunması gereken konumu tartışılmıştır.
- Published
- 2021
10. Calls to prayer and sounds of birds: The production of space and place-making practices in Erenköy-Konya
- Author
-
Acar, Melike Sıla, Keskin Aksay, Nursem, and Acar, Melike Sıla
- Subjects
Kentsel Mekan ,Urban Space ,Sosyo-Mekansal İlişkiler ,Housing Architecture ,Sosyal Antropoloji ,Sosyal Mekan ,Islamic Architecture ,Social Anthropology ,Socio-Spatial Relationship ,Konut Mimarisi ,Social Space ,İslam Mimarisi - Abstract
“There shall be heard only calls to prayer and sounds of birds.” This is how Tahir Büyükkörükçü, one of its founders, describes Erenköy. This phrase tells the story of the Erenköy neighbourhood of Konya in a very meaningful way. Erenköy was built in 1969 when a group of people came together with the idea of living Islam better under the leadership of Tahir Büyükkörükçü. Single-storey houses designed by their users, lush and wide gardens, garden walls exceeding two meters, numerous entrances, cedar pines along the street and several things belonging to the neighbourhood bear traces of fifty years ago. This thesis sets out by examining the social solidarity and process that brought the residents of Erenköy together and questions their basic motivation to build a living space. It examines architectural structures, interior designs, gardens and objects as the embodied forms of this motivation. In addition, it focuses on those who built them, the feelings, dreams, disappointments, conflicts, discourses and practices. It draws attention to the founding role of feelings e.g. love, responsibility, voluntariness, negotiation and comfort. By opposing the argument that space consists only of physical structures, it deciphers the indirect but powerful relationship of space with faith. Therefore, in addition to space theories, it appeals to affect theory, new ontology, Islamic sciences and Sufism. While examining the whole process, it does not remove Erenköy context from current discussions, also analyzes strategies and tactics, current life practices, the role of capital, spatial transformation, and the latest trends. In sum, this thesis tells the process of a grape field in 1969 becoming one of the most elegant districts of Konya today. Although it was established years ago, it argues that the production and the construction of space in Erenköy continues. “Burada yalnızca ezan ve kuş sesleri duyulur.” Kurucularından biri olan Tahir Büyükkörükçü Erenköy’ü böyle tasvir ediyor. Onun bu sözü, Konya Erenköy Mahallesi’nin hikayesini oldukça manidar bir biçimde anlatıyor. Erenköy, 1969 yılında bir grup insanın İslam’ı daha iyi yaşama ideali ile Tahir Büyükkörükçü liderliğinde bir araya gelmesiyle inşa ediliyor. Her biri kullanıcıları tarafından tasarlanan tek katlı evler, yeşil ve geniş bahçeler, 2 metreyi aşan bahçe duvarları, sayıları iki ya da üçü bulan giriş kapıları, sokak boyu sıralanan sedir çamlar ve mahalleye ait pek çok şey elli yıl öncesinden izler taşıyor. Bu tez, onları bir araya getiren bağı ve süreci irdeleyerek yola çıkıyor ve bir yaşam alanı inşa etmek için taşıdıkları temel motivasyonunu sorguluyor. Bu motivasyonun vücut bulmuş formu olarak mimari yapıları, iç tasarımları, bahçeleri ve objeleri inceliyor. Yanı sıra, onları inşa edenlere, inşa edenlerin taşıdıkları hislere, hayallere, hayal kırıklıklarına, çatışmalara, söylem ve pratiklere odaklanıyor. Sevgi, sorumluluk, gönüllülük, uzlaşı ve konfor hislerinin kurucu rolüne dikkat çekiyor. Mekanın yalnızca fiziksel yapılardan ibaret olduğu görüşüne karşı çıkarak mekanın inanç ile dolaylı fakat kuvvetli ilişkisini deşifre ediyor. Bu bağlamda mekan teorilerine ek olarak duygulanım teorisine, yeni ontolojiye, İslami ilimlere ve tasavvufa başvuruyor. Tüm süreci irdelerken Erenköy bağlamını güncel tartışmalarının odağından çıkarmıyor; strateji ve taktikleri, güncel yaşam pratiklerini, sermayenin rolünü, mekansal dönüşümü ve son trendleri de analiz ediyor. Kısacası bu tez, 1969 yılında üzüm bahçesi olarak faaliyet gösteren bir mekanın bugün Konya’daki en mutena semtlerden biri haline gelmesi sürecini anlatıyor. Yıllar önce kurulmuş olsa da Erenköy’de mekanın üretiminin ve sosyal inşasının halen devam ettiğini savunuyor.
- Published
- 2021
11. Mimarlık sosyolojisi kontekstinde mimar, estet ve düşünür olarak Turgut Cansever
- Author
-
Lupalo, Olena, Akosman, Bengül Güngörmez, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Sosyoloji Anabilim Dalı/Sosyoloji Bilim Dalı.
- Subjects
Estetik ,Islamic architecture ,İslam mimarisi ,Aesthetics ,Sociology of architecture ,Mimarlık sosyolojisi ,Mimari ve iktidar ilişkileri ,Türk mimarisi ,Turgut Cansever ,Architecture and power relations ,Turkish architecture - Abstract
When architecture and sociology are mentioned in the same context, it is obvious to that discussion will go about the social problems of architecture, architecture within society and architecture as an environment for the functioning of people. The study was focused primarily on the interdisciplinary status of the sociology of architecture, and it was assumed that this branch of sociological knowledge includes not only sociology and architecture, but the sphere of aesthetics and political theory. Moreover, in this context, the object of the research was not only the sociology of architecture itself, but also one of the Turkish architects Turgut Cansever. Cansever is the only architect in the world who has won the Aga Khan Award three times. His contribution to the theory of architecture and urban development is extremely important and very innovative for its time. A theoretical analysis of the works of Cansever and a comparison of his ideas with other modern thinkers were made. The architect himself does not only reflect on the art of architecture, but is also a good philosopher, speaking of human relations and the meaning of human existence. The dualistic approach to understanding man does not satisfy him, and, as was defined in this work, the more accurate and detailed is the consideration of the world through four levels: material, bio-social, psychological and spiritual. For Cansever, architecture is an attempt to give shape to the environment, and the main task of humans is to beautify the latter. It was also noted in the work that some researchers consider Cansever a traditionalist and a conservative, as he holds relatively restrained views and is a great critic of modernism. Although, according to the author, Cansever is not at all a traditionalist (in a negative sense), but on the contrary is a modern thinker who kept up with the times. Moreover, the views of Turgut Cansever on urban planning and policies that the Ottoman Empire used towards the architecture lead to the conclusion that Cansever had rather democratic views on the state and on the structure of society as a whole. This dissertation not only opens the sociology of architecture and, in particular, Turgut Сansever from a different perspective, but also once again opens up such topics as aesthetics, power, modernism. This also serves as an impetus for further researches and development of this trend in Turkish sociology. Mimarlık ve sosyoloji aynı bağlamda söz konusu olduğunda, mimarlığın sosyal problemleri, toplum içindeki mimarlık ve mimarlığın, insanların işleyişi için bir ortam olarak tartışılacağı açıktır. Çalışma, öncelikle sosyoloji biliminin disiplinlerarası statüsünde durmuş ve bu sosyolojik bilgi dalının sadece sosyoloji ve mimariyi değil, aynı zamanda estetik ve politik teori alanını da içerdiğini varsaymıştır. Dahası, bu bağlamda, araştırmanın amacı sadece mimarlığın kendisi değil, aynı zamanda Türk mimarlarından Turgut Cansever'in de sosyolojisidir. Cansever, üç kez Ağa Han Ödülü'nü kazanan dünyadaki tek mimardır. Mimarlık ve kentsel gelişim teorisine yaptığı katkı, onun zamanı için son derece önemli ve çok yenilikçiydi. Bunu kanıtlamak için, Cansever'in çalışmalarının kuramsal bir analizi ve fikirlerini diğer modern düşünürlerle karşılaştırması yapılmıştı. Mimarın kendisi sadece mimarlık sanatı üzerine değil, aynı zamanda insan ilişkilerinden ve insan varoluşunun anlamından söz eden saygılı bir filozoftu. İnsanı anlamaya yönelik dualistik yaklaşım, onu tatmin etmemekteydi ve bu çalışmada ortaya çıktığı gibi, daha doğru ve ayrıntılı olarak, dünyanın dört seviye olan materyal, biyo-sosyal, psikolojik ve ruhsal olarak değerlendirilmesi düşünülmekteydi. Çalışmada, bazı araştırmacıların Cansever'i, göreceli görüşlere sahip ve modernitenin büyük bir eleştirmen olduğu için geleneksel ve muhafazakâr bir düşünür olarak gördükleri ispatlandı. Fakat, araştırmacıya göre, Cansever hiçbir şekilde geleneksel değildir (olumsuz anlamında), tam aksine, zamana ayak uyduran modern bir düşünürdür. Dahası, Osmanlı İmparatorluğunun mimari için kullandığı kent planlaması ve politikaları hakkında Cansever'in görüşleri, devlet ve toplum yapısı üzerine oldukça demokratik görüşlere sahip olduğu sonucuna varılmıştır. Bu tez, sadece mimarlık sosyolojisini ve özellikle de Turgut Cansever'i farklı bir perspektiften bakmaz, aynı zamanda estetik, iktidar, modernizm gibi konuları da bir kez daha ortaya çıkarır. Bu gerçek aynı zamanda Türk sosyolojisinde bu alanın daha fazla araştırılması ve geliştirilmesi için bir itici güç olarak hizmet etmektedir.
- Published
- 2019
12. Osmanlı câmi mimârisinde mükebbire
- Author
-
Eser, Betül, Doğanay, Aziz, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı
- Subjects
Mimari, Osmanlı ,Religious buildings ,Turkey ,Architecture, Ottoman ,İslam mimarisi ,Courtyard ,Türkiye ,Art History ,Mükebbire ,Architectural characteristics ,Islamic architecture ,Ottoman art ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture ,Camiler ,Ottoman Period ,Mosques - Abstract
Mükebbire cami mimarisinde cemaate sesi ulaştırmak için inşa edilmiş bir birimdir. 17. yüzyılın başından itibaren inşa edilmeye başlanmıştır. Revaklı avlusu olan ve cemaatin avluda da namaz kıldığı camilerde namaz vakitlerinde avludaki cemaatin imama uyabilmesi için bu balkonlarda mükebbir dediğimiz kişiler yer alır ve imamın tekbirlerini tekrarlar.Mükebbireler başlangıçta revaklı avlusu olan camilerde inşa edilmiştir. İlerleyen zamanda ise revaklı avlusu olmayan camilerde özellikle Batı Anadolu’da mükebbireleri yoğunlukla görüyoruz. Anadolu toprakları ve Osmanlı’nın hâkim olduğu topraklar üzerinde bulunan camilerden bizim tespit edebildiğimiz mükebbireli cami sayısı 72 dir. Bu camilerin mükebbireleri dönemine, inşa malzemesine, şekline, konumuna göre farklılık göstermektedir. Biz de çalışmamızda mükebbiresi olan camileri tespit ettik, bir mükebbire tipolojiisi oluşturduk ve sınıflandırdık.--------------------Mükebbire is a unit built to convey the voice to the community in the mosque architecture. Mükebbire was started to be built since the beginning of the 17th century. Mükebbir stays in the balcony in the mosques where there is a courtyard with portico and the people pray in the courtyard on the time of prayer. The mükebbir repeats tekbirs during the prayer.Mükebbire was built in mosques with courtyard with portico at first. Subsequently, mükebbire was built as well in mosques without a courtyard with revak especially mosques in West Anatolia.During our research, we located seventy two mosques with mükebbire in lands of Anatolia by Ottoman Empire. These mükebbires were different depending on to their time of construction, building material, form and location. We have determinated mosques with mükebbire and made up a typology for mükebbires and put them in different categories.
- Published
- 2019
13. Şam Emeviyye Camii’nin Sultan II. Abdülhamid dönemi tamiratı
- Author
-
Kale, Kevser Nur, Can, Selman, and Türk Sanatı Anabilim Dalı
- Subjects
Mimari, Osmanlı ,Islamic architecture ,Architecture, Ottoman ,İslam mimarisi ,Şam (Suriye) ,Damascus (Syria) ,Camiler ,Mosques - Abstract
Şam Emeviyye Camii, İslam mimarisinin bugüne kadar ayakta kalabilen en eski eserlerinden biridir. Camii, 705-714 yılları arasında Halife Velid bin Abdülmelik tarafından inşa ettirilmiştir. Asırlar içerisinde değişik nedenlerden dolayı pek çok onarım gören yapı Osmanlı döneminde 1759 ve 1899 yenilemeleri sayesinde günümüze kadar ulaşabilmiştir. Caminin plan şeması ve bazı mimari öğeleri ile mozaik süslemeleri dışındaki tüm bölümlerinin Türk dönemlerine (1082-1918) ait olması dolayısıyla Osmanlı Arşivi’nde yapıya ait pek çok belge bulunmaktadır.1893 yılında büyük bir yangın geçiren Şam Emeviyye Camii, Sultan II. Abdülhamid’in gayretleri neticesinde çağın restorasyon anlayışına uygun olarak onarılmıştır. Bu onarım Osmanlı arşiv belgeleri ışığında incelenmiştir. Giriş kısmında alt başlıklar halinde ‟Konunun Amacı ve Kapsamı”, “İlgili Kaynak ve Araştırmalar”, “Metod ve Düzen” tanıtılarak konuyla ilgili kaynaklar ve araştırmalar hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.Şam Emeviyye Camii’nin tarihsel sürecinin incelendiği ikinci bölümde alt başlıklar halinde Emeviyye Camii’nin cami mimarisindeki yeri, inşa süreci, planı, mimari özellikleri, iç mekan düzeni ve süslemeleri hakkında bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde “Şam Emeviyye Camii’nin II. Abdülhamit Dönemi’ne Kadar Geçirdiği Onarımlar” başlığı altında yapının Büyük Selçuklu, Zengi, Eyyübi, Memlüklü ve Osmanlı döneminde geçirdiği onarımlar incelenmiştir.Dördüncü bölümde “Şam Emeviyye Camii’nin Sultan II. Abdülhamid Dönemi Tamiratı” başlığı altında II. Abdülhamid döneminde mimarlık ortamı, imar sistemi, mimari mirasın korunması anlayışı ile 1893 yangının ortaya çıkışı, yangının camiye ve çevreye verdiği zarar anlatılmıştır.Beşinci bölümde “1893 Yangını Sonrası Tamirat” başlığı altında tamirata ilişkin ilk girişimler, hazırlanan planlar ve uygulamalar hakkında bilgiler verilip tamir edilen birimler teker teker incelenmiş, tamiratta görev alanlar ve harcamalar üzerinde geniş çaplı durulmuştur.Altıncı bölümde değerlendirme kısmına geçilmiş ve XIX. yüzyılda batıdaki restorasyon anlayışlarıyla II. Abdülhamid döneminde Şam Emeviyye Camii’nde izlenen restorasyon anlayışı kıyaslanarak bir senteze varılmıştır. --------------------The Umayyad Mosque of Damascus is one of the oldest surviving works of Islamic architecture. The mosque was built by Caliph Walid bin Abdülmelik in 705-714. The structure, which has been undergoing many repairs for centuries due to various reasons, has reached the present day thanks to the renewals of 1759 and 1899 in the Ottoman period. The architectural structure of the mosque and some architectural elements and mosaic decorations except for all the sections of the Turkish period (1082-1918) because of the Ottoman Archives have many documents belonging to the structure.Damascus Umayyad Mosque, which underwent a major fire in 1893, was repaired in accordance with the restoration concept of the era as a result of the efforts of Sultan Abdülhamid II. This repair was examined in the light of Ottoman archival documents.In the introduction section, “The Purpose And Scope Of The Subject”, “Related Resources And Researches”, “Method And Layout” were introduced and related sources and researches were evaluated.In the second section, which examines the historical process of the Umayyad Mosque, information about the place of Umayyad Mosque in mosque architecture, construction process, plan, architectural features, interior layout and decorations is given.In the third chapter, under the title of "Repair of Damascus Umayyad Mosque Until the Period of Abdulhamit II" repairs of the building during Great Seljuk, Zengi, Eyyubi, Mamluk and Ottoman period were examined.In the fourth chapter, under the title of "Repair of Sultan Abdulhamid II Period of Damascus Umayyad Mosque", the architectural environment, zoning system, the protection of the architectural heritage and the emergence of the fire in 1893 and the damage caused by the fire to the mosque and the environment are explained.In the fifth chapter, the first attempts to repair under the title "Repair After Fire in 1893", information on the plans and practices prepared, repaired units were examined one by one, and those who took part in repair work and expenditures were widely discussedIn the sixth chapter, the evaluation section was started and a synthesis was made in the 19th century by comparing the restoration concept observed in Damascus Umayyad Mosque during the reign of Abdulhamid II in the west.
- Published
- 2019
14. Klasik dönem Osmanlı tasvirlerinde mimarî tezyinat: Topkapı Sarayı Kütüphanesi
- Author
-
Çarkçı, Filiz Civelek, Doğanay, Aziz, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı
- Subjects
Türkiye ,Mimari, Osmanlı ,Türkkiye ,Turkey ,Islamic architecture ,Architecture, Ottoman ,İslam mimarisi ,Architecture ,Topkapı Sarayı Kütüphanesi ,Mimari ,Dekorasyon ve süsleme, Mimari ,Decoration and ornament, Architectural - Abstract
Bu tez, XVI. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı tasvir sanatında mimarî süslemelerin hangi alanlarda kullanıldığını, kompozisyonlar içinde yer alışını, hangi süsleme unsurlarına yer verildiğini çözümlemeye çalışmaktadır. Osmanlı tasvir sanatı XVI. yüzyılın ikinci yarısında gerçek kimliğini bulmuştur. Sultan II. Selim ve Sultan III. Murad'ın koruyuculuğunda gelişen kitap sanatı yabancı etkilerden arınmış, kendine özgü estetik kaygılar doğrultusunda klasik üslûbuna kavuşmuştur. Bu dönemde nakkaşlar tasvir sanatında üstün nitelikli eserler ortaya koymuş, buna karşın eserler mimari tezyînât açısından yeterince incelenmemiştir. Bu çalışmada, klasik döneme ait ve Topkapı Sarayı kütüphanesinde bulunan tasvirlerde yer alan mimari tezyînât incelenmiştir. Tasvirleri icra eden nakkaşlar ve üslûpları belirlenmiş, Tezyînâtın kullanıldığı alanlar, desenler ve desenlerin gerçek mimaride ki uyumu araştırılmıştır. Osmanlı mimari eserleri ve Osmanlı dışındaki mimari eserlerin teyînâtında farklılık olup olmadığı gözlemlenmiştir. Mimari bezemede kullanılan motif ve kompozisyonlar ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Konunun daha iyi anlaşılması için görseller ve çizimlerle destek sağlanmıştır. Tüm bu çalışmalarla meydana getirilen Klasik Dönem Osmanlı Tasvirlerinde Mimari Tezyînât: Topkapı Sarayı Kütüphanesi isimli tezimizle, alana katkı sağlanmaya çalışılmıştır.--------------------This thesis tries to analyze in which areas of architectural decorations are used in the art of miniature in the second half of the 16th century. In addition, this thesis depicts the compositions in which the art takes part and which ornament elements are included.The art of Ottoman miniature gained its true identity in the second half of the 16th century. The art of books has gained classical style, free of foreign influences by the contributions of 2. Selim and 3. Murad During this period, nakkaşlar portrayed the art of superior works. These artifacts have not been examined in terms of architectural decoration. This study examined the architectural decoration in the classical period and in the miniatures in the library of topkapı palace. The patterns used in this decoration were compared with the patterns used in real architecture. It was examined whether there is a difference between Ottoman architectural works and architectural works other than ottoman. İt is examined whether there are ornamental elements that are applied to specific places. Motifs and compositions used in architectural design are discussed in detail. The subject is supported with illustrations and drawings for a better understanding of the subject. The architectural designation of the Ottoman period in the Classical Period, which was formed by all these works, was tried to contribute to the field with our thesis titled Topkapı Palace Library Tüm.
- Published
- 2019
15. Mosques as symbols of Islamic civilization: Religious, political and aesthetic discussions on contemporary mosques
- Author
-
Doruk Keskin, Hümeyra, Şentürk, Recep, Medeniyet Araştırmaları Anabilim Dalı, and Doruk Keskin, Hümeyra
- Subjects
Estetik ,Religious architecture ,Dini mimari ,İslam mimarisi ,Mimari ,Aesthetics ,Mimarlık ,İslam Medeniyeti ,Turkish-Islamic architecture ,Dini semboller ,Cami ,Sociology ,Symbol ,Islamic architecture ,Sembol ,Architecture ,Mosque ,Türk-İslam mimarisi ,Islamic civilization ,Religious symbols ,Sosyoloji - Abstract
İslam medeniyetinde bir sembol olarak cami: Günümüzdeki camiler etrafında dini, siyasi ve estetik tartışmalar isimli bu çalışma; İslam mimari ve toplumsal tarihi açısından taşıdığı önemin yanında küreselleşen dünya ve değişen algılarla bugün tartışmalı bir şekilde ulusal ve uluslararası düzeyde ele alınan camileri incelemektedir. İslam medeniyetinin bir sembolü olarak caminin anlamı nasıl bir değişim göstermiştir? Bu bağlamda günümüzdeki camiler etrafında dini, siyasi ve estetik tartışmalar nelerdir? Sorusu irdelenmektir. İslam medeniyetinde merkezi bir öneme sahip olan cami, hem estetik hem de sosyal önemi açısından klasik ve güncel örnekler ile incelenmekte, medeniyetin değişim ve dönüşüm süreci bu güçlü sembol üzerinden okunmaya çalışılmaktadır. Yakın tarihte İstanbul'da inşa edilmiş; Şakirin Camii, Ataşehir Mimar Sinan Camii, Çamlıca Camii bu çalışmanı ana örneklerini oluştururken toplumsal tartışmalara konu olmuş farklı örnekler olan Köln Merkez Camii ve Roxbury Camii ve Kocatepe Camii de incelenen camiler arasında yer almıştır.Anahtar Kelimeler: İslam Medeniyeti; Sembol; Cami; Estetik; Mimari This study named `Mosques as symbols of Islamic civilization: religious, political and aesthetic discussions on contemporary mosques` examines the mosques in a globalizing world while perceptions continuously change at a local and international level. How has the meaning of the mosque as one of the symbolic elements of Islamic civilization changed? In this context what are the religious, political and aesthetic discussions involving mosques? Mosque, a central motif of the Islamic civilization, is examined through classical and contemporary examples for its social and aesthetic value and its manifestation of civilizational change and transformation. Contemporary mosques in Istanbul; Şakirin, Ataşehir Mimar Sinan and Çamlıca mosques are the primary figures of the discussion while Köln Central and Roxbury and Kocatepe Ankara Mosques are also selected as exemplary symbols of social and cultural discussions.Keywords: Islamic Civilization; Symbol; Mosque; Aesthetics; Architecture 133
- Published
- 2019
16. Osmanlı arşiv belgelerinde Teşvikiye Camii
- Author
-
Esen, Gizem Ezgi, Can, Selman, and Türk Sanatı Anabilim Dalı
- Subjects
Mimari, Osmanlı ,Turkey ,Architecture, Ottoman ,İslam mimarisi ,Historic structures ,Ottoman archive ,Historic buildings ,Teşvikiye Mosque ,Türkiye ,Art History ,Architectural characteristics ,Islamic architecture ,İstanbul-Teşvikiye ,Sanat Tarihi ,Ottoman documents ,Istanbul ,İstanbul ,Camiler ,Mosques - Abstract
18. asrın sonlarına kadar ıssız ve ormanlık bir arazi olan bugün ise `Teşvikiye` adıyla bilinen semt, Sultan III. Selim'in avlanmak veya atış talimi yapmak amacıyla buraya uğradığı 1790-1791 yıllarında ilk nişan taşını dikmesi üzerine, kendisi ve beraberindekiler için bir mescide ihtiyaç duyulmuştur. Böylece 1794-1795 yıllarında nişan taşının bulunduğu alana ahşap bir mescid yapılmıştır. Bu mescid bölgedeki tek yapıdır. 1853-1854 yıllarında Sultan Abdülmecid tarafından mescidin yerinde cami yaptırılır. Padişahın cami etrafında mahalle kurulmasını teşvik etmesiyle semt giderek yerleşime açılır. Semte, teşvik edildiğinden dolayı `Teşvikiye` denmiş ve camisi de bu ismi almıştır. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile birlikte İstanbul yeni alanlara doğru genişlemeye başlar. Semtte konaklar, apartmanlar, palasların kurulmasıyla ilk beton yerleşme burada oluşur. 19. asrın başlarında devletin yönetim merkezinin Topkapı Sarayı'ndan Dolmabahçe'ye oradan da Yıldız'a taşınmasıyla, semtin ve caminin önemi daha da artmıştır. Böylece saray ve çevresi tarafından Galata-Pera bölgesinin yakınındaki Teşvikiye semti, yerleşim açısından daha cazip hale gelmiştir. Özellikle cami, Dolmabahçe ile Yıldız Sarayı'nın arka bahçesinde yer aldığından, konum olarak önemli bir noktada bulunduğu için Cuma Selamlığı törenlerinde kullanılmıştır. Geç devir selatin camilerinden biri olan Teşvikiye Camii, 19. yüzyılda Sultan II. Abdülhamid döneminde yeniden yapılmış ve 20. yüzyıldaki onarımlarla günümüzdeki halini almıştır. 2005 yılında kapsamlı bir onarımdan geçirilen cami, 2016 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü denetiminde restorasyona alınmış olup, halen restorasyonu devam etmektedir. Caminin 2019 yılının Eylül ayında ibadete açılması planlanmaktadır.18. yüzyıl başlarından itibaren Osmanlı mimarisine, Batılılaşma dönemiyle birlikte yansıyan üslupların etkisinin görüldüğü bu eserle ilgili yapılan araştırmalarda; hem semtin gelişimine öncü olması, hem de 19. yüzyıl selatin camileri arasında en fazla sivil mimari unsurları içeren yapı olması bakımından önemli olduğu düşünülerek, arşiv belgeleri ile kapsamlı bir şekilde incelenmesine karar verilmiştir.18. yüzyıl başlarından itibaren batı ile ilişkilerin giderek artması, Osmanlı toplum yapısındaki değişmeleri beraberinde getirmekle birlikte, yeni kurumların oluşturulmasıyla Klasik Osmanlı döneminin mimari anlayışına yabancı olan yeni üslup özellikleri İstanbul'daki mimari çehreyi etkilemiştir.Lale Devri'nde iyice benimsenen Barok etkisi, yapılarda sadece biçimsel olmaktan çıkıp iç ve dış mekandaki tüm mimari elemanlarda yoğun bir şekilde kendini göstermeye başlamıştır. Ancak yerli mimarlar tarafından oluşturulan bu dönem yapılarında, Avrupa etkili Barok, Rokoko, Ampir ve Neoklasik gibi üsluplar Osmanlı geleneğine aykırı düşmeyen formlara dönüşmüştür. III. Selim döneminde ise, ilk önce süslemede etkisini gösteren batılı motifler, yapıya ekleme olmaksızın, geleneksel mimariyle bütünlük sağlanmıştır. Tanzimat döneminin getirdiği yenilikler de İstanbul'un yeni bir mimari kimliğe bürünmesini sağlamıştır. Bu dönemdeki mimari üslup, Türk-Barok üslubu veya Osmanlı Baroğu olarak adlandırılmıştır. Daha sonra mimaride, batıdan alınan üslupla doğudan alınan üslupların sentezlenmesiyle birlikte Eklektisizm ortaya çıkmıştır.Dini mimaride ise, 18. yüzyıldaki yapılarda klasik plan tipi görülmekle birlikte, İstanbul camilerinin kuzey cephelerinde; son cemaat yeri, hünkar mahfili ve minarelerin bir bütün olarak kaynaşmasından oluşan bu yeni şema, 19. yüzyıl sonuna kadar gelişim göstermeye devam etmiştir. Bu dönemde, padişah ve maiyetindekiler için özel olarak yapılmış bir bölüm olan hünkar mahfilleri ise, kütlesel açıdan camilerin büyük bir bölümünü oluşturmuş ve gitgide mimariden bağımsız bir hal almıştır. 18. yüzyılda Sultan III. Selim tarafından ahşap bir mescid olarak yapılan, 19. yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından inşa edilen ve Sultan II. Abdülhamid döneminde ise genişletilip onarılarak ek bölümlerle tekrar yapılan Teşvikiye Camii, bu anlayışla yapılmış olup, üslup ve biçim özellikleri açısından diğer yapılardan farklılık göstermektedir. Cami, Abdülmecid dönemi camileri arasında değerlendirildiği için diğer selatin camileri içerisinde, 19. yüzyıl sonu özellikleri gösteren bir cami olarak kabul edilmektedir. Batının imparotorluk üslubu olan Antik Çağ mimari özelliklerini cephesine yansıtan Teşvikiye Camii'nin; mimarı, inşa süreci ve tarihine ilişkin bilgiler arasındaki farklı yaklaşımlar dikkat çekmektedir. Bunlar dışındaki bilgiler ise uzun zamandan beri tekrarlanan paragraflardır. Bu da bizi arşiv belgelerini incelemeye sevketmiştir.Osmanlı Arşiv Belgelerinde Teşvikiye Camii isimli bu çalışmadaki amacımız; var olan bilgileri bir araya getirmek, yanlış ve eksik olduğunu düşündüğümüz bilgileri daha önce kullanılmamış olan arşiv belgeleri ile düzeltebilmek ve cami hakkındaki tüm kaynakları bir araya getirerek mümkün olduğunca doğru verilere ulaşabilmektir. 18. until the end of the century, an uninhabited and forested land known today as `Teşvikiye` district, Sultan III. When Selim erected the first sighting stone in 1790-1791, which he had visited here to hunt or practice shooting, a masjid was needed for him and his associates. Thus, in 1794-1795 a wooden Masjid was built on the site of the engagement stone. This masjid is the only structure in the area. In 1853-1854, a mosque was built at the site of the Masjid by Sultan Abdülmecid. The district gradually opens up to settlement as the Sultan encourages the establishment of neighborhoods around the mosque. The neighborhood was called `Teşvikiye` because of its encouragement, and its mosque was named after it. With the Tanzimat edict promulgated in 1839, Istanbul begins to expand into new areas. The first concrete settlement occurs here with the establishment of mansions, apartment buildings and Palas in the district. 19. in the beginning of the century, the importance of the district and the mosque increased as the administrative center of the state moved from Topkapi Palace to Dolmabahçe and from there to Yıldız. Thus, the Teşvikiye district near the Galata-Pera area by the palace and its surroundings has become more attractive in terms of settlement. Especially since the mosque is located in the backyard of Dolmabahçe and Yıldız Palace, it has been used in Friday salutation ceremonies as it is located in an important spot as a location. Teşvikiye Mosque, one of the late period selatin mosques, 19. in the century, Sultan II. It was remade during the reign of Abdul Hamid and was made in the 20th century. with the repairs in the century, it has taken on its present form. The mosque, which underwent extensive repairs in 2005, was restored in 2016 under the supervision of the General Directorate of foundations, and its restoration is still ongoing. The mosque is planned to open for worship in September 2019.18. since the beginning of the century, the Ottoman architecture, Westernization period with the influence of the styles reflected in this work has been seen in research, both to be a pioneer in the development of the district, and 19. it is thought that it is important to have a structure that contains the most civil architectural elements among the century selatin mosques, and it has been decided that it should be studied extensively with archival documents.18. since the beginning of the century, the increasing relations with the West have brought about changes in the structure of Ottoman society, but with the creation of new institutions, the new stylistic features unfamiliar to the architectural understanding of the classical Ottoman period have influenced the architectural face in Istanbul.The Baroque influence, which was thoroughly adopted in the tulip age, has ceased to be formal in the buildings and has begun to manifest itself intensively in all the architectural elements in the interior and exterior. However, in these period structures created by Indigenous architects, styles such as European influential baroque, rococo, Ampir and Neoclassical have evolved into forms that do not fall contrary to Ottoman tradition. III. In the Selim period, western motifs, which first showed their influence in ornamentation, were integrated with traditional architecture without adding to the structure. The innovations brought about by the Tanzimat period also gave Istanbul a new architectural identity. The architectural style in this period has been called the Turkish-Baroque style or the Ottoman Baroque. Later in architecture, eclecticism emerged with the synthesis of styles taken from the West and styles taken from the East.In ecclesiastical architecture, 18. although the classical plan type is seen in the buildings of the century, this new scheme, consisting of the last Congregational place, hünkar mahfili and minarets as a whole, on the northern facades of the mosques of Istanbul, consists of the 19th century. it continued to develop until the end of the century. During this period, the hünkar mahfils, a special section for the Sultan and his entourage, formed a large part of the mosques in terms of mass and gradually became independent of architecture. 18. in the century, Sultan III. Made by Selim as a wooden Masjid, 19. it was built by Sultan Abdülmecid in the century and was built by Sultan Abdülmecid II. The Teşvikiye mosque was constructed with this understanding and differs from other structures in terms of style and form characteristics. The mosque is considered among the mosques of the Abdülmecid period and is among the other selatin mosques, 19. it is considered to be a mosque with end-of-Century features. The Teşvikiye Mosque, which reflects the architectural features of the Western Empire style of antiquity, on its facade; the architect draws attention to the different approaches between the building process and the information on its history. Information other than these are paragraphs that have been repeated for a long time. Which led us to examine the archival documents.Our aim in this study is to bring together the existing information, to correct the information that we think is wrong and missing with the previously unused archive documents and to gather all the sources about the mosque and to reach as accurate data as possible. 323
- Published
- 2019
17. THE SECRET OF 'CIRCLE' IN ISLAMIC ARCHITECTURE
- Author
-
Mohammadreza Pakdel Fard, Akbar Abdollah zadeh Taraf, and Hossein Irani Sarand
- Subjects
süslemeler ,İslam mimarisi ,media_common.quotation_subject ,Philosophy ,Infinity (philosophy) ,Perfection ,Islam ,Geometric shape ,daire ,geometrik desenler ,Islamic architecture ,İslam sanatının felsefesini ,Epistemology ,Expression (architecture) ,geometric patterns ,philosophy of Islamic art ,Architecture ,circle ,ornamentations ,Islamic philosophy ,media_common - Abstract
The Current study investigates the metaphorical properties and conceptual features of circler as one of the most significant geometric shapes in Islamic ornamentation as well as expression of its philosophical and symbolical aspects. Ornamentations in Islamic art and architecture covers the whole structure like a cloak, which aims at expressing unity, inspiring sacredness and eternity concept. Geometry is the key element of Islamic ornamentations and circle in this area has a high ranked position. In Islamic ideology, circle is the the only shape which symbolicaly can express the almighty God’s magnefisence.Islamic architecture has always reminds the viewr to the center and birthpoint of universe and highness of devine. . By analysis and knowledge of inherent unique capabilities of circle and its other geometric forms, i.e. sphere, ring and arches, somehow a proper field has been created for targeted and wakeful usage of it by architects. Based on the holistic research approach ,this paper follows theological argumentative procedure and it has been achieved by cultural- discursive system. This research reveals that it’s the shape of circle which can solely afford the expression of concepts in Islamic philosophy such as pure magnificent of God and perfection ,infinity and unity of the universe as well as light and the mystery in the world of symbols. Being converted from a geometric shape into artistic value, the circle is incorporated as a base for creation of ornamental geometric patterns and meaningful interlaced motifs and effects.
- Published
- 2016
18. COMPARATIVE ANALYSIS OF THE DECORATED ARRAIES WITH GEOMETRIC AND PLANT MOTIFS IN ARCHITECTURE OF THE GRAND MOSQUE OF YAZD AND THEIR DEVELOPMENTS
- Author
-
Mona Abdullahi Hanifi and Arian Maleki
- Subjects
Yazd Büyük cami ,İslam mimarisi ,media_common.quotation_subject ,050109 social psychology ,kiremitli Dekoratif dizi ,The arts ,Visual arts ,03 medical and health sciences ,0302 clinical medicine ,Islamic architecture ,Natural (music) ,0501 psychology and cognitive sciences ,030212 general & internal medicine ,Architecture ,media_common ,Structure (mathematical logic) ,geometrik ve bitkisel motifler ,Field (Bourdieu) ,05 social sciences ,Islam ,Art ,geometric and plant motifs ,Expression (architecture) ,Yazd Great mosque ,visual_art ,visual_art.visual_art_medium ,Tile ,Decorative array - Abstract
The decorations used in traditional and Islamic arts have always had a special place. These decorations in a way reflect the ideas of the artists, the customs and traditions of each region. The expression of these ideas happens in such a way that they are not separated from each other, but we see the effects of one over the other in various arts. In the meantime, Yazd region, in turn, has been the scene of various arts which have been formed together with the impact of specific thoughts of the region. One of the distinctive features of Islamic art are its decorations that reaches its peak at a certain stage of development and becomes especially important, as each has an effect on the others and some sparks of this effect is evident in the samples of art. This issue can be significantly observed in the artwork a certain area whose artists have the same ideas. The architectural decorations in various parts of the country, especially in desert areas are of particular importance and are directly related with attitudes and needs. That's why the mosque in Yazd, Yazd is one of the oldest examples of religious architecture with a variety of geometric and plant tiling with beautiful and unique structural and decorative elements of the array. Thus, the present study study is a comparative analysis of the decorated arraies with geometric and plant designs in architecture of the Grand Mosque of Yazd and their developments. This study with historical analysis method examines the historical documents, bibliographical resources and field studies to collect data, and after analysis and summarizing, it is concludes about the changes in the method of implementation (the Brick molding and color Tile) and a form of semantic content (natural plant motifs and arabesques and complex geometric shapes). Further, the decorative structure changes with calligraphic lines used in the mosque is used in the course of their analysis.
- Published
- 2016
19. K.A.C. Creswell’in erken İslam mimarisi araştırmaları ve Türkiye’de sanat tarihi çalışmalarındaki yeri
- Author
-
Aykaç, Fettah, Doğanay, Aziz, and İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı İslam Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı
- Subjects
Tarih ,History ,İslam ,Islamic architecture ,İslam mimarisi ,Islam - Abstract
Türkiye’de üniversitelerin ilgili bölümlerince İslam sanatları lisansüstü programı çerçevesi içinde verilen erken İslâm mimarisi eğitimi (Medine’de 623 yılından itibaren başlayıp birkaç yüzyıl devam ettiği kabul edilen), erken İslâm döneminin önemli mimarî yapıları hakkında çok yönlü bilgiler vermeyi hedefler.Avrupalı araştırmacıların özellikle İslâm sanatları ve mimarisi alanındaki yayımlarının (Avrupalıların İslâm sanatlarına duyduğu merak sebebiyle) Avrupa ülkelerindeki tüketiminin 1800-1900 yılları arasında zirveye ulaştığı bu alanda yapılmış yayınların çokluğundan anlaşılmaktadır. Türkiye’de ise bu konularla ancak 1948’den sonra (yükseköğretimde ortaya çıkan ihtiyaçtan dolayı) ilgilenilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda yükseköğretimde kullanılan temel kaynaklar da, Ankara Üniversitesinin akademisyen hocaları tarafından Avrupa dillerinde 1900 başlarında ‘İslâm Sanatları, ‘İslâm Mimarisi’ gibi isimler altında yapılmış yayınlardan çok kısa özet tercümeler yoluyla hazırlanmış kitaplardan oluşmaktadır. Şüphesiz, bu kaynaklar, ilk dönemlerdeki dersler için yeterli görülmüştür. Ancak günümüzde, bunların ‘erken İslâm mimarisi eserleriyle ilgili birçok ‘eksikler içerdikleri ve yetersiz kaldıkları’ konuyla yakından ilgili çevreler tarafından kabul edilmektedir. Konuyla ilgili Avrupa’da yapılmış yayınlar üzerindeki incelememiz, bu alanda en çok atıfta bulunulan İngiliz araştırmacı K.A.C. Creswell’in Erken Müslüman Mimarisi (Early Muslim Architecture; EMA) 1932/1969 isimli eserinin, Türkçe ana yayınlardaki eksikleri telafi eden bilgi ve belgeler ihtiva ettiğini belirlemiş ve bu eserin muhtevası baz alınarak ‘K.A.C. Creswell’in Erken İslâm Mimarisi Araştırmaları ve Türkiye’de Sanat Tarihi Çalışmalarındaki Yeri’ isimli doktora çalışması yapılmıştır. Bu çerçevede öncelikle, Creswell’in 1969’da güncelleyerek 2 cilt 3 kitap hâlinde yeniden yayınladığı ‘Erken Müslüman Mimarisi’ kitabının özet tanıtımı yapılmıştır. EMA kitapları üzerinde çalışmaya başlamanın akabinde kendisininde bir oryantalist olarak görülmesi hasebiyle, ‘Creswell ve diğer Avrupalı oryantalistlerin İslâm mimarisi alanındaki bütün bu detaylı çalışmaları neden yaptıkları’ şeklinde karşımıza bir soru çıkmıştır. Bu sorunun cevabının kapsama alanına giren XVI-XIX. yüzyıl arasında İspanya, Hollanda, İngiltere ve Fransa gibi devletlerin uzak coğrafyalarda yaptıkları sömürgecilik faaliyetleri sonucu ticaret, gemicilik, askeriye ve sanayide çok güçlenip arkeoloji, sanat tarihi ve mimari bilim dallarını da geliştirerek, sonunda gözlerini Doğu’nun son Müslüman gücü Osmanlıya çevirmeleri konusu ele alınmıştır. Bu konunun detaylarına bakmakta bu ülkelerin sömürgecilik ile, misyonerlik faaliyetlerinin ortaklığında, özel yetiştirdikleri yüzlerce elemanı, Osmanlı topraklarına arkeolog ve sanat tarihçi (bilim adamı) kimlikleri altında göndermeleri konusuna dikkat çekmeyi gerekli kılmıştır. Creswell ile, onun erken İslâm mimarisi alanında ortaya koyduğu çok önemli bilgilerin Türkçe ana kaynaklardaki yerini belirleyebilmek için Avrupalı oryantalist araştırmacıların yaptıkları yayınlardan özet tercümeler yoluyla hazırlanıp 1948-2013 arasında yayımlanmış olan beş temel yayının muhtevası tanıtılmıştır. Aynı zamanda bunlardaki mevcut “eksikler” ile oryantalistlerin erken İslam mimârisi eserleri hakkındaki tutarsız iddiası “fazlalıklara” dikkat çekilerek, Creswell’in ortaya koyduğu bilgi ve belgelere ne kadar yer verildiği’ konusu incelenmiştir. İncelenen bu temel kaynaklarda Creswell’in EMA kitaplarında sunduğu bilgilere yok denecek kadar az yer verildiği belirlenmiş ve bunların bir an önce güncellenmesi gerektiği tavsiye edilmiştir.Sanat tarihi ve İslâm sanatları alanının emektar araştırmacılarına saygılarımla.--------------------Early İslamic architecture education, tutored at postgraduate level at various departments of Turkish Universities, aims to focus on the details of the important architectural buildings which belong to the early Islamic period that started from 623 and continued during next few centuries. It is well known that the number books published in European languages on Islamic arts and architecture fields and their consumptions had reaached the peak between 1800-1900.In Turkey, it was only after 1948 that some interests were raised due to the subject being included in the curricullum at the postgraduate studies. At this time few lecturers from Ankara University took the necesarry steps and prepared some resource books for the subject, thorugh summarised trnaslations from the Eurpean publications. At early stages, these resource books had been seen as good enough, but not any more. İt is widely accepted in the field that, in addition to these resource books containing “little informations” on important early Islamic buildings, they include some “orientalist propagated extras” too.However, after inspecting K.A.C.Creswell’s Early Muslim Architecture (EMA) books of 1932 and 1969, it was found that his books contained the required information which would rectifiy these shortages on many important early islamic buildings. For this reason this PhD research, titled K.A.C. Creswell’s Researchs On Early Muslim architecture and His Place In Studies Of History Of Arts In Turkey has been conducted.In the main framework of this research first we set to introduce (via a detailed summary of) the rich contents of Mr. Creswell’s EMA books, in order to diognise how much of Mr. Creswell’s valuable informations from his works on the field had been utilised in Turkish resource books. During our work on Creswell’s EMA books (since he is labelled an orientalist), we faced and had search for the answer of the question ‘as to why Mr. Creswell and other Europena orientlists had made this meticules studies on the subject of early Islamic architecture. In order to find the answer to the above question, we looked in to isuues like major European countries like Spain, Dutchland, England and France’s turning their attention to the land and resources of the last remaining muslim power called Ottomans after becoming very rich in many fields such as trading, ship-building, military and industry, as well as advancing in many sciences after becoming very rich through the colonialistic activities in far away countires. When we got into this field, it became inevatable to draw attention to the issues of European countries sending out their especially trained stuff to the field under the cover of archeologist, art historians etc.In order to diognise the place of “Creswell’s works in Studies Of History Of Arts in Turkey”, I have looked into the contents of the five main resource books that were published in Turkey between 1948-1979 in EMA field. At the end of this detailed examination and comperative study, it was recommended that our initial diognoses were correct and all of these (eg.very little informations on important early Islamic buildings, and number of un-founded orientalist propogated legends) could be rectified and corrected by the rich information contained in K.A.C. Creswell’s EMA books.With peace and respect to all researches of early Islamic arts and architecute.
- Published
- 2018
20. Ruhu'l Amare ed-Diniyye : Unmuzecu camiu's-Süleymaniye
- Author
-
Şentürk, Recep and Şentürk, Recep
- Subjects
جامع السليمانية ,لعمارات الإسلامية ,Süleymaniye Camii ,İslam Mimarisi - Abstract
ندرس في هذا المقال نموذج جامع السليمانية، حتى نثبت دعوانا في أن من يريد فهم الرمزية في العالم العثماني فعليه معرفة أنه يمكنه ذلك من خلال إدراك مفاهيم العصر وباستخدام أساليب التأويل حينذاك Bu makalede, Süleymaniye Camii'nin mimarisi incelenmektedir. Osmanlı sembolizminin anlaşılması, Osmanlı dönemi kavramlarını anlamak ve o zamanın yorumlama yöntemlerini kullanmaktan geçer.
- Published
- 2017
21. Mimar Sinan'ın İstanbul'daki Camii'lerinin minber bezemeleri
- Author
-
Dağlı, Hakan, Duran, Gülnur, and Geleneksel Türk Sanatları Anasanat Dalı
- Subjects
Türkiye ,Tarih ,İslam ,İslam mimarisi ,Dini yapılar ,Osmanlı İmparatorluğu, 1299-1918 - Abstract
ÖZETKültürel varlıklar bir milletin belleğinde yeri ve önemi itibari ile son derece önemli tarihi eserlerdir. Bu eserler sanatsal birikimleri ile günümüzde ayna tutan medeniyet izleridir. Bu toplumun uygarlığı, sanat eserleri ve kültür varlıklarıyla simgelenir.Kültür sanat tarihimizin önde gelen önemli sanatkârı Mimar Sinan, eserleri ve yakalamış olduğu estetik değer ile insanlığı kendisine hayran bırakmaktadır. Mimarlık tarihinin en sade ve ideal formlarını yakalayarak büyük bir zenginlik elde etmiştir. Sadelik içinde zenginliği arayan Sinan, yapılarında bezemeye çok az yer veren mimar olmuştur. Bezeme unsurunu en az oranda kullanmasına rağmen eserleri şaşılacak derecede zengin ve gösterişlidir.Tez çalışmama öncelikle literatür taraması yaparak başladım. İstanbul ile sınırlarıma yapmış olduğum tezimde Mimar Sinan’ın yapılarının listelerini çıkararak başladım. 500’e yakın eser üreten Sinan İstanbul’da 53 adet camii inşa etmiştir. Bu camilerden 43 tanesi günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmış camilerden 43 tanesi günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşmış camiler tek tek incelenerek minberlerinin dönemini yansıtıp yansıtmadığını yerinde tespit ettim. Sonrasındaki araştırmalarımda Sinan Minberleri hakkında bir çalışmanın olmadığını, çok büyük ve önemli camilerin minberlerin hakkında dahi bir tespit yapılmadığını gördüm. İncelemelerimde Sinan üslubunu yansıtan onbeş minberin bulunduğunu, iki minberi (Piyale Paşa Camii, Sinan Paşa Camii) detaylarda bu üslubu yansıtmadığını düşünerek Vakıflar Bölge Müdürlüğü arşivine ulaştım. Yapmış olduğumuz arşiv taraması sonucunda herhangi bir kayıda ulaşamadık. Bu iki cami ile emin olamadığımız için inceleme yaptığımız camilerin içerisine ekledik.Yapmış olduğu eserlerde bezeme elemanlarını sınırlı tutan Sinan, döneminin nakkaşhane ustalarının elinden çıkan desenlerde minberleri mücevher gibi işlenmiştir. Minberlerinde ve desenlerinde hiçbir zaman tekrara gitmemiş, her camiinin mimarisi ile bütünlük teşkil edecek mimari çözülmemler ile minberleri işlenmiştir.ABSTRACTCultural properties are extremely important historical artifacts with respect to their place and significance in a nation’s memory. These artifacts are the trails of civilization that shed light on our present. Civilization of such society is symbolized with artworks and cultural properties.Sinan the Architect, the prominent artisan of our cultural and art history, impresses the humanity with his works and the aesthetic value that he attained. He achieved great wealth by attaining the most simple and ideal forms in the history of architecture. Seeking the wealth in simplicity, Sinan was an architect that used very few ornaments in his structures. Although he used the element of ornament minimally, his works are astonishingly rich and elaborate.I’ve started working on my thesis with literature review. I began my thesis on İstanbul and provincial borders with making a list of Sinan the Architect’s structures. Sinan produced approximately 500 works and 53 of them were mosques in İstanbul. 43 of them survived. I’ve examined the survived mosques one by one and identified on location whether the minbars reflects the respective era or not. In subsequent stages, I’ve found out that there is no study on the Minbars of Sinan, and the minbars of colossal and important mosques were never identified. I’ve identified fifteen minbars reflecting Sinan’s style and based on my point of view that the two minbars (Piyale Pasha Mosque, Sinan Pasha Mosque), examined in detail, did not reflect such style, I’ve reached the archives of Regional Directorate of Foundations. We were unable to find any record in our review of the archive. We’ve included these two mosques that we are unsure of in the mosques that we’ve examined.Using very limited ornamental elements in his works, Sinan worked on the minbars as jewelry with the patterns made by the mural masters of the era. He never repeated himself in his minbars and patterns, and he worked on the minbars with architectural solutions which will form an integrity with the architecture of each mosque.
- Published
- 2015
22. Mimarlıkta Sembolizm : Kutsal’ın Mimariyle Buluşması ve Kabe Örneği
- Author
-
Alodalı, Ayşe Nihal, Yılmaz, Nazende, and Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Symbolism ,Sembolizm ,Kutsal ,Kâbe ,Architecture ,Islamic Architecture ,Sacred ,Mimarlık ,Kaaba ,İslam Mimarisi - Abstract
Bu çalışmanın konusu; „Mimarlık‟ta Sembolizm‟in, mevcut söylem ve yorumlar ekseninde, hermenötik bir yaklaşımla değerlendirilmesidir. Bu minvalde; sosyal ve kültürel hayat, sanat ve din gibi pek çok alanda karşılık bulan „sembolizm‟in mimarlık alanıyla olan irtibatına, özelde kutsal ve mimarinin buluştuğu yapı örneklerindeki sembolizm çıkarımlarına, daha özelde de Ġslam Mimarisi ve bu mimarinin en kutsal yapısı olan Kâbe‟deki sembol ve işaretlere değinilmektedir. Çalışmada, mimarlıkta sembolizm konusunda tevatür şeklinde dolaşan hikâyeleri bilimsel bir mesnede dayandırma iddiasından ziyade, konuya dair yapılmış yorumları ve çalışmaları bir araya derleyerek bu alandaki yeni oluşumlara bir kapı aralayabilmek öngörülmektedir. Tez çalışmasının hedefleri; Mimarlık ve sembolizm ilişkisine dair temel tanımlamaları yapıp, kavramsal yaklaşımları derlemek, Mimarlığın iletişim işlevini yüklenen bir eylem olduğuna vurgu yapmak ve Mimaride sembolizm izlerini örnekler üstünden tahlil etmektir. Böylece sembolizmin mimarideki yansımalarının, özellikle kutsalın mimariyle buluştuğu örneklerdeki güçlü etkisinin vurgulanması ve bu etkinin özel bir alan olan İslam mimarisinde ve devamında da daha özel bir örnek olarak Kâbe üstünde daha detaylı olarak irdelenmesi hedeflenmiştir. Dünyada pek çok uygulama örneği bulunan „Mimarlıkta Sembolizm‟e dair bilimsel bir çalışma ortaya koyarak literatüre bir katkıda bulunmak ve sonraki yapılacak çalışmalara zemin oluşturabilmek ise çalışmanın esas amacını oluşturur. Çalışmada tümden gelim metodu kullanılmış ve esas konu, genelden özele doğru bir akışla değerlendirilmiştir. Sonuç olarak mimarlıkta sembolizmin; zaman ve mekân sınırı olmaksızın çeşitli kitlelerce ortak bir dil olarak kullanılmakta olduğu, bununla birlikte sembolizmin mimari bir eserin muhataplarının öznel ve değişken yorumlar çıkarmasına da imkân tanıyan zenginleştirici etkileriyle önemli bir unsur olduğu anlaşılmaktadır. Ve böylece mimarlık, içinde barındırdığı sembolizm unsurları ile inanç başta olmak üzere, kültür, sanat, ideoloji, vb. alanlardaki mesajların dışavurumunu temin eden ve diğer temel fonksiyonlarına ilaveten iletişim fonksiyonunu da içeren bir eylem olarak karşımıza çıkmaktadır. The subject of this thesis is the evaluation of symbolism in architecture with a hermeneutic approach and with respect to the current discourse and interpretations. And in this context, it deals with the relationship between symbolism and architecture, which permeates through many fields such as social and cultural life, art and religion and particularly with interpretations of symbolism at examples of buildings where the sacred and architecture meet and especially at Islamic architecture and the symbols and signs at its most sacred building, the Kaaba. This thesis, aims to form a synthesis of works and opinions about the subject rather than trying to find a scientific basis for stories on architectural symbolism which circulate as hearsay. The aims of this thesis are: to make the basic definitions of the relationship between architecture and symbolism, to compile conceptual approaches, to emphasis that architecture is an action that carries a communicative functionality and to track the traces of symbolism in architecture by means of examples. Doing so, to emphasize the powerful effect of the reflections of symbolism especially in cases where the sacred meets architecture and to examine to effect in the special field of Islamic architecture, particularly on the Kaaba, as a special example. The main of this thesis is to produce a scientific work on „symbolism in architecture, for which there are many explanations in the world and finally to provide a basis for subsequent works. In this thesis, the deduction method has been used and the issue has been dealt with going from the general to the special. As a conclusion, it becomes clear that symbolism in architecture is a language which is being used by the mass without the borders of time and space, and in relation to that, that symbolism with its enriching effects is an important element, which allows the collocutors of a work of architecture to make subjective and variable interpretations. And as a result of that, that Architecture, with the elements of symbolism which it shelters, comes forward as an action which provides the expression of the messages in the fields of, most importantly faith and also of culture, art, ideology etc. And in addition to its other primary functions, also bears a function of communication.
- Published
- 2015
23. Medine’de Osmanlı dini imar faaliyetleri : Mescid-i Nebevi örneği (1818-1861)
- Author
-
Sarı, Ali, Kurşun, Zekeriya, and Türk Tarihi Anabilim Dalı Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı
- Subjects
Mimari, İslam ,İslam Mimarisi - Abstract
ÖZET Bu çalışmada genel olarak Osmanlı Devleti’nde 1818/1861 yılları arasında Medine’de bulunan ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in de medfun bulunduğu Mescid-i Nebevi’nin yeniden tamir ve inşa edilmesi incelenmiştir.Osmanlı Devleti 19. Yüzyıl başlarında bir takım iç ve dış gailelerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu karışıklıklardan birisi de III. Selim zamanında başlayıp giderek güçlenip Medine’yi de bir süre işgal eden Vehhabî hareketidir. Bu isyan hareketi sırasında Mescid-i Nebevi de kısmen zarar görmüş ve daha önceki Osmanlı Padişahlarının gönderdiği bir takım değerli mücevherler de çalınmıştı. Bu isyanın bertaraf edilmesinden sonra II. Mahmud hem Müslümanlar nezdinde kaybolan itibarını düzeltmek hem de Mescid-i Nebevi’nin hasar gören yerlerini tamir ettirmek için bir takım imar faaliyetlerine başlamıştır. Ancak bu tamir sırasında Mescid-i Nebevi’nin tamir edilmeyecek kadar harap olduğu fark edilince yeniden inşa edilmesi konusunda bir takım eğilimler olmuştur. Fakat bu sıralarda ortya çıkan Yunan İsyanı, ardından patlak veren Rus savaşı ve bu coğrafyayı da yakından ilgilendiren Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’nın isyanı bu çalışmaları engellemiştir.II. Mahmud’dan sonra tahta çıkan Sultan Abdülmecid zamanında tamirat yeniden başlamış ve Mescid-i Nebevi’nin büyük bir kısmı yeniden inşa edilmiştir. Yalnızca Hz. Peygamber’in kabrinin olduğu kısım tamir edilmiştir. Bu tamirat kesintilerle beraber yaklaşık 12 yıl sürmüş ve Sultan Abdülmecid’in vefat etmesinden birkaç ay sonra ancak bitirilebilmiştir. ABSTRACTIn this work, the reparation and the reconstruction of Mescid-i Nebevi (the Holy Mosque in Madinah) during the Ottoman Empire between the years of 1818-1861 in Madinah where Muhammed, the prophet of Islam, is below ground, is generally examined.At the beginning of the 19th century, the Ottoman Empire had to struggle with some internal and external troubles. One of these troubles was the Wahabites movement which started during the reign of Selim III and occupied Madinah for a while by gradually gaining strength. During this rebellion movement Mescid-i Nebevi was partially damaged and some of the jewelry which was sent by former Ottoman Sultans were stolen. After the elimination of this rebellion, Mahmud II started a set of reconstruction activities in order to regain his reputation, which he lost among muslims, and to repair the damaged parts of Mescid-i Nebevi. But during this reparation activities, the sounds of reconstructing Mescid-i Nebevi rised after realizing that Mescid-i Nebevi was so much damaged that it could not be repaired. But later, the emergence of Greek rebellion, the subsequent eruption of Russian war, and the rebellion of the Governor of Egypt, Mehmed Ali Pasha, which was of particular concern to this region, prevented these works.During the reign of Sultan Abdulmecid, who succeeded to the crown after Mahmud II, the reparation was restarted and most of the parts of Mescid-i Nebevi was reconstructed. Only the place, where the tomb of prophet Muhammed is, was repaired. This reparation lasted with some interruptions for 12 years and was only completed after several months of the death of Sultan Abdulmecid.
- Published
- 2012
24. Erken devir islam mimarisinde Beytü’l-Mal (hazine) binaları
- Author
-
Ocak, Sümeyra, Doğanay, Aziz, and İlahiyat Anabilim Dalı İslam Sanatları ve Tarihi Bilim Dalı
- Subjects
Mimari, İslam ,İslam Mimarisi - Abstract
ÖZETERKEN DEVİR İSLAM MİMARİSİNDE BEYTÜ’L-MÂL (HAZİNE) BİNALARIMedine şehir devleti kurulduktan sonra fakir, kimsesiz muhtaçların ihtiyaçlarının ve kamu giderlerinin karşılanması için oluşturulan bir kurum olan beytü’l-mâl bu çalışmada fizîki mekân bakımından incelenecektir.Kaynaklara göre Mescid-i Nebî’de iki katlı bir odanın üst katı beytü’l-mâl olarak kullanılmaktaydı. Burada gıda maddeleri, silahlar ve bazı eşyalar muhafaza edilmekte ve bunlar bir süre sonra ihtiyaç sahiplerine dağıtılmaktaydı. Bu uygulama erken devir İslam devletlerine de örnek olmuş, özellikle Emevîler devrinde farklı bölgelerde inşa edilen ulu camilerin avlularına betü’l-mâl binaları da yapılmıştır. Devletin gelirleri merkezî ve güvenilir olması açısından ulu camilerdeki bu mekânlarda toplanmış ve buradan ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır.Erken dönem ulu camilerinde bulunan bu küçük beytü’l-mâl binaları genellikle sütunlar üzerinde yükselen, altı havuzlu, kubbeli yapılardır. Şam Ümeyye Camii, Hama Ulu Camii, Amr b. Âs Camii avlularında bulunan ve bugün de görebildiğimiz beytü’l-mâl binaları ile varlığını kaynaklardaki rivayetlerden veya planlardan öğrenebildiğimiz Harran Ulu Camii ve Azerbaycan Barda Ulu Camii avlularındaki beytü’l-mâl binaları bu tipe örnektir. San’a Ulu Camii avlusundaki kareye yakın dikdörtgen biçimindeki kubbeli beytü’l-mâl binası da farklı bir örnektir. Kurtuba Ulu Camii’ndeki beytül-mâl ise caminin avlusunda olmayıp mihrabın iki yanındaki odalardan soldakidir. Bu da ulu cami bünyesinde oda şeklinde mevcut olan bir beytü’l-mâl örneğidir.Çalışmanın katalog bölümünde bu beytü’l-mâller dönem, yapı, şekil ve tezyînî unsurlar açısından incelenmiştir. Bunun sonucunda, erken devir İslam devletlerinde ulu camiler bölgenin aynı zamanda idari merkezi olduğundan beytü’l-mallerin de buralarda muhafaza edildiği görülmüştür. Bu beytü’-mâl binaları yapı ve şekil bakımından farklılık arzetmekte olup genel olarak iki grupta toplanabilirler:1) Erken devir ulu camilerin avlularında bulunan beytü’l-mâl binaları; Şam Ümeyye Camii, Hama Ulu Camii, Amr b. Âs Camii, Harran Ulu Camii ve Azerbaycan Barda Ulu Camii avlularındaki beytü’l-mâl binaları. 2) Erken devir ulu camilerin bünyesinde oda şeklinde bulunan beytü’l-mâller; Mescid-i Nebî ve Kurtuba Ulu Camii beytü’l-mâlleriABSTRACTBAYT AL MAL ( TREASURY) BUILDINGS IN EARLY MUSLIM ARCHITECTUREIn this study, the institution of bayt al mal will be scrutinized in terms of physical site. It was founded after the establishment of city of Madina in order to meet the needs of poors and orphans as well as to supply the public expenditure.According to written sources, the second floor of two layered building in Masjid Nabi was used as bayt al mal. Some food stuff, guns, and certain things were stored there and distributed to poors after a while. Such practice became an instance for other states of Early Islamic period. Particularly, number of bayt al mal was established in the yards of great mosques in different places at the period of Umayyad. Due to being centralized and safe, state revenue was collected in those buildings and delivered to whoever needed. These buildings which were founded in the yards of great mosques in early Islamic period, were domed and supported on columns. There were generally pools under them. These buildings in Umayyad Mosque of Damascus, Hama Great Mosque, and the Mosque of Amr b. As are examples of them which can be still seen today. There are some other example that can be known from the accounts and plans in sources such as in Harran Great Mosque and Azerbaijan Barda Great Mosque. The rectangular bayt al mal building of San`a Great Mosque is different type of example of them. The Bayt al Mal of Cordoba Mosque is not in the yard of mosque but there are rooms adjacent to Mihrab, the left one is bayt al mal building. This is an example that is present like room shape in the great mosques.,In the section of catalogue of this study, bayt al mal buildings will be examined with respect to period that they were built, structure, shape, and ornamental elements. As a result of that, the buildings of bayt al mal were placed in the yards of great mosques because the great mosques were the administrative centre of state in early Islamic period. These buildings are diversified in terms of structure and shape, but they can be categorized into two:1) The buildings of bayt al mal in the yards of great mosques in early Islamic Period: Umayyad Mosque in Damascus, Hama Great Mosque, Amr b. As Mosque, Harran Great Mosque and Azerbaijan Barda Great Mosque2) Room shaped buildings in the complex of great mosques in early Islamic Period: Masjid Nabi, Cordoba Great Mosque
- Published
- 2010
25. İslam sanat ve estetiğinin Kur'an temelleri
- Author
-
Güzel, Emine, Yıldırım, Mustafa, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Religion ,Art History ,Islamic Period ,Din ,Islamic architecture ,İslam mimarisi ,İslami Dönem ,Sanat Tarihi - Abstract
Estetik ve estetiğin ilişkili olduğu güzellik kavramı uzun zamandan beri üzerinde durulan konulardandır. İnsanlık tarihi boyunca bu konular üzerinde birçok çalışma yapılmış ve bunlarla ilgili sayısız eser yazılmıştır. Konunun İslam dünyasında da çeşitli şekillerde işlendiğini görebilmekteyiz. Ancak dikkatimizi çeken husus, İslam'ın temeli olan Kur'an'ın bu konuya bakışının nasıl olduğu ya da Kur'an'da estetiğin işlenip ölçülerinin belirtilmiş olup olmadığıdır. İşte bu soru üzerine Kur'an'ı Kerim'i bu konuda inceledik ve ayetleri çeşitli yönlerden değerlendirmeye, Kur'an'da sanat ve güzellikle ilgili olan kavramları elimizden geldiğince tespit etmeye çalıştık. Çalışmamızın bu konuda farklı bir bakış açısı kazandırmasını ümit ediyor ve gereken faydayı sağlamasını temenni ediyoruz., The concept of aesthetics and beauty which is related to aesthetics has been an important matter that has been stressed for a long time. During the human history, many studies have been carried out and numeraus Works have been written on this subject. We see that this subject has been studied in many different ways in the Muslim world. However, the point that attracts our attention is how the Quran evaluates this case or whether aesthetics is dwelled on end whether its extent is pointed out or not. We have examined the Quran over this question and we have tried analyze its verse of the Quran from various aspects. Concepts in the Quran that are related to aesthetics and beauty as much as we could. We hope our study to provide a different point of view and wish it to provide the required benefit.
- Published
- 2008
26. Anadolu Selçuklu mimarisinde yazı kullanımı / Recep Gün; Danışman Yılmaz Can
- Author
-
Gün, Recep, Can, Yılmaz, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
TEZ DOK G975a 1999 ,Selçuklu -- Türkiye ,İslam mimarisi ,Mimari - Abstract
Tez (doktora) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi 1999 Libra Kayıt No: 36165 Tezin özgününde özet verilmemiştir.
- Published
- 1999
27. Minarenin cami minaresine katılımı ve ilk minare örnekleri / Eyüp Nefes; Danışman Yılmaz Can
- Author
-
Nefes, Eyüp, Can, Yılmaz, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
İslam mimarisi ,TEZ YÜK LİS N383m 1996 ,Cami mimarisi - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 1996 Libra Kayıt No: 35927 Tezin özgünüde özet verilmemiştir.
- Published
- 1996
28. Amasya ve çevresindeki mimari eserlerde yazı kullanımı / Recep Gün; Danışman Yılmaz Can
- Author
-
Gün, Recep, Can, Yılmaz, and OMÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
- Subjects
İslam ve sanat ,TEZ YÜK LİS G975a ,İslam mimarisi ,Mimaride ,Yazı ve semboller - Abstract
Tez (yüksek lisans) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 1993 Libra Kayıt No: 35405 Tezin özgününde özet verilmemiştir.
- Published
- 1993
29. XV-XX. yüzyıl Osmanlı dini mimarisinde celi sülüs hattı uygulama ve teknikleri
- Author
-
Günüç, Fevzi, Karamağaralı, Beyhan, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Anabilim Dalı, and Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Art History ,Clear writings ,Islamic architecture ,İslam mimarisi ,Sanat tarihi = History of art ,Sanat Tarihi ,Ottoman architecture ,Osmanlı mimarisi ,Celi yazılar - Abstract
287
- Published
- 1991
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.